Üzerinde yaşadığımız gezegen, yani dünya gibi evrende başka bir gezegen var mıdır acaba? Üzerinde böyle yaşamın olduğu, doğal su kaynaklarının olduğu, Masmavi denizlerin, okyanusların, gürül gürül akan ırmakların, solduğumuz havanın, üzerinde rengârenk çiçeklerin, kelebeklerin, bitkilerin, ağaçların, türlü türlü uçan kuşların, yürüyen canlıların, bal veren arıların, türlü türlü mis kokuları salan çiçeklerin ve güllerin, sürünen canlıların, ayrı ayrı tatları olan yemişlerin, meyvelerin, türlü türlü gıdaların ve bizim gibi zeki olan ve tüm bu saydıklarımdan bedava faydalanan zeki varlıkların yaşadığı bir başka gezegen, bir başka dünya var mıdır acaba?
Bana sorarsanız böyle bir dünya sonsuz olarak gördüğümüz evrende belki de vardır, biz bilmiyoruz ya da henüz keşfedilmemiştir.
Ama hali hazırda bilindiği kadarı ile böyle bir dünya yoktur.
Evrende bulunduğumuz konumumuz samanyolu galaksisidir. Samanyolu galaksisi içinde, Güneş sistemi yer almakta, Güneş sistemi içerisinde de üzerinde yaşadığımız Dünya adlı gezegen var ve biz bu gezegenin üzerinde yaşıyoruz.
Samanyolu Galaksisi içerisinde daha kaç tane güneş sitemi vardır, ya da başak bir Güneş sistemi var mıdır bilinmiyor.
Bizim en yakın komşu Galaksimiz Andromeda galaksisidir, Andromeda galaksisinde de yaşam var mıdır, bu galakside ya da Dünya benzeri bir gezegenin veya Güneş sistemi gibi bir sistem var mı, yok mu henüz bilinmiyor.
Ama henüz böyle, Dünya gibi yaşam formlarının olduğu, canlı varlıkların yaşadığı, biyoçeşitiliği barındıran bir gezegen keşfedilmediğine göre de başka bir yönü ile böyle bir gezegen, böyle bir Dünya yoktur.
Yapılan Bilimsel araştırmalar sonucundaki tahminler evrendeki galaksi sayısı iki trilyon civarında olduğu yönündedir..
Evrenin varlığı ile ilgili araştırmalar, gerek günümüzde ve gerekse çok daha eski tarihlerden beri Evrenin derinlikleri hep merak edilmiş ve araştırma konusu olmuştur.
Belki de tarihin ilk yıllarında evrendeki diğer gezegenler ve uzay sadece merak edilen bir konu olarak araştırılırdı, yani yaşam olup olmadığı hususu ile pek ilgilenilmezdi, ancak günümüzdeki uzay araştırmalarının ağırlık konusu evrende, evrendeki diğer galaksilerde, ya da Güneş istemi gibi benzer sistemlerde yaşam formu olup olmadığı ile ilgili araştırma konularıdır.
Yapılan araştırmalarda, henüz uzayın herhangi bir köşesinde, ya da evrende başka bir şekilde ilkel yaşam olsun, gelişmiş yaşam olsun, ya da zeki varlıklar olsun diyebileceğimiz bir yaşam formuna rastlanmamıştır.
Evrende yaşam formları araştırmaları ile birlikte insanoğlu dünyadaki kaynakların tükeneceği kaygısı( çok aşırı israf edilmesi nedeni ile) ekonomik araştırmalar kapsamında, asteroitler üzerinde belki de gelecekte gezegenler üzerinde uzay madenciliği adı altında cevher, maden arama konuları ile de epeyce meşgul olmaktadırlar. Konu ile ilgili ülkeler arası yarış başlamış bile.
Nitekim bu gün insanoğlu üzerinde yaşadığı Dünya gezegenini son derece, hoyratça, Dünyada gelecek kaygısı yaratacak şekilde ekonomik yatırımlar amacı ile hiç bir sınır tanımadan tamamen doyumsuz kapitalist bir mantıkla, Dünyayı hızla kirletmekte, kaynaklarını kurutmakta, Dünyada yaşanabilir koşulları zorlaştırmakta hatta ortadan kaldırmakta, Dünyanın atmosferini, havasını, suyunu doğasını kirletmekte, doğal dengesini bozacak şekilde çok fütursuzca, Dünyanın sonsuz kaynakları varmış gibi hızla var olan kaynaklarını doğayı yok etme pahasına kullanarak heba etmektedir.
