Ana dil nedir diye düşündüğümüzde: Ana dilin Basit tanımı ile, ana dil isminden de anlaşıldığı gibi, Anneden öğrenilen dildir( Kürtçe anlamı ile zımane zıkmaki - yani anne karnından gelen anlamında zikmaki) dil esasında her milletin her halkın anlaşma aracıdır, her milletin her halkın ortak bir dili, ortak bir kültürü, ortak bir inancı vardır. Her milletin ortak dili de ana dilidir.
Ana dilden konuşulması , anadilde yazı yazılması herkesin meşru doğadan gelen Allah tarafında yaradılış itibarı ile verilmiş hakkıdır.
Kürtlerinde ortak dili yani ana dili Kürtçedir.
Yer yüzünde Yaşayan hiçbir Kürde, yada Türke, yada Araba, yada herhangi bir millete doğmadan evvel yada, doğduğu andan itibaren senin ana dilin hangi dil olsun diye sorulmadı. Hani denilir ya Coğrafya kader midir? işte ana dil de öyle bir şey, anadilde kaderdir.
İşte Kürtler de doğarken, Allah tarafından yaratılırken Kürt olarak doğmuş , yaratılmıştır, kürdün kendisi, kendi dilini seçememiştir, Dünyadaki Bütün insanlar gibi Kürtlerin kendi dilini, Kürtleri Yaratan Allah takdir etmiştir.
Herkesin ana dili ile yazmaya, herkesin ana dili ile konuşmaya, okumaya hakkı vardır. bu doğal bir haktır.
Son günlerde Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylar, Kürtçe eşliğinde oynanan oyunlar nedeni ile göz altılar oluyor maalesef.
Gerekçesi ise söylenen şarkıların siyasi içerikli olduğu belirtiliyor.
Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylar, oynanan oyunlar nedeni ile yapılan baskın ve göz altılar, ilk başta sokaklar için yapıldı, sonradan düğün salonlarında Kürtçe şarkılar eşliğinde oynan oyunlar nedeni ile göz altılar oldu.
Gerekçe ne ? gerekçe basında okuduğumuz kadarı ile şarkıların Siyasi olması.
Ama daha sonradan yine bazı belediyelerce yaya geçitlerine Türkçe yazılan önce yaya yazılarının yanına Kürtçe yazılan peşi piya ( Önce yaya) yazısı da, geceleri biriler tarafından silindi, peki peşi piya siyasi bir yazımıdır? peşi piya yazısının neresi siyasidir bilmiyorum, Peşi piya yazsında ben bir siyasi anlam göremiyorum.
Bu yazılara karşı çıkmanın, Kürtçe eşliğinde halay çekmenin birlik ve berberliğe yarar sağlayacağını hiç mi hiç düşünmüyorum, tam tersine Kürtçe şarkı eşliğinde oynayan, kendini bu şarkılar eşliğinde oynarken bulan, kendini mutlu hisseden kültürünü yaşayan insanlar mutlu oluyorlarsa bırakın oynasınlar, bırakın mutlu olsunlar, bundan dolayı bu insanların göz altına alınmasının, insanların kafasında birlik ve berberliği bozacağını, peşi piya yazısının caddelerden silinmesi, birlik ve berberliğe zarar verildiğini düşünüyorum, çünkü Kürtçe bu insanların ana dilidir.
Dolayısı ile insanların ana dilinin silinmesi, insanların ana dillerinden söyledikleri şarkılardan dolayı baskı görmesi, göz altına alınması, birlik ve berberliği getirmeyecektir, tam tersine insanlar rahatsız edecek , rencide edecektir.
Kürtlerin kültürlerinde herkes bilir ki halayların folklörün, halk oyunlarının, şarkıların, şarkılar eşliğinde halay çekmenin büyük bir yeri vardır, bu kültür çok eski tarihlerden beri gelen bir gelenek ve kültürdür.
Kürt edebiyatında önemli bir yere sahiptir şarkılar eşliğinde halay çekmek, mutlu olma kültürü. Çünkü Kürtler yaslarını tutarken çok derin ve hüzünlü tutarlar ve yaslarını tutarken çok acıklı ağıtlar yakarlar, Aynı şekilde Kürtler, düğünlerinde, neşeli günlerinde ve festivallerde çok büyük çoşku yaşarlar, kürtçe şarkılar eşliğinde geceler ve gündüzler boyunca mutlu bir şekilde oyun oynar, halay çeker ve mutluluklarını yaşar, böyle mutlu olur Kürtler. Bunun hiç kimseye bir zararı dokunacağını sanmıyorum.
Bu gelenek yüzyıllardır sürüp devam ede gelen bir gelenektir.
Benim anlamadığım yüz yıllardır şarkılar eşliğinde halaylar oynanır, festivaller yapılır, Şarkılar söylenir ve bu böyle devam ederdi, ama bu güne kadar kimse niye şarkılar eşliğinde halay çekiyorsunuz, şarkılar söylüyorsunuz diye karışmazdı.
