Şehrimizin önemli sorunlarından olan tefecilik devam ederken zincir marketi bulunan bir hemşehrimiz aldığı borçlarını insafsızca katlanması nedeniyle ödemeyecek duruma geldi ve işyerlerini kapatarak kayıplara karıştı.

Birkaç yılda bir karşılaştığımız bu olay bize hiç yabancı değil. Bir çok esnaf, sıkışınca tefecilerin eline düşüyor ve bir müddet sonra da kartopu gibi büyüyen borçlar ödenemeyince kişiler ya memleketi terkediyor, ya da kendilerini bir şekilde yok ediyorlar.

Batman’da birkaç AVM’si olan bu hemşehrimiz de ticarette tökezlemiş olacak ki, sıkıntıya düştü, sıkıntı büyüyünce de iddialara göre 300-400 milyon liralık borç bırakarak ortadan kayboldu.

Tefecilerin eline düşenlerin kurtulamadığı bu sistem maalesef iş insanları, aileleri ve ailenin yakınlarını da etkiliyor ve zincirleme misali hepsi de büyük borçlar bırakarak ortadan kayboluyorlar. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Batmanda 40 yaş üzeri yaşanan intiharlara baktığımızda bu kesimin büyük bir olasılıkla tefecilerin eline düştüğünü, borçların katlanması ve ödenemeyecek duruma gelmesi nedeniyle kendi hayatlarına son verdiklerini görüyoruz.

Adli mercilerimiz zaman zaman konunun üzerine giderek bazı kişileri gözaltına alıyorlar ama sayı o kadar çok ki, hepsine ulaşılamadığından herkes rahatlıkla işine devam ediyor. Polisin yakalayıp adliyeye sevkettiği tefecilerden bazıları tutuklanırken bazıları da delil yetersizliğinden adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor.

Bu hastalık maalesef ilimizde yaygın ve çok kişi bu yöntemle haksız şekilde büyük paralar kazanıyorlar. Tefeciler, kendilerinden borç isteyen kişilerin mal varlığına bakıp ona göre para verirken paraya ihtiyacı olan da aldığı paranın biraz üstünde kâr vereceğini sanarak borçlanıyor ama sonradan malını-mülkünü vermesine rağmen borçlardan kurtulamıyor ve sonunda ya şehri terkediyor, ya da canına kıyıp ölümü seçiyor.

Bunlar sürekli olarak yaşanan gerçeklerdir.

Tefecilik o kadar kötü bir şey ki; 100 bin lira borç aldığınız kişi bu parayı sizden 1 milyon lira olarak tahsil ediyor. Her gün katlanan faizle rakamlar inanılmaz seviyeye çıkarken kişi evini, arabasını, arsasını, tarlasını, altınını vermesine rağmen bu 100 bin lirayı ödeyemiyor ve sonuçta yukarıda belirttiğim olumsuzluklar yaşanıyor.

Son örneğini yaşadığımız olayda birden fazla AVM’si bulunan kişi yıllardır işini yapıyor ve kendisini geliştirerek yeni mağazalar açıyordu. Ne olduysa, nasıl olduysa sıkıntıya girip borçlarını tefecilerden aldığı parayla ödemeye kalkınca bir süre sonra tefecilerin ödemesi başladı ve karşısına çıkan rakamları görünce bunların ödenmesinin mümkün olmadığını anlayarak bir gece ansızın Batmandan ayrıldı.

Yaklaşık 300-400 milyon liralık borç bıraktığı iddia edilen bu hemşehrimiz hem kendisini, hem de kendisine inanıp borç veren yakınlarını da zorda bırakırken çıkılmaz bir yola girdiğini anlayıp çareyi kaçmakta buldu ve işyerlerini kapattı.

Birkaç gün sonra AVM’lerin mülk sahipleri bir şekilde işyerinin boşaltılmasını isteyecek veya alacaklarına karşılık içeride bulunan malları almaya çalışacaklar. Bu nasıl olacak bilmiyoruz ama, bizim düşüncemiz alacaklıların da tefeciler gibi değil, vicdani bir şekilde mağazalarda bulunan malları borçlarına karşılık almalarıdır.

Evet, tefecilik maalesef bize yabancı bir sistem değil.

Bundan 50 yıl önce de vardı, şimdi de var, yıllar sonra da olacaktır.

Onun için öncelikle sıkıntıya düşenler tefecilere gitmeden çok iyi düşünmeli ve içinden çıkamayacakları ödemeleri kabul etmemelidirler. Aksi takdirde son örneğini yaşadığımız bu arkadaş gibi bir gece ansızın kaçabilirler.

Allah kimseyi bu duruma düşürmesin, çünkü tefeciler alacaklılarını psikolojik olarak o kadar etki altına alıyorlar ki; borçlunun vereceği bir şey kalmayınca daha kötü tehditlerle kişi intihardan başka bir yol bulamıyor.

Bu nedenle lütfen herkes dikkat etsin ve hesabını iyi yapsın.

Tefecilerin ev yıkan, ocak söndüren, ölüme sürükleyen kişilerin olduğunu da unutmayalım ve hiçbir şekilde onlara yanaşmayalım.

Hoşça kalınız.