Çirok kelimesi Kürtçe bir kelime olup, Türkçe de tam olarak karşılığı Masal demektir. Masal (Çirok ) Şüphesiz Dünya üzerinde ki bütün halkların edebiyatında, geçmişteki yaşam şartlarının şekillenmesine göre var olmuştur.
Masal ( Çirok) ın Bütün Miletlerin Kültüründe olduğu gibi, Bölgemizde ve Kürt kültüründe de önemli bir yeri vardır.
Masal (Çirok) günümüze kadar Kürt edebiyatında büyük oranda sözlü olarak gelmiş yazılı bir şekle dönüştürülememiş, sözlü olarak gelmesinin neticesinde de çok unutulan, yazıya dökülmeyen ve yazıya dökülememesi nedeni ile de kaybolan Masal (çirok) lar oldukça fazladır.
Masal ( çirok) anlatan kişilere Çirokvan ( Masalcı) denir.
Eskiden köy odaları yokken , taziye evleri yokken, toplantı salonları vs.. yok iken Masal (çirok) nerde söylenirdi, Kim söylerdi, Kimdi bu Masalcı( Çirokvan) lar, bunlar nasıl bir hayattan gelmeydi,bu gün bu konuyu, Büyüklerimizden, yaşlılarımızdan dedelerimizden bire bir dinlediğim kadarı ile bir az anlatmaya , yazmaya çalışacağım.
Masal(Çirok) lar da yer mekan ve zaman genelde belli değildir, ancak bazen her ne kadar anlatılan ile hikayenin gerçekliği bire bir örtüşmese de , anlatılan hikayenin özünde gerçekleşmiş bir olaya dayandığı bir olayın gerçekliği olan masallarda vardır.
Bu tür gerçeğinin az da olsa var olduğu masallarda Anlatılan olay mutlaka gerçekleşmiştir ancak masalda anlatıldığı şekli ile değildir.
Çünkü Masallarda anlatılan olay, kesinlikle var olan temel gerçeklikten çok daha fazla olağan dışı eklemelerin yapıldığını görmek mümkündür. ( örneğin masalın bir yerinde Şöyle anlatılabiliyor ; Olayın Kahramanı geçmişte çok fakir, hiçbir şeyi olmayan ırgat olan bir kişi olmasına rağmen Ülkenin Kralı bir sabah uyandığında Onun sarayının tam karşısında sarayından daha görkemli , daha güzel, daha heybetli her yönü ile daha muhteşem olan ve ülke kralının sarayından en az bir kat daha yüksek bir saray dikildiğini görür, bu şekilde olağan dışı olaylar abartılı bir şekilde anlatıldığı olurdu)
Ancak olayın abartılması ve olağanüstü güçlerin, olağan üstü olayların gelişmesi her zaman dinleyicinin hoşuna gitmiştir, anlatılan olaylar ne kadar gerçek dışı olsalar bile dinleyenler bunun nasıl gerçekleştiğini sorgulamaz, Masalcı( Çirokvan) da bunun Allahtan gelen bir güçle yada bazen de Alaadin in sihirli lambası gibi, Masalda olayın kahramanı olan kişinin olağan üstü bazı güçlere sahip olacağı, yada onun elindeki bir yüzüğün, bir asasının, kılıcının vs.. olağan üstü bir güce sahip olduğu herhangi bir nesnesinde kaynaklandığı ve olağan üstü bu gücün, gelişmelerin buradan geldiği belirtilir.
Masalda (Çirokta) büyük çoğunlukla olaylar Zengin kız- fakir erkek, yada Zengin erkek -fakir kız arasında, yada güçlü ile güçsüz iki erkek arasında ve buna benzer kişiler arasında geçen olayları anlatır.
Masallarda genel olarak olumlu olaylar ve gelişmeler yaşanır ve olaylar olumlu bir şekilde sonuçlanır.
Şayet tam tersi bir durum olursa, masalşüphesiz biraz daha merak konusu ve daha popüler bir masal olması her zaman kaçınılmaz bir sonuç doğurmuştur.
Örneğin Büyük bir aşk hikayeleri olan ve yazarları belli olan Leyla ile mecnun, Ferhat ile Şirin ve Mem ü Zin hikayeleri uzun yıllar masal (Çirok) olarak anlatılmıştır.