Şimdi ne oldu da Şarkı eşliğinde düğün yapıp, halay çeken, oyun oynayan insanlara, düğün sahiplerine, şarkı söylüyorsunuz diye, şarkılar eşliğinde oyun oynuyorsunuz diye, insanlar gözaltına alınmaya başlandı.
Bakın ben ne anlatacam; birinci Dünya savaşında Aabdülmecid bey diye bir adam, Sipkan aşiretinin lideri, bu adam Kürt ve büyük bir Kürt aşiretinin lideri, Ruslar Doğu Anadoluyu işgal ederken bu adam Rus ordularına karşı sayısız kahramanlıklar göstermiş Kürtler arasında Rus savaşındaki başarılarından dolayı efsane olmuş bir isim, bu adam Ruslara karşı Anadolu yu savunurken Türkçe bilmiyordu yada çok az biliyordu, ana dili Kürtçeydi ve savaşırken Kürtçe yani ana dilinde haykırarak savaşırdı, bu adamın yiğitliği diller destan olmuş ve üzerine ağıtlar yakılmış ( çünkü birden fazla kez Rus bombalarının şarapnelleri ile yaralanmış), onun adına methiyeler dizilmiş yiğitliği anlatılmış, ama bu adam hep Kürtçe savaşmış hatta kendisi için söylenen Kürtçe methiyelerden birinde şöyle deniliyor ;
Yapılan hücum meksi Halis abinin( Halis Abdulmecitin oğludur, daha sonra 4 dönem adalet partisinde senatör lük ve milletvekilliği yapmıştır.) babasının hücumu dur.
Bu gazinin ( abdulmecit beyin) Dünaya da Kılıcının Şahidi çoktur ki o kılıcın zoru ile Rus top unun üzerine sürmüş, kılıcının zoru ile Rus alayından topu almış.
hey anaamm hey anamm benim Gazi-m den sonra Dünya yüzünde kalmayayım öleyim anaam, anaam
Diye methedilmiş kahramanlığı
Hucuma hücuma keke Halıs bege ye şade şure xaziye lı dınyaye gelekın dayeee dayee.
Bı zora şur ajotiye ser topeye, topa Urıs standiye jıdeste alaye ye dayeee dayeee dayee
Dı du gaziye xve neminım lı dınyaye
Yani bu verdiğim örnekte bu topraklarda bağımsızlık savaşı verilirken Kürtler Kafkas cephesinde, Yemen cephesinde, Filistin cephesinde, ırak cephesinde Çanakkale savaşında hep savaşmış şehit düşmüşlerdir.
Türk ve Kürt askerler beraber savaşırken bir birlerinde bir tas su isterken Kürtler Kürtçe dilinde “Ka Tasek ava zelal” ( bana bir tas berrak su diye ) Türk Askerden Su istemiştir, kendi ana dili ile.
Bu ülke Kurtarılırken herkes ana dili ile konuşarak cephelerde savaşmıştır kimse kimsenin dilini yasaklamamıştır.
Abdulmecit bey Ruslara karşı savaşmış, Dengi mir Mehmet Fırat ın dedesi Bedir ağa Kurtuluş savaşında Fransızlara karşı, diğer işgalcilere karşı ve işlgalden sonra Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda Sayısız hizmetleri olmuştur. Hatta Bu hizmetlerinden dolayı da Atatürk tarafında İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir.
Ama gel gör ki Kürt Bedir ağa gibi, Kürt Abdulmecit bey gibi ve daha nice Kürt beyi Kürt insanı Bu ülke için gözünü kırpmadan Kürtçe nara atarak canını vermiş şehit düşmüştür.
Peki bu insanlar kime karşı savaşıp canını vermiş; evet bu ülkeyi geçmişte işgal etmeye gelen İnglize karşı, Yunana karşı, Rusa karşı, Fransıza karşı, İtalyana karş savaşmışladır.
Ama bu gün bu saydıklarıma karşı savaşan, canını veren, insanların çocukları kendi kültüründe halay çektikleri ve Kürtçe halay eşliğinde şarkı söyledikleri için göz altına alınıyor, Kürtçe yazılan bir yazı gece saatlerinde birileri tarafından siliniyor Kürtçe dile adeta yok sayılıyor, ama geçmişte bu ülkeyi işgal etmeye çalışan Fransız ın, İngliz in, Yunanın Rus un dilinin konuşulması, bunların dili ile şarkı söylenmesi, dilleri ile yazı yazılması yasak olmadığı gibi(tabi ki olmasında ), bunlara kimse sesini de çıkarmıyor peki Kürtçe Şarkıya , halaya , yazıya neden ses çıkarılıyor, neden Kürtçe ötekileştiriliyor.
Türk - Kürt kardeşliği için bunlar yapılmamalı, Türk, Kürdü Kürt ise Türkü iyi bilmelidir.
Geçmişte iyi bildikleri gibi.
Kardeşlik varsa eşitlik olmalıdır. Ana dile yasak olmamalıdır.
Nazım hikmet in dediği gibi; Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, olmalı, eşit yaşamak için Kürtçeye engel olunmasın, Kürtçe şarklar söylensin , Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekilsin.