Okumak, bilmektir, bilmek güçtür, güç zenginliktir.
Okumak, kelime dağarcığını artırmaktır, kişinin kendini daha iyi bir şekilde ifade etmesini, empati kurmasını, farklı hayatları ve görüşleri tanımasını, sağlamaktır.
Kuru Pınar adlı eserimi yazarken kalemimin takılmadan akması çok sayıda kitap okumuş olmama borçluyum.
Okumak, yazılı olarak kendini daha iyi ifade edebilmektir.
Yıllar önce televizyonda yabancı bir dizi izliyordum. Dizinin kurgusunda, hizmetli kadın, çalıştığı evin kâhyasının iftirasına uğramış sanık sandalyesinde oturuyordu. Kadın, “Sayın Hâkim Bey! Emin olun suçsuzum ama kendimi ifade edecek kadar kelime dağarcığına sahip değilim.” dediğinde kadının kendini ifade edememenin üzüntüsünü ben de en derinden hissettim. O günden sonra insanın kendini ifade edebilmenin ne çok önemli olduğunun bilinciyle daha çok okumaya çalıştım.
Okumak, sözlü olarak kendini daha iyi ifade edebilmektir.
Sevginin timsali üstat şair Yunus Emre’nin şiirlerinden sevgiyi, aşkı, güzelliği,
Hoşgörünün sembolü, 13.yüzyılda Anadolu’da yaşamış bir Fars tasavvufçu, ilahiyatçı ve Sufi bir mistik şair olan Mevlana Celâleddin-î Rumi’den barışı, hoşgörüyü,
17.yüzyılda yaşamış, halk edebiyatı şairlerinden olan Karacaoğlan’dan da aşkı, sevgiyi, harika doğa betimlemelerini öğrendim.
Okumak bilmektir, toplumsal değerlerimizi öğrenmektir.
Yaşar Kemal’in İnce Memed’inden farklı ve de zorlu hayatların var olduğunu öğrendim.
Lev Nicolayeviç Tolstoy’un Savaş ve Barış eserinden hayatları alt üst olmuş insanların yaşama tutunma çabalarındaki duyguları ben de hissettim.
Okumak, farklı hayatları yaşamaktır.
John Steinbeck’in Gazap Üzümleri eserini okurken ta kurgunun başından sonuna dek kahramanlarla birlikte aynı havayı soludum, aynı korkuları, aynı zorlukları yaşadım. Kurgusuna hayran kaldığım bu harika eser bende öyle büyük bir etki ve farkındalık yarattı ki şayet ekonomik gücüm elverseydi dünyadaki tüm evsizlere hamam yaptırırdım.
Kitap okumak farkındalık yaratır, empati kurma becerilerini geliştirir, hayal kurmanızı sağlar.
Yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin Budala eserini okurken farklı psikolojideki insanları tanıdım.
Okumak, değişik psikolojide insanların var olduğunu bilmektir.
Okumaktan söz edilir de edebiyatın babası Dostoyevski’nin, okurken insan olmanın bir kez daha erdemine ulaştığım Suç ve Ceza eserinden söz etmemek Raskolnikov’a haksızlık olmaz mı? Okuyuculardan ‘Tabii ki haksızlık olur.’ diyen bir ses duyar gibi oldum. Elbette Raskolnikov’un vicdan azabına şahit olmanın güzelliğinden söz etmemek haksızlık olur.
Kutsal kitabımız Kur’an ilk olarak ‘Oku’ emriyle inmeye başladı.
Okumak erdemdir, medeniyettir.
Okumak bizleri eğitir, donatır.
Okumak zihni dinlendirmektir,
Okumak hafızayı güçlendirmektir,
Okumak düşünmektir,
Okumak birden fazla hayatı yaşamaktır,
Okumak hem kendini tanımak hem de kendini bilmektir,
Okumak stresi azaltmaktır,
Okumak uyku ve yaşam kalitesini artırmaktır,
Okumak bilmektir, cehaletten kurtulmaktır,
Okumak kendine güvenmektir,
Okumak başarmaktır, mutluluktur.
Sözün özü Voltaire takma adıyla tanınan ünlü Fransız Yazar ve Filozof François Marie Arouet’in dediği gibi okumak ruhu yüceltmektir.
Ruhu yüceltmenin tam da zamanı; sonra sonra deyip ötelemeyelim hemen okumaya başlayalım.
Kitap okumanın lezzetine varmanız temennisiyle,
Kalın, yaşantınıza ışık tutacak kitapların ipiltisinde.