Bu yazı geçen hafta yazdığım yazının devamı niteliğindedir. Hurafe ve batıl inançlar toplum arasında çok yayıldığı için bunları tek makaleye sığdırmak mümkün değildir.

Türbelere adak adamak: Adak/nezir; Bir kişinin Allah rızası için bir şarta bağlı ya da bir şarta bağlı olmadan mubah olan bir konuda kendisini borçlandırması demektir. Adak yerine getirilmediği sürece adayan kişi borçlu kalır. Adak Allah için olmalı başkası adına adak adanamaz adayan kişi şirk koşmuş olur. Adakla ilgili peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadislerinde: “Adak hiçbir şeyi (hayır ve şerri) def etmez. Ancak nezir sebebiyle cimriden mal çıkarılmış olur. “ (Buhari) buyurmuştur. Adak için falan türbe, falan yatırı gibi kayıtlar geçerli değildir. Örneğin “hastam iyileşirse Veysel karani türbesinde bir kurban keseceğim” derse ve hastası iyileşirse kurban kesmek üzerine farz olur ancak Veysel karani ye gitmesi uygun değildir kurbanını bulunduğu yerde ya da başkasına vekalet verip tazim edilmeyen herhangi bir yerde kesmelidir. Bir hadisi şerifte: “Kim Allah’a itaati gerektiren bir hayır ve ibadet adarsa, adağını yerine getirsin. Kim de Allah’a karşı günah işlemeyi gerektiren şer bir iş nezrederse, Allah’a asi olmasın, adağını yerine getirmesin.” ( Buhari)

Türbelere çaput bağlamak, şifa beklemek, çocuğu olmayanın çocuğu olsun diye türbe ziyaret etmesi günahtır. Haramdır. Fatiha suresinde sürekli tekrar ettiğimiz bu ayete aykırı davranmış oluruz: “Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz. “ (Fatiha 4)

Nazar boncuğu takmak: Halk arasında göz değmesi veya nazar değmesine engel olsun diye  mavi bir boncuk takılır. Bu boncuğun kendilerini nazardan koruduğuna inanırlar. Çocukların elbiselerine mavi boncuklar, nazarlıklar, evlerin girişlerine, arabalara boynuz, at nalı, çeşitli muska ve cevşenler asmak, kurşun dökmek, arabalara ve evlere göz resmi koymak ve benzeri şeylerin hepsi hurafeden öte bir şey değildir.

Nazar değmesi haktır( Buhari) hatta peygamber efendimiz dokunan her kötü gözden Allah’a sığınmayı ümmetine talim etmiştir. ( Buhari, Enbiya 10)  nazar değmesine karşı okuma suretiyle uygulanan tedavinin Hz. Peygamber ve ashabı tarafından yapıldığı ve olumlu neticeler alındığı sabittir. Bu tedavide daha çok Fatiha, İhlas, Felak ve Nas sureleri ve Ayet el kursi okunduğu da hadislerde geçen bilgiler arasındadır.

Ölü için kırkıncı, Elli ikinci gün ve geceler: ölü için birinci gün, ikinci gece ile kırkıncı, ellinci, elli ikinci gün ya da geceler arasında bir fark yoktur. Ölünün vefatının kırkıncı gününde yas ilan etmek, akraba ve misafir toplamak, ölünün mezarını ziyaret etmek, mevlit okumak veya okutmak, ölü adına ekmek, tuz, helva, şeker dağıtmak bida’attır. Ölü hayrına her zaman dua edilir, sadaka dağıtılabilir. Kabir ziyareti için de belirli bir gün yoktur. ( bk Abdulcelil Candan Bid’at ve Batıl inançlar ansiklopedisi sayfa 273)