Bunun yanında kahramanlık hikayeleri olan Zal oğlu Rüstem (Rostem-i Zal), Mir Mehmet (Mirze Mıhemed) gibi hikayeler yine uzun yıllar Masal (Çirok) olarak söylenmiş olan kahramanlık ve destansı Masallardır.
Her zaman Masalda Başrolde olan Kadın dünyanın en güzel kadını, saçları dünyanın en uzun saçları, erkek başrolde ise her zaman dünyanın en bilgili ve en güçlü karekteri olarak belirtilrdi.
Eskiden teknolojilerin olmadığı, insanların geçinip, karınlarını doyurmak için sürekli çalışmak zorunda olduğu, uyumaya bile zor zaman ayırdığı, zorlu doğa şartları ile hayat mücadelesi verildiği dönemlerde, Mevsim olarak işin-gücün en az olduğu, yoğun iş temposunun biraz duraksama yada yavaşlama dönemi olduğu, uzun ve soğuk kış gecelerinde, insanların bir de arada bir dinlenmek, faklı bir şeyler yapmak, Sosyalleşmek ( o dönem için), yaşamı boyunca yapmak istediği amayapamadığını, enazından hayalinde yaşamak (çünkü masallar anlatılırken dinleyici kendini masalın içinde rol içinde görürdü) için de kısada olsa hayatının bir kısmında böyle bir anda zaman ayırır ve ayırdıkları zaman masal dinleyicilerine o kadar iyi gelirdi ki yıl boyunca aldıkları yorgunluğunu belki de tek eğlence seçenekleri olan bu ortamlarda bir nebzede olsa üzerlerinden atarlardı yorgunluklarını.
Çirokvan (Masalcı), Masalı büyük bir ustalık ile anlatmaya başlarken sade bir şekilde başlar ve Masal (Çirok ) anlatıldıkça devam ettikçe Masalcının (Çirokvanın) yüz ifadesindeki mimikler değişmeye başlar, Masalcı (Çirokvan) Masalın beli yerlerinde yer yer anlattığı Fiiliyata göre masal içindeki figürlerin hareketlerini olayın gerçekleşmiş şekli gibi taklit ederek bu şekilde dinleyicileri etkilemeye çalışır ve bu hareketler dinleyicilerin çok hoşuna giderdi, çünkü bazen gerçekten usta bir tiyatrocu, usta bir oyuncu, usta bir komedyen edası ile hareketleri ve mimikler ile oynar, Bazen de Masal ın içindeki akışa göre yeri geldiğinde dengebejlik ( Klam-Türkü söyleme) te yapardı, zaten Masal (Çirok) anlatan kişilerin aslında çoğu kendi çapından dengebejlik yeteneği olan kişiler olup, Masal anlatan kişilerin doğa ile daha fazla iç içe olan, sosyal olan, kültür oyunlara yeteneği olan, renkli kişiliğe sahip olan, toplumda da bu anlamda yer edinmiş olan kişilerdi genelde, bazen masaların bir bölümünde Klam( şarkı) da söyler dengbejlikte yapar ve bu dinleyicileri inanılmaz derecede memnun eder ve dinleyicileri mest ederdi.
Evet gerçekten Her bir Çirokvan (Masalcı) aynı zamanda büyük bir tiyatrocu yeteneğine sahip olurdu
Çirokvan (Masalcı) bir tiyatrocu edası ile Mimik, hareket ve konuşmalarda bulunur, bu hünerlerini Masalı anlatım sırasında hiç eksik etmezdi, Öyle ki Köylerde kurulan düğünlerde yine Masalcı (Çirokvan) dediğimiz Kişiler hep başrolde hep önde hep eğlence kaynağı olurlardı.
Masalcıların anlattıkları masallar, günümüzde televizyonlarda oynan dizilerin serisi gibiydi sanki.Dizler Bu masalların birer kopyesi gibidir.
Masal (Çirok) anlatımı Bazen o kadar uzun sürer ve heyecanla anlatılırdıki, bir masal bazen 3-4 gün bazen bir hafta sürerdi, her gün kışın akşam karanlığı basar basmaz uzun soğuk kış gecelerinde köy odalarına toplanan köy / mahalle insanları ile birlikte ortamı ısıtırdı, Anlatım, söylem ve sözleri ile Masalcı( Çirokvan)
Akşam saatlerinde 7 gibi Masal anlatmaya başlayan Çirıokvan Saat gece 23-24 e kadar 4-5 saat hiç durmadan Masal (çirok) anlatırdı.
