Bu nasıl bir toplum ya.
Vahşi Batı'yı geçtik.
İnsanlar susuyor.
Ya yumruklar, ya silahlar konuşuyor.
Bize ne oldu? Biz eskiden böyle değildik. “Ah eski güzel günlerimiz ah!” diyerek hayıflanıyoruz.
İnsan kaba kuvvete, zorbalığa niye başvurur?
Kaba kuvvete ve zorbalığa ancak hayvanlar başvurur. Kaba kuvvete ve zorbalığa başvuranlar hayvanlardan daha aşağılıktır.
TV’de belgeselleri çok izliyorum.
Vahşi doğada gücü yeten, gücü yetmeyeni deviriyor. Vahşi doğada hayvanlar arasında bu kuvvet ve güç unsuru ana belirleyicidir.
Vahşi doğada bir başka belirleyici olan şey de sürü halinde avlananlar, tek başına avlananlardan daha üstündür.
Aslan tek başına olduğu zaman bir sırtlanı kolaylıkla alt ediyor. Ancak sürü ile avlanan sırtlanlar, Ormanın Kralı Aslan’ın avını kolaylıkla çalabiliyor. Sırtlanlar sürü halinde av ararlarken, kendilerinden cüssece büyük hayvanları (antilop, zebra vb gibi) avlayamıyorlar ve aslanı izliyorlar. Bir av avlayan aslana önce mobbing (taciz, baskı ve psikolojik savaş) uyguluyor ve aslanı yıldırıyor. En sonunda aslan “pes ediyor.” Koskoca aslan, sırtlanlar karşısında pes ediyor.
Şimdi vahşi doğadaki bu gerçeklerden günümüzdeki sözde medeni özde vahşi topluma.
Günümüzdeki bu vahşi toplumda sürü ile gezen insancıklar (insancıklar ve kancıklar) aynen sırtlanlar gibi hareket ediyorlar. Her bir çapulcu ve mafya hareketi esasında sırtlan hareketidir. Mafya ve çapulcular da sırtlanlar gibi sürüyle gezerler.
Evet, bu toplumda sırtlanlar gibi sürüyle gezenler olduğu gibi eline silah aldığında (tek başına da olsa) sırtlanlaşanlar var.
Sırtlanlaşan insanlar esasında sıradan insanlar. Peki onlar nasıl sırtlanlaşıyorlar.
Evet, bu soru yazımızın başlığındaki soru.
Sıradan insanlar nasıl sırtlanlaşıyor?
Cevabı basit.
1-Sürü halinde dolaşarak sırtlanlaşıyorlar.
2-Ellerine silah alarak sırtlanlaşıyorlar. (Silah dediğimizde bir tüfek de silahtır, bıçak da silahtır, bir demir de silahtır. Sırtlanlaşmaya ve kaba kuvvete yardım eden her alet silahtır)
Burada silahı tanımladık. Sıradan insan nedir onu da tanımlayalım.
Sıradan insanlar dediğimizde “karaktersiz, korkak, cahil ve alçak” bilumum insancıklar (kancıklar) anlaşılmalıdır. (Kancık demek, tuzak kuran kalleş demektir. Kancıklığın cinsiyet ile alakası yoktur)
Bu yazıda sıradan insanların nasıl sırtlanlaştığını buraya kadar anlattım.
(Bu noktada bir açıklama yapmak istiyorum. Bu yazı boyunca “sırtlanlara hakaret etmiş gibi” görünüyorum. Esasında sırtlanlar birer hayvanlardır. Akıldan ve izandan yoksundurlar. Onların tek maksatları var. Karınlarını doyurmak ve hayatlarını sürdürmek. Onların o amaçları doğrultusunda hareket etmeleri elbette normaldir. Ben bu açıdan bakarak, sırtlanlara hakaret etmek gibi bir kastım yoktur. Olamaz da. Yalnızca teşbihte bulundum)
Peki, kendisi insan gibi görünse de yalnızca karın doyurmak peşinde olan ve akıl-izan sahibi sözde bir insan, başka bir maksat bilmezse, sırtlanlardan daha aşağı derekeye düşmez mi? (Dereke ve derece ayrı manaya gelir)
Neyse, tekrar dönelim asıl konumuza.
Peki, medeni bir toplumda (sözde medeni toplumda) onlarca, yüzlerce sürüyle gezen sırtlanlar var. Kimine çete deniyor, kimine mafya deniyor, kimine çapulcu deniyor.
Çete halinde (sürü halinde) ya da tek başına alçak elinde silah olan sırtlanları nasıl engelleyeceğiz?
Tabi nasıl engelleyeceğiz derken kastımız, “Devletimizin emniyet güçleri, o adamları nasıl engelleyecektir”
Bunun iki yolu var ve çok basittir.
O adamların ya sürüyle hareket etmesini engelleyeceksiniz ya da ellerinden silahlarını alacaksınız?
Bunun başka çözüm yoktur.
Sürüyle gezenler ve etrafa gözdağı verenler mutlaka bir mazarrat ve bela çıkarırlar. Elinde silahı olan kancıklar, mutlaka bir kalleşlik ve manyaklık yapar.
Kancıklar esasta korkaktır. Kancıklar, sırtlan gibi insancıklar, ellerinde silah olursa cesur gibi oluyorlar. Ellerinde silah ya da başka bir benzeri alet olmazsa hiç bir şey yapamayacaklar, günümüzde nice nice ocakları söndürüyorlar. Maalesef bu durum bir hakikat ve buna da toplum olarak, yetkililer olarak seyirci kalıyoruz.
Yazımızın sonunda Hazreti Ömer (ra) Efendimize ait bir söze yer veriyorum:
“Mal cimride, silah korkakta, karar zayıfta olursa işler bozulur.”
Belki çok konuştum ve bu söz her şeyi açıkladı. Bu son veciz söz her şeyi ayan-beyan gözler önüne serdi ve günümüzdeki toplumsal durumumuzu özetledi.
İnşallah, bu durum tersine çevrilir ve güzel günler yaşarız, eski yıllarda olduğu gibi.
Olur inşallah vesselam.