Kaynakları kullanmakta, lüks yaşamı, şatafatlı yaşamı, gösteriş uğruna çok gereksiz bir şekilde israf etmektedir.
Bunu yaparken hiçbir kaygı da duymamaktadır.
Sanayi devriminden sonra kapitalist ve doyumsuz bir mantıkla şu anda evrendeki tek zeki varlık olarak tanımladığımız insanoğlu geleceğini, tek yaşam alanımız mekanımız olan dünyayı yok etmek için maalesef çok acele ile büyük bir çaba sarf etmektedir.
İşte bizim bunların önüne geçebilmemiz için doğal kaynaklarımız, ekosistemimizi, ekolojik yaşam şartlarını, Habitatı korumamız gerekmektedir.
Bunun aksine davranan herkese karşı durmamız mücadele etmemiz gerekmektedir.
Çünkü gerçekten Dünya dışında başka bir yaşam alanımız yok, hali hazırda gidebileceğimiz başka bir yer( gezegen) yok, bakın iklimler değişiyor, ormanlarımız yok oluyor, ormanlarımızı yok ediyoruz, iklimler hızla yok oluyor, biyoçeşitlilik yok oluyor, hava sıcaklığı Dünya atmosferinde sanayi devriminden ilk ölçümlerden bu yana ilk kez 1,5 dereceyi geçti ve bu şekilde yaşanabilir Dünya tehlike altına girmektedir.
Ekosistemi korumamız için ne ekonomik şartların zorluğundan dolayı, ne yer altı kaynaklarımızı kullanırken, ne enerjiye olan ihtiyacımızı karşılamaya çalışırken doğayı Dünya mirasını korumak için aska geri durmamamız gerektiğini bilmeliyiz ve ne olursa olsun hiçbir sebeple doğal kaynaklarımızı feda edecek hiçbir şeye evet dememeliyiz, doğal kaynaklarımızı, ormanlarımızı, gürül gürül akan nehirlerimiz, denizlerimizi, okyanuslarımızı yaşayan bütün biyoçeşitliliğimizi her ne pahasına olursa olsun gelecek nesiller daha temiz bir şekilde aktarmalı ve korumamız gerektiğine inanmalıyız.
Bunları yasalarla koruma altına almalıyız.
Yatırım yapılacaksa, ekonomiye katkı sağlanacak araştırmalar, çalışmalar yapılacaksa tabi ki yapılır, tabi ki ekonomik her türlü yatırım desteklenir ama doğal kaynaklarımızı amasız kayıtsız şartsız korumak şartı ile yapılmalıdır.
Bu şiarın bütün dünya ülkeleri Bütün dünya halkları için geçerli bir şiar olduğuna inanıyorum.
Onun için biz evimizde çocuklarımıza, mahallemizde komşularımıza, şehirde hemşerilerimize, bölgede işadamlarımıza, yöneticilerimize, ülkemizde bütün halkımıza bunu anlatmalıyız, çünkü bunları sahiplenecek, bunları yönetecek yöneticiler ihtiyacımız var.
Çünkü henüz Bize oksijeni bedava sağlayan, gürül gürül ırmakları akan, her türlü yiyeceği veren, rengârenk çiçekleri olan, türlü türlü mis kokuları sağlayan çiçekler olan, mavi denizleri olan, uçsuz bucaksız ormanları olan bir gezegeni keşfetmedi Bu dünyadaki zeki varlık olan insanoğlu.
O zaman hemen Şimdi hep birlikte doğayı koruma refleksi ile daha güzel bir dünya için çalışalım.
Not:
Bir gün uzaylılar Ufo ile gezinirken Dünyadan bir yere iniş yapacakları sırada İnsanların dünyayı çok kirlettiğini görürler, Bu durumu gören uzaylılar, hemen uzaya geri dönmeye karar verirler, bu esnada Ufoyu seyreden Dünyalılar, uzaylılara el sallayarak, heyyy uzaylı kardeş nereye gidiyorsunuz bizi de alsanıza demiş, o esnada uzaylılardan biri ‘hadi lan, siz güzelim Dünyanın anasını ağlattınız şimdi sıra bizde mi’ diye seslenmiş dünyalıya ve uzaklaşıp gitmiş Ufo.
Tohumdan fidana, fidandan ağaca ağaçtan ormana dönmeli yurdumda ki; toprağa örtü, kuşlara yuva, doğaya can olsun