Kadın emekçilerin, emeklerinin karşılığını alabilmek ve çalışma koşullarını daha iyileştirmek için verdikleri mücadelenin bedelini ağır ödemenin anılmasıdır, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.
Ayrıca 8 Mart, insan hakları ve eşitlik temelinde kadınların sosyal, ekonomik ve siyasi bilincinin geliştirilmesi ve başarılarının kutlanılmasıdır.
8 Mart, emekçi kadın haklarına saygı gösterme günüdür.
8 Mart, kadın haklarının gündemde kalması, korunması ve uygulanması istenilen gündür.
8 Mart, kadınlar için eğitimin, sosyal hakların ve de eşitliğin istenildiği gündür.
8 Mart dünyanın her yerinde kadının anıldığı, sorunlarının tartışıldığı gündür.
Kadın her şeyden önce anadır; dünyaya getirendir, çekip çevirendir, bulan buluşturandır, yapandır, pişirendir kısacası emekçidir.
Kadın insanlığın anasıdır. Sevginin, şefkatin, merhametin timsalidir.
Kadına sevgi saygı göstermek bizleri dünyaya getiren annelere sevgi saygı demektir.
Kadın toplumun en etkili koruyucu, birleştirici ve yönlendirici unsurudur.
Toplumun en küçük temel yapı taşı olan aileyi birey oluşturur. Bireyi dünyaya getiren ve onu yetiştiren de kadındır.
“Bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz.
Bir kadını eğitirseniz bir kuşağı eğitirsiniz.” der Brigham Young
Daha uygar ve sağlıklı bir toplum için kadın eğitimine önem verilmelidir.
Bilinçli kadın hem ruhen hem de bedenen sağlıklı bireyler yetiştirir. Sağlıklı, huzurlu, mutlu, varlıklı bir toplum ve de aydınlık yarınlar istiyorsak öncelikle kadınlara eğitim imkanı sunulmalıdır. Kadında ekonomi ve siyasi bilincin geliştirilmesi için toplumda yer almasına fırsat verilmelidir.
Kadının güçlü olması, sosyal, iktisadi ve siyasi hayatta kendini ifade edebilmesidir.
Bilgisiyle, birikimiyle, kültürüyle kadın güçlüdür. Güçlü kadın kendisine, evine, çocuklarına yetebilen ve kendini sıkışmış/sıkıştırılmış hissetmeyen kadındır.
Kadınlara kendilerini ifade edebilecek alanlar yaratmalıyız, yaratmalıyız ki mutlu olsunlar. Mutlu kadının hedefi olur; okur, kendini geliştirir, hem kendine hem de çevresine faydalı olur. Aksi takdirde okuyamayan, kendini geliştiremeyen hedefi olmayan kadın hem kendine hem de çevresine sorun olur.
Kadın, ülkelerin geleceklerini belirleyendir.
Kadının toplum hayatında ne denli önemli olduğunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
“İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?” cümlelerle ne güzel anlatmıştır.
Bir ülkenin ekonomisinde ve siyasetinde bir ilerleme varsa bunda en çok kadının katkısı vardır.
Ortak hayatı yaşayan kadın/erkek, beklentiler tek taraf olmamalı, hayat müşterek çabalarla sürdürülmeli. Kadına yaşam zorlaştırılmamalı bilakis kolaylaştırılmalıdır ki aile huzurlu olsun ailenin huzuru toplumun huzurdur.
Dünya kadınlar günümüz kutlu olsun.