İnsanlar şehâdet kelimesini söyleyince veya kendisine bir Müslüman ismi takınca hiçbir şeyin onu islam’dan çıkaramayacağını zannetmesi büyük bir yanılgıdır.
Nasıl ki Kelime i şehâdet-i söylemek kişiyi küfürden çıkarıp İslam dairesine sokuyorsa aynı şekilde Kelime-i şehadetin gereğini yerine getirmeyeni de İslam dairesinin dışına çıkarır. Said Havva “İslam” adlı eserinde meseleyi şu şekilde özetlemiş.
Kelime-i Şehadeti bozan durumlar:
1. Allah’tan başkasına güvenmek
Şehadet davası ile çelişen durumlardan ilki Allah’tan başkasına güvenmek ve tevekkül etmektir. Cenab-hak Kuran-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “ Eğer inanıyorsanız Allah’a güvenin ( Maide 23) Bu ayetten Allah (cc) dan başkasına dayanmamız ve tevekkül etmemizin caiz olmadığını anlıyoruz. Ancak burada bir gerçeği hemen belirtelim ki tevekkül etmek ve Allah’a dayanmak demek, çalışmayı bırakmak demek değildir. Tam aksine Cenab-hak burada bizi iki şeyle sorumlu tutmuştur. Allah (cc) bizlere çalışmayı ancak çalışma sonucunda emeğimize güvenmemeyi emrediyor. İşte burada kâfir ile mümin arasında bir fark söz konusudur. Kafirler, bütün gücünü ve gayretini sarfeder. Sadece kendi gayretine güvenir. Müminler ise çalışır, gayret eder. Yalnız sadece ortaksız olan Allah’a dayanır. “Yardım ve destek yalnız Aziz, Hakîm olan Allah katındandır”. (Enfal 10)
2. Rızkın Allah’tan olduğuna inanmamak
Şehâdet kelimesi ile çelişen bir durum da insanın, kendisine verilen açık ve gizli maddi ve manevi her türlü nimetlerin Allah (cc)’ın fazlı ve kereminden olduğuna iman etmemektedir. Başımıza gelecek her türlü musibetin Allah’tan olduğuna nimetleri verenin de alanın da O olduğuna nimetleri engellemenin O’nun yetkisinde olduğuna inanmamak kelime şehâdeti bozan durumlardandır. “ Allah’ın göklerde ve yerde bulunan şeyleri hizmetinize verdiğini, nimetlerini gizli ve açık olarak önünüze bolca serdiğini görmez misiniz?... ( Lokman 20)
3. Allah’tan başkasına ibadet etmek
Şehâdet kelimesi ile çelişen durumlardan biri de Allah’an başkasına ibadet etmektir. Burada çok önemli bir hususu hemen belirtmek gerekir ki ibadet; sadece namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak ve hacca gitmekten ibaret değildir. Aksine Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla yapılmış olan bütün fiiller ve faaliyetler ibadet hükmündedir. Buna karşılık olarak da Allah’ın izin vermemiş ve menetmiş olduğu başkasına kulluk veya itaat etmek ve bu uğurda başka hareketler yapmak şirktir. Bu türlü şirke bir çok durum girmektedir. Örneğin; insanın milliyetçilik için gayret göstermesi varlığının tek hedefini milliyetçilik olarak belirlenmesidir. Onun için gayret eder, çalışmalarını onun için yağunlaştırır, onun için savaşır ve onun için konuşur. Ona iman etmeye, onun için çalışmaya davet eder ve onu destekler. İşte böyle bir yöneliş müşrikçe bir yöneliştir. Müminin şiarı “ De ki benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi olan Allah içindir”. ( Enfal 162)
4. Helal ve haram kılma yetkisini Allah’tan başkasına vermek
Emretme yasaklama helal etme veya haram kılma, kanun koyma, egemenlik yetkisini Allah’tan başkasına vermek şehâdet kelimesi ile çelişkili bir durumdur. Cenab-hak bu konuda şöyle buyuruyor: “ Haberiniz olsun ki, yaratma ve emir verme yetkileri O’nun elindedir. ( A’raf 54) “ Egemenlik (hükümranlık) yalnız Allah’ındır ( En’am 57)
5. İslam’dan veya İslâm’ın herhangi bir hükmünden hoşlanmamak
İnsanının, İslâm’ın hükümlerinden herhangi birinden hoşlanmaması bu durum ister İslâm’ın ibadetleri, ister ekonomik düzeni, ister medeni hukuku, ister siyasi durum, ister barış ve savaş ilkeleri, ister ahlak prensipleri olsun fark etmez bunları beğenmemek kelime şehâdet ile çelişir bir durumdur. Cenab-hak Kuran-ı Kerim’de “ inkar edenlere gelince onların sonu felakettir, amellerini de Allah boşa çıkarmıştır. Bu onların Allah’ın indirdiğinden hoşlanmaması sebebiyledir. Allah’ta onların yaptıklarını heder etmiştir. ( Muhammed 8-9) Peygamber efendimizde bir hadislerinde “ Herhangi birinin arzuları (hevası) benim getirdiğim ilahi prensiplere uymadıkça mümin olamaz. (Beğavi Mesahibussunne 1,160) buyurmuştur.
Rab olarak Allah’a din olarak İslam’a Resul olarak Muhammed’e (iman edip) razı olan cennete girer. ( Müslim)