Son dönemlerde Başta Orta Doğu olmak üzere ve günümüzün güncel konusu olan Suriye’nin, özellikle de son 15- 20 yıldır bir türlü huzuru bulamadığını, burada yaşayan insanların bir türlü huzura kavuşamadığını, savaş, ölüm, sürgün, dışında gün yüzü görmedikleri hepimizce ayan beyan olarak bilinmektedir.
Bizlerde özelikle Orta Doğunun bütün halkları olarak, bu karmaşa için dış güçlerin müdahalesi ve dış güçlerin Orta Doğuyu karıştırması diye yorumluyoruz.
Evet doğru olabilir, batılı ülkeler bunu planlıyor olabilir ve hatta yapabilirlerse, ellerinden gelirse uygulayabilirler de. Nitekim Arap baharı adı ile şu ya da bu şekilde yıllardır ortalığı karıştırıp bazı şeyler yapmaya çalıştılar ve halen de bu yönlü çalışmaları devam ediyor.
İşte daha dün (14-12-2024 tarihinde) ABD dışişleri bakanı Doha ya geldi Bölgenin aktörü olabilecek /olan ülkelerin dışişleri bakanlarını toplayıp biz (ABD olarak) şunu yapacağız, bunu yapacağız diye konuşup gitti. (yani olabildiği kadarı ile dizayn etmeye çalıştı. HTŞ kendileri için terör örgütü iken bir anda HTŞ’nin destekçisi oldular)
Çok eski değil daha 2003 yılında Dönemin (2005-2009 yıllarında) ABD Dış işler bakanı olan Condooleze Rice, 2003 yılında ABD’nin güvenlik danışmanı olduğu dönemde Büyük Orta Doğu projesi (BOP) kapsamında Ortadoğu da 22 Ülkenin sınırları değişecek diye bir makale yayınlamıştı. (Makale 7 Ağustos 2003 yılında Washington post gazetesinde yayınlanmış bir makale)
Özetle Makalede o günlerde şöyle denilmekteydi; Orta Doğudaki toplam 300 milyon nüfusa sahip olan 22 ülkenin toplam gayri safi milli hasılasının 40 milyonluk ispanyanın gayri safi milli hasılasından az olduğunu, dolayısı ile bu ülkelerin dizayn edilmesi gerektiğini vurgulamaktaydı.
Bu ülkelerin eğitim ve yönetim eksikliği nedeni ile bu durumda olduklarını belirtmekteydi.
Yani gerekçe bu ülkelerin yönetimlerinin başarısız olduklarını, üretemediklerini, gelirlerin dağılımının dengesiz ve yanlış olduğunu, eğitimde, adalette ve yönetimde yetersiz olduklarını gerekçe göstererek dizayndan söz ediyordu.
Güvenlik danışmanı olan zat bunu çok rahat bir şekilde söylerken şuna güveniyor Sanırım; biz üretiyoruz, biz iyi eğitimliyiz, bizim paramız var, bizim her türlü teknolojimiz ve buna bağlı olarak gücümüz var ve dolayısı ile bunu biz dizayn edeceğiz diyor.
Hemen tırnak içerisinde söyleyeyim (sayın okurlarımızdan ricam açıklayacaklarım yanlış tarafa çekilmesin).
Peki bu zat bunları söylerken haksız mıdır? Bana sorarsanız haklıdır. Peki neden haklıdır derseniz? çünkü bilimin kökü-kökeni, medeniyetin, buluşların, icatların tamamının temeli bizde yani Ortadoğu halkları tarafından ortaya konuldu, (İbni-Sina, El-Ceziri, Ömer Hayyam …) bilimin temelini biz attık, icatların temelini biz attık, matematiğin temelini biz attık, tıbbın temelini biz oluşturduk diyoruz ve hep bu konuda geçmişimizle gururlanıyoruz. Peki biz ne yaptık? Bulduklarımızı geliştirebildik mi? Hayır geliştiremedik. Kim geliştirdi, beğenmediğimiz, sevmediğimiz, adamlar gelip oluşturduğumuz bilimin temelini bizden aldı, götürdü, geliştirdi ve şimdi bize satıyor.
Tebrik etmek lazım adamları, biz ne yaptık bu arada, biz yönetimsel anlamda bize karşı gibi gözüken bütün doğruları ezdik, doğru söyleyeni sürdük, yedi köyden kovduk, yasakladık, bizim gibi düşünmediği için kısıtladık, bizim kadar düşünemez, bilemez, bilse de kabul etmedik… Ne oldu, geliştiren, fikir üreten, bilim üreten, bizden kaçtı gitti. Diğer taraftaki adamlar ise üretenlere kucak açtı, her türlü imkanı sağladı, (Nitekim bu gün dünya üzerinde sayısız bir şekilde başarılı orta doğulu bilim adamının başarılı çalışması var, ama bu başarılı çalışmalar batılı ülkelerin patenti ile Ortadoğululara satılıyor) üreten, bilen değerlerimiz adamların yanına geçti, orda çalıştı, üretti ve adamlar bu sayede bu gün bizden çok daha illeri bir düzeyde, çünkü bizden daha ileri teknolojiye sahipler, daha güçlü bir ekonomiye sahipler, çünkü bize sattıkları ile oluşturdukları ekonomileri devasa güçlü ekonomiler.
