Siyonist terörist İsrail çoluk çocuk demeden yaşlı genç dinlemeden ve kadın erkek ayırmadan 7 Ekim 2023’ten beri Filistin’de (özelliklede Gazze’de) Dünya'nın gözü önünde fütursuzca katliam yapıyor. Kurulduğu yıl olan 1948’ten beri keyfince zaman zaman zulüm ve katliam yapan siyonist terörist artık 7 Ekim 2023’ten sonra zalim ABD’nin himayesinde zulmüne kesintisiz devam ediyor ve özellikle Müslüman çocukları öldürüyor. Bu ahvalde siyonist bombaları ile yıkılan bir evin yıkıntıları içinde “Anne Babasının muhtemelen bayramlık diye aldığı gelinliği, patlayıcı maddenin isleriyle siyahlaşmış olduğu halde tek başına umutsuzca yürüyen Filistin’i kız çocuğunun o bitkin ve perişan hali” gözümün önünden gitmiyor. Gözümün önünde yalnız bu görüntü değil binlerce acınası ve yürek yakan görüntü var. Şehidler ve gaziler Filistin’de yüzbinlerce, Gazze koca bir enkaz yığını ve “çoluk çocuklar daha hayata merhaba demeden elveda” diyorlar Filistin’de. Ah ah ah, Yağmur bekleyen çocukların üzerine yağmur yerine bomba yağıyor. Bu ahvalde “Bombalar acımasız, hissiz / Yağmur gibi değil!” diye haykırıyorum.
Bu bir şiir değil haykırış. Yürek dolusu bir sesleniş. Yüce Mevlama (cc) yürekten bir yakarış. Dilden değil yürekten yakarış.
BOMBALAR ACIMASIZ HİSSİZ / YAĞMUR GİBİ DEĞİL
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir acaba.
Yağmur bekleyen topraklara, neden yağar bomba?
Halbuki o kadim topraklar, yağmura hasret.
Halbuki o masum çocuklar, suya hasret.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, vicdanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir düşünce.
Çocuklar öksüz, yetim kalır, bombalar düşünce.
Bir Filistinli küçük kız gördüm, öksüz, yetim.
Ana, babası, tüm ailesi bombalara teslim.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, insanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir düşünce.
Aklıma rahat yok, sorular karınca gibi üşüşünce.
Hani nerede “çağdaş Dünya” dedikleri, hani?
İsrail dedikleri, Devlet değil, resmen bir cani.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, vicdanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir sorun.
Çocuklar neden parklarda oynamıyor oyun?
Filistin’deki çocukların da hakkı değil mi gülmek?
Hiçbir çocuğa reva görülmemeli bombalar altında ölmek.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, insanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir mesele.
Söyleyin, söyleyin ne zaman son bulacak bu çile?
Artık duyun sesimi, duyun sesimi, çiçekler solmasın.
Bombalar yağmur olmasın, bombalar yağmur olmasın.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, vicdanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir gel-git.
Bize düşen feryat, bize düşen gözyaşı ve ağıt.
Artık duyun sesimi, duyun sesimi, çocuklar ölmesin.
Bombalar yağmur olmasın, bombalar yağmur olmasın.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, insanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir fikir.
Siyonizm dedikleri Yahudi’nin alnında bir kir.
Tel Aviv acımasız hep sinsi planlar kurmakta.
Filistin’e rahat yok, Gazze’ye rahat yok, evde, sokakta.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, vicdanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir fikir.
Siyonizm dedikleri emperyalistlerin alnında bir kir.
Emperyalistin bombaları hedef seçmez, aileleri parçalar.
Enkaz yığınında Filistinli kızın hali, yürek parçalar.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, insanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir isyan.
Dünya’da rahat görmesin masum cana kıyan.
Enkazda yapayalnız o kız, belki bir, belki iki yaş içinde.
Daha o minnacık yaşta, çileli, dertli bir baş içinde.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, vicdanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir muamma.
Ey insanlık başını çıkart, deve kuşu gibi gömme kuma.
Dünya’nın gözü önünde, yıkar Dünya’ları İsrail fütursuz.
Dünya hiç bu kadar olmamıştı, böyle onursuz.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, insanlar bilmem niye sessiz?
Kafamda bin bir soru, kafamda bin bir çare.
Yüce Rabbim umut ve ilham verir bu Şaire.
Korkma Filistinli yavru, korkma, Dünya yıkılsa da.
Korkma Filistinli kızım, korkma, Gazze yakılsa da.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, vicdanlar bilmem niye sessiz?
Korkma Filistinli minik yürek, yıksa da yuvanı İsrail.
Dünya’yı yıksa da, yıkamayacak asla davanı İsrail.
Yıkılsın başına, yıkılsın başına evinin tavanı İsrail.
Bir gün duvarlara, taşlara vuracaksın kafanı İsrail.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, insanlar bilmem niye sessiz?
Korkma, bekle Ey Filistinli küçük kız, Gazze’li küçük kız.
Bayramlık kıyafetler içinde boynu bükük kız.
Sana söz, mahzun kalmayacak Filistin’de, hiçbir masum yüz.
Korkma, kurtuluş yakındır, sana söz, sana söz, sana söz.
Bombalar yağmur gibi değil, acımasız, hissiz.
Ah, ah, Filistin, vicdanlar bilmem niye sessiz?
Ey Osmanlı, Ey Ecdadım, bizi böyle bırakıp da nereye gittin?
Bak ne halde zavallı Ortadoğu, bak ne halde mazlum Filistin?
Osmanlı Nesli geldi, beklenen Asım’ın Nesli geldi.
O gün yakındır, “Kuzey’deki Aslan’ın vakti” geldi.
Evet, herkes bu gerçeği çok yakında bilecek.
O "Kuzey’deki Aslan", İsrail’in kalbini delecek.
Vesselam.