Hurafeler ve Batıl inanışlar yazı serimizin üçüncüsünü yazıp tamamlıyoruz inşallah...

Bizler İslam dinini doğru anlamak ve hayatımıza doğru bir şekilde aktarmakla mükellefiz. İnandığımız ve yaşadığımız dinin doğrulunu, Kur’an’ı Kerim ve sahih sünnetle test etmemiz mümkündür. Bu iki ölçüye uymayan her söz ve davranış, kim söylemiş olursa olsun batıldır.

Toplum arasında yaygın olan hurafe ve batıl inançlar:

İstiğase; türbe, şahıs ve makamlardan yardım talep etmek anlamındadır. Günde defalarca okuduğumuz “sadece senden yardım dileriz “ (Fatiha 4) ayetinden yardımın kimden geldiğini, kimden istenmesi gerektiğini öğrenmekteyiz. Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) “Allah dışında kimseden yardım istenmez, kimseye İstiğase yapılmaz” (Ebû Davud 4776) buyurmuştur. İstiğase niyetiyle türbe, makam vs. yerlere sefer düzenlemek aynı şekilde yanlış davranışlardandır. Hz. Peygamber’in vefatından sonra ashap birçok sıkıntılı ve zor anlar yaşadı. Buna rağmen yanı başlarında bulunan Hz. Peygamber’in mezarından yardım istemediler. Ebu Yezid el Bistami “Yaratılanın yaratılandan bir şey istemesi, zindanda bulunan birinin kendisi gibi zindanlık birinden yardım talep etmesine benzer. (Alusi, Tefsir, 3/297) aynı şekilde medet ya Resûlullah medet, medet ya gavs medet vs. demek dinen uygun olmayan dua örnekleridir.

Kadınlarla ilgili batıl inanışlar:

*Çocuğu olmayan kadınların türbelere gidip orada uzanması, yatması, mezarlıktan toprak alıp yatağın altına koymaları bida’attır.

* Kadının kestiği hayvanın yenmeyeceğine inanmak.

*Kadının, namaz kılanın önünden geçmesi halinde namazın bozulacağına inanmak.

* Adet halindeki kadının kestiğinin yenmeyeceğine inanmak.

* Adet halindeki kadının tırnaklarını kesmesini yasaklamak bida’attır.

* Adet halindeki kadının namaz kılabileceği, oruç tutabileceğini söylemek bida’attır.

* Doğum yapan kadının kırk gününü doldurmadan dışarı çıkmayacağını söylemek bida’attır.

* Adet halindeki kadının necis olduğuna inanmak, yatağını terk etmek, pişirdiği yemeği yememek bida’attır.

* Kadını mirastan mahrum bırakmak haramdır, bida’attır.

* Erkek çocuğu sevip kız çocuğunu dışlamak, çocuklar arasında adaletsizlik yapmak bida’attır

* Dul kadının çeyizine el değdirmenin uğursuzluk getireceğine inanmak bida’attır.

* Kocası ölmüş bir kadının, bir yıl boyunca komşu ve akrabalara gitmemesi gerektiğine inanmak bida’attır.

* Hamile kadının minderinin altına bıçak konursa çocuğun erkek, makas konursa kız olacağına inanmak bida’attır.

* Hamile kadının sofra silkelememesi, yumurta yememesi gibi yasaklara inanmak bida’attır.

* Karı-koca arasını bulmak için bir takım çizgi ve rakamlarla, at nalı kadın saçı gibi şeylerle tılsım yapmak bida’attır.

* Kocasından şiddet gören kadının, kocasına eşek dili, eşek beyni yedirmesi gerektiğine inanmak bida’attır.

* Karı-koca arasını yapmak için muskacıya gitmek muska yaptırmak bida’attır.

* Çocuk sahibi olmak için beşik yaptırıp türbelere bırakmak bida’attır.

* Gece evi süpürmenin, gece aynaya bakmanın yanlış olduğuna inanmak bida’attır.

* ikram edilen bir şeyden üç tane alınmaması, üç tane almak, üç talak anlamına gelir gibi şeylere inanmak bida’attır.

Bu ve bu benzer daha birçok bidat ve batıl inançlar insanlarımızın zihnini bulandırmış durumda. Bidat ve batıl inançların farkına varmak için doğru ve sahih kaynaklardan dinimizi öğrenmemiz gerekir. Aksi halde bu yanlışları din olarak kabul ederiz.  

Bu konuda yazılmış eserler içerisinde en çok istifade ettiğim “Bidat ve Batıl inançlar ansiklopedisi Abdulcelil Candan” hocanın eserini siz değerli okuyucularıma şiddetle tavsiye ediyorum. Selâm ve dua ile...