Bu yazıda üç şiirimi takdim ediyorum.
KÜL OLMADAN KUL OLUNMAZ*
Nefsini ez, ayaklar altına al.
Ondan sonra ummanlara dal.
İşte bu, mü'mine yakışan hal.
Kül olmadan kul olunmaz ha!
Merhamet ile şefkati kuşan.
Mutludur Allah yolunda koşan.
Boşan, bütün boş işlerden boşan.
Kül olmadan kul olunmaz ha!
Aklın bir araç, zirvelere sür.
Ol azade, ol her şeyden daha hür.
Şeytanın defterini öylece dür.
Kül olmadan kul olunmaz ha!
Müslümana gerek, şükür ve sabır.
İkisi bir bütün, bundadır hayır.
Sıyır, benliğini Dünya’dan sıyır.
Kül olmadan kul olunmaz ha!
Seni kurtarır doğruluk, ahlak.
Hayata bu pencereden bak.
Kibrini, nefsini ateşlerde yak.
Kül olmadan kul olunmaz ha!
Olmasın işin, hırs, öfke, kinle.
Gözyaşı dök, dervişçe inle.
Dinle gel, bu Şairi bir dinle.
Kül olmadan kul olunmaz ha!
Kül olmadan kul olunmaz ha!
Vesselam.
*"Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (asm) şöyle buyurmaktadır: “Mü’minin durumu ne hoştur. Her hali kendisi için hayırlıdır. Bu durum yalnız mü’mine mahsustur. Başına sevinecek bir hal geldiğinde şükreder, bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde sabreder, bu da onun için hayır olur.”
KÖKLERE YAKIN OL*
Esse en şiddetli fırtına, rüzgar.
Yağsa nice dolu, yağmur ve kar.
Sarsılmaz elbette Ulu Çınar.
Sen köklere yakın ol Kardeşim!
Köklerden kuvvet al ve korkma hiç.
Ulu Çınar her daim sağlam, dinç.
İşte sana şuur, işte bilinç
Sen köklere yakın ol Kardeşim!
Oğuz, Selçuklu, Osmanlı köktür.
Ecdad bir Ulu Çınar, en büyüktür.
Boş ver başkasını, bize yüktür.
Sen köklere yakın ol Kardeşim!
Bu Çınar huzur ve güven nedeni.
Her daim genç, her daim yepyeni.
Hiçbir kuvvet asla yıkamaz seni.
Sen köklere yakın ol Kardeşim!
Sen köklere yakın ol Kardeşim!
Vesselam.
*Bizim kökümüz elbette Oğuz, Selçuklu ve Osmanlı’dır. Bu kökten beslenmeyen bütün dallar ve bu kökten ilham almayan tüm fikir ve akımlar Bizden değildir.
FİGANIM OLDUN PAZARCIK*
Ey Pazarcık! Sen doğduğum yer.
Doğduğum yerde yaşandı kader.
O deprem ruhumda büyük keder.
Hicranım oldun sen, Ey Pazarcık!
Şubat’ın altısı, zemin sarsıldı.
Dağlar ve taşlar ikiye yarıldı.
Gökler ve yerler birbirine karıldı.
Hüsranım oldun sen, Ey Pazarcık!
Bitmez o günden beri sancısı.
Unutulur mu, acep acısı?
Kalbimin içinde, yok kaçışı.
Vicdanım oldun sen, Ey Pazarcık!
Öyle bir felaket ki, çok büyük.
Bir deprem ki, ruhumda yük.
Yüreğim mahzun, yıkık, dökük.
Viranım oldun sen, Ey Pazarcık!
Bir deprem ki tüm Ülkeme tesiri.
Suç bizde, olduk betonun esiri.
Bunca ölüm, söyle kimin eseri?
Niranım oldun sen, Ey Pazarcık!
Bilmem ki acısı hiç, hiç biter mi?
Yine ocaklar huzurla tüter mi?
Sus Sandali, bu kadar yeter mi?
Figanım oldun sen, Ey Pazarcık!
Figanım oldun sen, Ey Pazarcık!
*Tarih: 6 Şubat 2023. Şiddeti: 7.7 Yer: Pazarcık. Saat:04:17
Geçtiğimiz günlerde, Ülkemizi derinden etkileyen İlçem Pazarcık merkezli 6 Şubat Depreminin birinci yıl dönümünü idrak ettik. Kaç yıl geçerse geçsin, depremden dolayı acımız ve feryadımız dinmiyor.
Allah bir daha hiçbir musibet ve bela göstermesin.
Bu vesile ile deprem şehitlerimizi rahmet ve mağfiret ile anıyor, yaralılarımıza şifa diliyorum.
Vesselam .