Batmanda zaman zaman bazı okullarımızda bu istenmeyen durumlar yaşanmaktadır.

İçinde bulunduğumuz, teknolojinin sınır tanımadığı bir dönemde, güçlükle zapt edilen öğrencilerimizin okuldan atılması onlar için büyük bir sevinç kaynağıdır ve tam istediklerine kavuşmanın mutluluğunu yaşarlar.  Okuldan atılan her öğrenci, sivil hayatta okul idaresi, öğretmen ve görevlilere geri dönen bir kurşun gibi olur; çünkü o öğrencinin artık bir beklentisi, tutunacak bir dalı olmadığından, okul önünde bekleyip, okul ve içindekilerine zarar vermekten, etrafa dehşet saçmaktan başka bir şey düşünemez. Bunu gören okul idaresi ve öğretmenleri bu öğrencileri okuldan attıkları için pişmanlık duygusuna kapılabilirler, ama iş işten geçmiş olacak. Kötü öğrenci yoktur, kendini kötülüğün içinde bulmuş öğrenci vardır, yaramaz öğrenci yoktur, yaramazlığında desteklenen değil, hep dışlanan öğrenci vardır. Bir yaramaz, zararlı öğrenciyi okuldan atmakla belki okul idaresi olarak, öğretmen olarak sizi rahatlatır ama aile ve toplumun başına bela olmaktan öteye gitmez. Çalışkan, akıllı, uslu öğrenciyi başarıya ulaştırmak kolaydır, önemli olan tembel, yaramaz olan bir öğrenciyi başarıya ulaştırmaktır.

Peygamberimiz (s.a.v) Hz. Enes‘e “yavrum,  kalbinde bir kimseye kötülük düşüncesi olmadan gününü ve geceni geçirmeye çalış. Bu benim sünnetimdir. Kim sünnetimi yaşatırsa beni sevmiştir. Beni seven de cennette benimle beraberdir.”

Hiçbir öğrenci durumu, vaziyeti ne olursa olsun okuldan atılmayı hak etmemektedir. Onu okula kazandırmanın bütün yolları denenmelidir. Öğrenciyi okuldan atmak iki dudağın arasındadır, fakat öğrenciyi okula kazandırmaya çalışmak için bütün bedene ihtiyaç vardır. Okula terlikle gelen öğrencinin okula niçin terlikle geldiği araştırılıyor mu? Okula dayak yiyerek gelen öğrencinin durumu sorgulanıyor mu? Bunalımda olanlara gereken psikolojik destek sağlanıyor mu? Derdimiz öğrenciyi okula bağlamak ise böyle yapmalıyız, yok atmaksa bir tasdikname yazmakla hemen işi bitirebiliriz. Etrafımızda, sokak ve caddelerimizde cirit atıp herkese dehşet ve korku salan çocuklar bizim çocuklarımız değil midir? Çoğu, okul idaresi tarafından okuldan atılanlar değil midir? Her halde bunlar başımıza bela olmak için uzaydan yeryüzüne inmediler.

Yüce Allah Kuranı kerimde şöyle buyurmaktadır: “Başınıza gelen her musibet, sizin ellerinizle işlediklerinizin yüzündendir. Bununla beraber Allah, kusurlarınızın pek çoğunu da affeder.” Şura süresi 30.ayet.

Buradan tüm okul müdürleri ve öğretmenlerine sesleniyorum. Lütfen bir öğrenciyi okuldan atmadan önce onu okula kazandırmanın bütün yollarını deneyin, kazandığınız her öğrencinizle başınız dik gurur duyarsınız, kaybettiğiniz her öğrencinizle başınız eğik, eziklik hisedersiniz. Allah’a emanet olun.