Çevre kirliliği doğayı ciddi anlamda tehdit etmekte ve doğal kaynakların azalmasına sebep olmaktadır. Bu azalan doğal kaynaklardan biri de sudur.

Su; canlı varlıkların yaşamlarını sürdürebilmeleri için her zaman olması gerekli, alternatifi olmayan ve olmazsa olmaz doğal kaynaklarımızdan biridir. Bu nedenle sahip olduğumuz su kaynaklarının denetimini ve kullanımını çok iyi yapmalıyız.

Canlıların yaşamında su çok büyük önem teşkil ettiğinden su kaynaklarının değerini bilmeli ve sahip çıkmalıyız.

Çevre kirliliğine neden olan tüm davranışlardan uzak durup doğayı korumalıyız.

Günümüzde birçok su kaynağının kalitesinin düştüğü kesindir. Su kalitesinin düşmesine neden olan sebeplerin başında sanayi atıklarının su kaynaklarına boşaltılmasıdır ve hemen hemen her gün medya araçlarından su kaynaklarının kirlendiğini öğrenmiş oluyoruz.

Bir ülkenin kaderini yani ekonomisini, askeri güçlülüğünü kısacası kaliteli yaşantısını sahip olduğu su kaynaklarının kalitesi belirler. Su kaynaklarının çok olması enerji -elektrik- zenginliği demektir, refah düzeyinin yüksek olması demektir.

Nüfus artışı, ekonomik gelişme, hızlı şehirleşme, sanayileşme, küresel ısınmaya bağlı kuraklık, iklim değişikliği ve mevcut su kaynaklarının tasarruflu kullanılmaması su kıtlığına neden olan sebeplerdir.

Özellikle nüfus artışı, ekonomik gelişme, hızlı şehirleşme ve sanayileşme suyun tüketilme miktarının yükselmesine mahal verdiğinden kişi başına düşen su miktarının azalmasına sebep olmaktadır.

Günümüzde suyun önemine dikkat çekilmediği takdirde gelecekte büyük sorunlar ortaya çıkacağı bir gerçektir.

Suyun her damlası yaşamdır. O halde yaşamın heba olmaması için acil bir şekilde önlem alınmalıdır. Bu da ancak insanların eğitilmesi -en kısa zamanda çevre kirliliğini önlemek amacıyla çalışmaların yapılması, suyun tasarruflu kullanılması, sanayi ve tarım alanında suyun en az miktarda tüketilmesi için yeni yöntemlerin tespit edilip uygulanması, kaçak su kullanımının engellenmesi- halinde su kıtlığını en aza indirmiş oluruz.