Samimiyet denildiğinde akla iki anlam geliyor. Birincisi, içten gelen temiz duygular, ikincisi ise mesafedir.
Bir grup arkadaşla oturmuş sohbet ediyorduk. O arada tanımadığım biri odaya girdi, selam verip Suat'a doğru giderken Suat ayağa kalktı. “Ooo hoş geldin toprağım.” deyip gelenle tokalaştı. Hal hatır sormalar... konuşmalar devam etti.
Suat, gelenle çok samimiymiş gibi konuşuyor süslü cümleler kuruyor, adama iltifatlar pohpohlamalar yağdırıyordu.
Derken adam, “Biraz işim vardı onun için geldim. Gelmişken seni de göreyim.” deyip müsaade istedi, odadan çıkıp gitti.
Adamın odadan çıkmasıyla Suat, “Akıllısı beni bulmaz delisi peşimden ayrılmaz.” deyip başladı adamı kötülemeye.
Adamla yüz yüze konuşurken çok samimiymiş gibi bir konuşma, arkasından da böyle konuşması hiç hoş değildi.
Şair Mevlânâ’nın dediği gibi, “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol”
Samimiyet insani bir davranıştır, olması halinde güvendir, sevgidir, saygıdır, dostluk bağlarının güçlenmesidir.
Güven duygusu insan ilişkilerinde çok önemlidir!
Sözde ve özde samimi olanlar kişiye güven verir. İnsan samimi olana güvenir, onunla arkadaş olmayı ister.
Suat’ın o davranışı ona olan saygımı zedeledi, güvenimi sarstı, ondan uzak durmama neden oldu.
Samimiyet, doğruluktur.
Samimiyet, özü sözü bir olmaktır.
Samimiyet, iyi niyettir, şeffaflıktır, netliktir.
Samimiyet, dürüstlüktür, içtenliktir.
Samimiyet, güvendir.
Samimiyet, şahsiyetin sütunudur.
Samimiyet, sevgi, saygı ve takdir hislerini meydana getiren bir değerdir.
Samimiyet, insan olmanın gereğidir.
Samimiyet, güzelliktir.
Samimiyet bir erdemdir.
Samimiyet, kişiliğimize kalite katan en önemli unsurlardandır.
Samimiyet demek çok içli dışlı olmak demek değildir. Her kim olursa olsun arada bir mesafe ve bu mesafe de ölçülü olmalıdır. Uzak durursanız yalnız kalmaya mahkum olursunuz. Çok yakın olursanız da huzurunuz kaçar.
Derler ki insanlarla olan münasebetiniz ateşle olan münasebet gibi olsun. Çok yaklaşırsan yanarsın çok uzaklaşırsan donarsın.
Yedikleri içtikleri ayrı gitmez iki arkadaş vardı. Nasıl olduysa bir gün bu ikisi incir çekirdeğini doldurmaz bir mesele yüzünden tartıştılar. Tartışma uzadı. Her oturdukları yerde birbirlerinin özelini anlatarak birbirlerini kötülediler. Böylece bunların özelini duymayan kalmadı. İkisi de arkadaşlar arasında madara oldu.
Çok muhabbet tez ayrılık getirdiği gibi aşırı samimiyet de tez ayrılık getirir.
Hepimizin yoluna gönlü güzel, samimi ve de sınır bilen insanlar çıksın.