Masal anlatımları belirtiğim gibi 4- 5 saat sürerdi ve öyle sürerdi ki, bu masal 3-4 gün bir hafta devam eder, Masalcı (Çirokvan) aynı gün bitmeyen masalı ertesi gün devam ederiz deyip, genelde masalın en heyecanlı yerini dikkat ederek anlatımı öbür güne bırakır öbür gün kalınan yerden anlatmaya devam ederdi.
Genel olarak istisnalar haricinde Masal için toplanma yeri olarak varlıklı olan kişilerin evleri seçilir, bu evler genel itibarı ile köyün ileri gelenlerinin yada varlıklı olanların evidir.
Misafirler için ayrılmış büyükçe odalar genelde, bu kişilerin evinde olan odalar olup bu odalar toplanma yeri olarak seçilirdi.
Varlıklı aile seçilmesinin nedenlerin başında daha fazla kişi toplanabilmesi amacı ile büyükçe odası olan evler olması, varlıklı olması hesabı ile de yiyecek ikramlarının olması, yiyecek içecek bir şeyleri ikram etmek için yeterli ekonomik imkanlara sahip olmasıdır.
Bazen de Masalcının (çirokvanın) öbür gün işi çıkar, hastalanır ve öbür gün gelmez, ara verirdi masal anlatmaya, bu da dinleyicileri son derce sabırsızlandırır üzerdi.
Tıpkı bu gün izlediğimiz Tv dizilerinde olduğu gibi, yani Dünün Masalcıları tabiri caizse günümüzün birer televizyon görevini görürlerdi.
Bir köyde birkaç tane Masal (çirokvan) vardı ama bunlarında en iyileri , daha iyileri ve iyi olanları diye anlatım ve üslubuna göre yaptıkları mimiklere göre komik ve komediyenlik hareketlerine göre sıralanır ve başarılı oldukları düşünülürdü.
Bazen de Çirokvan (Masalcı) toplanmış olan evde( toplanma yeri olan misafir odaları büyükçe yerler olup genelde Varlıklı ailelerin yada o mahallede /köyde varlıklı kişilerin evinde olurdu) bilerek masal anlatımını uzatırdı.
Masal (çirok) uzun Masal (çirok ) seçerdi ki uzun kış gecelerinde onlar için inanılmaz derecede heyecanlı olan, heyecanla beklenen o ortam devam etsin diye, çünkü o toplanma esnasında türlü türlü olan ama çok bulunmayan yemişler, yenilir, Kıyılmış tütünden kaçak sigara içilir, tütün tabakaları, elde ele dolaşır, kimin tütünü daha güzel kimin tütünün daha ser içimli olduğu, konuşulur ve tütünü en güzel olan kişi büyük bir şekilde gururlanırdı.
Bütün bunlar ise çirok (masal) ların anlatıldığı o uzun mu uzun soğuk kış gecelerinde yaşanırdı ve köyde/ mahallede aynı akşam da /gece de birden fazla evde birden fazla Masalcı (çırokvan), Masal(çirok) söyleyebiliyordu, ertesi günü Köyde / mahallede hangi Masalcının (çirokvanın) hangi evde olduğu, hangi Masalı ( Çirok ı) anlatıldığı konuşulur, en iyi Masalcının (çirokvanın) hangi evde olduğu öğrenilir ve en iyi Masalcıyı(çirokvanı) kaçıranlar içten içe hayıflanırlardı.
İşte anlatmaya çalıştığım bu kültür ve gelenek yüz yıllar boyu Kürtlerde gelenek olarak Nesilden nesile geçti, öyle ki dinleyiciler zamanla Masalcıyı (Çirokvanı) kendine rol model seçer birkaç yıl sonra bu sefer Masalcı (Çirokvan) bu dinleyiciler arasında çıkar ve bu böyle sürer giderdi.
Her ne kadar Söyleyeni, yeri zamanı belli olmasa da, çoğu zaman olağanüstü anlatımlara dayanan abartılı anlatımı olsa bile, Masallar (Çirok) toplumların eğitiminde, toplumların sosyalleşmesinde, toplumun gelişmesinde, toplumun kültürel yapısında önemli etkiye sahip olan derin isler bırakan toplumun şekillenmesinde çok önemli rol oynamış edebi eserlerdir.