Üstü başı temiz bir kişiyi, temiz bir evi, temiz bir mekanı ya da temiz herhangi bir yeri gördüğümüzde içimizdeki pozitif duygular uyanır.
Temiz olmak sadece olumlu duyguları uyandırmakla kalmıyor aynı zamanda eğitimin, kültürün ve de sağlığın varlığını bildiriyor.
Bundan yedi sekiz yıl önce yakıt almak için bir benzin istasyonuna gittiğimizde merhabamızın olduğu Çevre Mühendisi İhsan Beyle karşılaştık. Bir hal hatır sorma faslından sonra eşim, “İhsan Bey, yolculuk nereye?” deyince İhsan Bey, “Mersin” dedi. Biz de Mersin’e gidiyorduk.
Yola koyulduk. İhsan Bey'in arabası önde ilerlerken ben dalmış etrafı izliyordum. Araç seyir halindeydi. Bir ara gözüm öndeki arabaya ilişti. İhsan Beyi, camdan dışarıya çöp fırlattığını görür gibi oldum ancak emin olamadım, “Bir öndeki arabadan olmasın mı?” diye kendime soruyorum. Dikkatlice bakınca İhsan Bey’in camdan boş sigara paketini fırlattığını gördüm. On beş yirmi dakika sonra da bu kez sigara paketinin jelatinini attı, ara ara sigara izmariti yola fırlattı. Ve Peyderpey kendisi, eşi ve arkada oturan çocukları muz kabuklarını, meyve suyu kutularını, peçete ve daha şuan hatırlayamadığım birçok çöpü yola atıyorlardı. O an ne çok sinirlendiğimi anlatamam. “Bir yerde dursak da İhsan Beyleri uyarsam.” diye de içimden geçiriyordum.
Siverek’e vardığımızda İhsan Bey selektör yaktı, uygun bir yere geçip aracını park edince eşim de kendisini takip edip aracımızı park etti. Arabadan inip İhsan Bey’in yanına geçtik. Eşim hayrola dedi. İhsan Bey, “Sanırım arka amortisörlerden biri patlamış, ses geliyor.” dedi. Eşim, “Başka sebeplerden de olabilir. Bence sanayiye geç aracı göster, bu durumda yola çıkma.” deyince uyarıp uyarmamakta ikirciklendim. Daha tam muhasebesini yapmadan, “İhsan Bey! Yol boyunca yola çöp attınız.” dememle İhsan Bey bu sözlerimden hoşnut olmadığını ima eden bir bakışla, “Yenge, çocuklar atıyordu.” dedi ama terbiyem elvermedi “Yok vallahi siz de atıyordunuz.” demeye. “Bir çevre mühendisi bunu yapıyorsa sıradan bir vatandaş ne yapsın?” diye içimden geçirirken “Yol sadece sizin değil hepimizin, kirletmeye hakkınız yoktur.” diye kendi kendime söylendim.
Bu bir eğitim eksikliğidir. Alınan eğitim, davranışa dönüştüğünde anlam kazanır.
Geçenlerde, akşam mesai çıkışında yürürken, otuz otuz beş yaşlarında bir kadın ve yedi sekiz yaşlarında bir erkek çocuğu ellerinde dondurma, benden az önde yürüyorlardı. İkisi de dondurmayı kaplayan kâğıtla dondurma çubuğunu tutmuş ara ara dondurmayı yiyorlardı. Çok geçmeden kadın dondurmayı kaplayan kâğıtla çubuğu yere attı, çocuk hemen eğilip yerden aldı. Alırken de “Anne yere çöp atılmaz ki!” dedi. Bana göre bu davranış emektar öğretmenlerimizin emeğinin ürünüydü. O yaştaki çocuklar ebeveynlerinden çok öğretmenlerini dinler, onları rol model alırlar. Bu bir eğitimdir ve çocukta oluşan bir terbiyedir.
Birkaç gün önce Gülistan Sokağında yürürken sokağın temiz oluşu dikkatimi çekti. Her taraf tertemiz, yerde en ufak bir çöp bile yoktu. O sokaktan sorumlu belediye işçisine içimden teşekkür ediyor, kendi kendime, “Misafirperverliğiyle, cömertliğiyle, yardımseverliğiyle bilinen Batman insanına da bu yakışır.” diye konuşuyordum. O an az önde yürüyen, üst başından eğitimli, kültürlü ve de modern olduğu izlenimini veren otuz beş kırk yaşlarında bir kadın, elindeki sigara izmariti yere attı. “Bu sana hiç yakışmadı” diye kadına bir bakış atıp ani bir kararla kadının dönüp bana bakması için, kasıtlı olarak ayaklarımı yere vura vura ses çıkararak yürüdüm, eğilip sigara izmariti yerden aldım, götürüp çöpe attım. Kadın, mahcup bir edayla, “Özür dilerim. Yapmamam gerekirdi.” dedi.
Hemen hemen her gün buna benzer durumlarla karşılaşıyorum. Her sabah temizlenen sokaklarımıza sigara izmariti, peçeteler, ıslak mendiller kısacası çöp atılıyor. Lütfen atmayalım kendi sağlığımız için sokaklarımızı temiz tutalım.
Yakın zamanda, Erzurum’da bir tabelada ‘Temiz Olup Sevilelim, Çevre Dostu Bilinelim’ sözlerini görmüş ve bu sözler hoşuma gitmişti. Bizler de bu sözleri eyleme geçirebilir, sevilebilir, çevre dostu bilinebiliriz. Neden olmasın?
Temizlik bir kültürdür. Bu kültürü geliştirmek istiyorsak çocuklarımızı eğitmeliyiz.
Temizlik aynı zamanda sağlıktır. Temizliğin olmadığı yerde hastalık kol gezer.
Ruhunu, bedenini ve de çevresini temiz tutan nesillerin yetişmesi dileğiyle kalın temiz bir ortamda ve temiz duygularda.