Tarihi Erzenya şehri yada bölgede bilinen ismi ile Ğırebajar şehrinin kalıntıları günümüzde bir kısmı Batmanın Kozluk ilçesi ile kısmen de Siirt ili Kurtalan ilçesi Sınırları İçerisinde kalmaktadır.
Tarihi Erzen şehri Kozluk-Beşiri ilçeleri sınırlarında akan Garzan/Yanarsu çayının Doğusunda yer almakta, Kurtalan nın Yanarsu - Diğer ismi Zok (-Son yöneticileri olan Mala Fetah beg halen torunları bu köyde yaşamaktadırlar.) köyü ile Kozluk ilçesinin Oyuktaş ( Şıkefta ) ve Kurtalan İlçesi köyü olan Teliba (Bozhöyük) sınırlarında Dikdörtgen bir alan üzerinde tarihi şehrin merkezi aşağı yukarı 1500 metre X 1500 metre ebatında yerleşmiş, keşfedilmesi gereken ve geçmişinde bir çok medeniye te ev sahipliği yapan yıkık bir tarihi kent kalıntısıdır.
Erzen şehri ile ilgi bilgilere, tarihte ilk olarak Asurlular döneminin kayıtlarında çivi yazısı yazılmış tabletlerde 850 li yıllarda rastlanmıştır. Ezen şehrinin 850 li yıllarda Asur tabletlerinde rastlanmış olmasına karşın, tarihi geçmişi çok daha geriye gittiği anlaşılmaktadır.
Tarihi Erzen şehri Doğu ve Batı medeniyetleri için o dönemde Doğu batı medeniyetleri arasında sınır olması ve buna bağlı olarak bölgenin ticaret yoları açısından geçiş güzergahı olması nedeni ile aktif ticareti olan ve o dönemde Diyarbakır- Mardin- Bitlis -Hasankeyf gibi dönemin büyük şehirlerden 4 yada 5 ci şehir olması nedeni ile tarihte önemli bir yere sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Asurlulardan sonraki ilk tarihi kaynak olarak Bizans - Roma yazıtlarında şehir ile ilgili bilgilere rastlanmakta, ancak Roma -Bizans dönemlerindeki yoğun savaşlardan dolayı tam gelişim gösterememiş, daha sonraki yıllarda Hz. Ömer Döneminde İslam medeniyeti topraklarına dahil olmuş olan Erzenya şehri, 13. yüzyıldan sonra Dilmaç Oğulları egemenliğine girmiş ve Dilmaç Oğulları beyliğine başkentlik yapmıştır. Daha sonra , Hasankeyf merkezli Artuklu devleti ve sonrasında Akkoynlu devleti ve en son Osmanlı imparatorluğu himayesine girmiştir.
Tarihte bir çok savaşa şahitlik eden ve birden fazla kez istilaya uğrayan tarihi Erzen şehrinin Timurleng tarafından 13 yüzyılın sonlarına doğru feth edildiği ve yağmalandığı rivayet edilmektedir.
Timurleng in bacağındaki yarasının ve aldığı bu yaradan kaynaklı olarak yürürken aksayarak yürüdüğü, Timurleng in Bacağındaki yarayı Tarihi Erzen şehrindeki savaşta aldığı ve bu aldığı yara nedeni ile tedavisini yapmak amacı ile ordugahını bir süreliğine Kurtalan ın Mamla köyünde kurduğu, belli bir süre bacağının tedavisini burada yaptığı ve tarihi lakabı olan Tumurleng lakabını buradan aldığı yani bacağındaki yaradan ( Kürtçede bacağın Türkçe karşılığı “leng” dir ) aldığı rivayet edilmektedir.( yerel kaynaklardan alınan bilgi)
Tarihi Erzen şehrinin yıkılması sırasında halkın kılıçtan geçirilmesi ve şehrin yağmalanmasına sebep olan son savaştan sonra, katliamdan kurtulan insanların Kozluk, Sason, Baykan ve Kurtlan dağlarına sığındığı, Dağlara sığınan halkın bölgede yerel olarak Ğarzan -Ğerzi ismini aldıkları, bu ismin esasında tarihi şehir olan Erzen isminin daha sonra değişime uğrayarak Ğarzan -Ğerzi şekline dönüştüğü rivayet edilmektedir.
Bu gün bölgeye halen halk arasında Ğarzan bölgesi yada buradaki halka yerel dilde Ğerzi denilmektedir.
Sonuç olarak Yanı başımızda duran bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış, bazı devletlere başkent olmuş, tarihi geçmişi çok eski olan ve tarihi turistik açından önemli bir yere sahip olan ancak gün yüzüne çıkarılmamış, hali hazırda üzerinde tarımsal üretim yapılan tarihi bir hazine bulunmaktadır.
Tarihi Erzen şehrinin bize bir mirası olarak kalan Balıklı göl ( Gola masiya) de bu şehrin bir kalıntısı olarak kalmış ve yerli turistlerin uğrak yerlerinden biri haline gelmiştir..
Kültür turizm Bakanlığının çalışma yapması ve açığa çıkarması gereken önemli bir tarihi alan olan tarihi Erzen şehrinin gün yüzüne çıkarılması ile birlikte bölgenin bir çok yerli ve yabancı turisti çekeceği şüphesizdir.