Malum olduğu gibi ailenin müessesi valideyn ve evlattır. Ne yazıktır ki bu gün müessese çatlamış, hatta sarsılmıştır. Zira genelde valideyn evlattan memnun değil, hatta şikâyetçidir. Bunun çok sebebi var olmakla beraber ana sebebi İslamî ahlakın, evlatta bulunmamasıdır. 

İslam’a göre bu sorumluluğun sınırı yoktur, evlat, ölüme kadar anne babasına saygılı olmak zorundadır. Resulullah (sav) buyurur ki evlat, kendi anne ve babasının ismiyle hitap etmemeli,  ancak İbrahim( s) kendi babasına يا أبت (babacığım) dediği gibi bütün evlatlar da anne- babaya isimleriyle değil babacığım, anneciğim diye hitap etmeliler. Allah (cc) buyurur ki

 فَلا تَقُلْ لَهُمَا أُفٍّ وَلا تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَهُمَا قَوْلا كَرِيمًا

 (Sen ebeveyne ah, oh, uf gibi nefret ve saygısızlık simgesi olan sözleri söyleme, onları tersleme, onlara güzel söz söyle.)

 Resulullah (sav) buyurur ki:

الرب فی رضا الوالدين وسخطه في سخطهما « رضاAllahın rızası anne- babanın rızasındadır ve gazabı da onların gazabında saklıdır.

Evladın da valideyn üzerindeki hakları hadiste beyan edilmiştir. Resulullah (sav) şöyle buyurur: gerek erkek gerekse kız evladın ebeveyn üzerinde 4 hakkı vardır.  1.  İslamî güzel bir isim takmak 2. dini terbiye vermek. 3. okutmak  4. baliğ olduğunda asil biriyle evlendirmek.

Baba yoksa dede, o da yoksa anne bu dört görevi yapmakla mükelleftir.

إن من حق الولد على والده أن يعلمه دینڒ و الكتابة وأن يحسن اسمه وأن يزوجه إذا بلغ

Valideyne eğil, karşı dikilme.

Kalpları naziktir, incedir, delme.

Güzel söz söyle kalpları kırma.

Pek yumuşaktır dilinle sıkma. 

Hakka namzet ol.