Adamlar ne üretti, El-Ceziriden alıp robot üretti, bilmem kimden aldı araba üretti, çip üretti, uydu üretti, uçak üretti, ilaç üretti, antibiyotik üretti.
Hatırlayalım 2019 yılındaki pandemi de bütün Ortadoğu ülkeleri ağzını açıp batıya yöneldi acaba bizi bu bulaşıcı hastalıktan kurtaracak bir ilaç üretecekler mi, üretirlerse bize parası ile de olsa gönderecekler mi? diye bekledik.
Peki Orta doğudaki bu 300 milyon nüfuslu ülkelerin neyi eksikti de batıdan gelecek müjdeyi beklediler. Orta Doğulu 300 milyon nüfuslu bu insanların bilimi eksikti, bilgi olarak, teknoloji olarak çok geriydi, asırlardır yöneticileri bencildi, halkının bilmesini, gelişmesini istememişlerdi, halklarının sadece onlara itaat etmelerini istemişlerdi ve yönetilmeye muhtaç duruma gelmişlerdi.
Değerli okuyucular Bakın bakalım Orta doğu ülkelerinden tek bir ülkenin bile, kendi patenti ile orijinal olarak ( her teknolojide ve günümüz hizmetlerinde gerekli olan çip) tek bir çip üretebiliyor mu, bir cep telefon markası, bir elektronik eşya, küçük bir çip, yada insan sağlığı, bitki yada hayvan sağlığı için üreten bir ilaç ismi yada markası biliyor musunuz? Bilemezsiniz yok çünkü, ama uzak doğudan, Çin in var, Tayvan’ın var, Japonya’nın var, Fransa’nın var, ABD’nin var, Rusya’nın var.
Bakın geçen internetten şöyle biraz araştırdım. Dünyada sevmediğimiz Batılı ülkeler neler yapıyor diye çok üsten bir araştırma yaptım, azıcık sağdan soldan internetten okudum;
Danimarka ülkesinde deniz dalgalarının hareketi ile elektrik enerjisi üretme çalışması.
İngiltere Ülkesinde Karbon-14 ve elmas ile etkileşimi neticesinde tükenmeyen pil üreterek, gezegenler ve galaksiler arası yolculuk için en büyük sorun olan enerji sorununun çözerek 5500-6000 yıl kadar dayanan pil geliştirme. (kimi araştırmalar bunu 28000 yıl olarak ifade ediyor)
ABD, Çin ve Japonya ülkelerinde uzaydan güneş panelleri ile (GES’e benzer) fotonların toplanarak uzaydan sınırsız (bulut yok gece yok sürekli güneş görmesi ile ) enerji üreterek foton varlık hücrelerinin dalga boyu ile kablosuz bir şekilde Dünyadaki bataryalara elektrik enerjisi gönderip sonsuz enerji elde etmeyi amaçlamaktadır.
İtalyan ülkesinde Bologna Üniversitesi ise insan ömrünün 300 yıl olacağı konusundaki çalışması yapılmaktadır. Orta Doğuyu karıştıranlarda bu şekilde bir çalışma var.
Condooleze Rice Orta doğuda batılı ülkelerin dizayn edileceğini söylediği ülkelerde ne çalışması var diye baktığımızda ise; basında, sosyal medyada şu lider bunu giydi, bu lider bunu giydi, falanca örgüt bunu yasakladı, filanca örgüt bunu yasakladı, yada falanca ülke liderinin şu kadar şu- şekilde yada bu şekilde araba-uçak aldı, bu ülke lideri burada yaşıyor-şurada yaşıyor, alfabede şu harf yok ve yasak, Yasakladık, neyi yasakladık? Giyim şeklini, neyi yasakladık örtüyü, neyi yasakladık, caddeye sokağa verilen ismi yasakladık, neyi yasakladık bize gelen eleştiriyi doğruda olsa yasakladık, farklı fikirler tahammül etmedik, sadece biz ve arkadaşlarımız yada akrabalarımız bilir dedik, onlar daha iyi yönetir dedik ve sonuç ortada yani boş işler ile meşgul olduk. İşte değerli okuyucular Orta Doğunun durumu da ortada.
Ahirette Cennetin var olduğunu bilen ve inanan bizim yöneticilerimiz, ama ahireti beklemeden cenneti dünyada yaşayan yine bizim (Ortadoğu) yöneticilerimiz. Halkını insanını düşünmeyen yine bizim (Ortadoğu) yöneticilerimiz. Bence Burada bir çelişki var değerli okuyucular.
Yine tırnak içerisinde Dün bilinken Basın açıklamasında Suriye de BAAS rejimi dönemi boyunca tutuklu bulunan, işkence gören, 10 binlerce tutuklunun dramatik durumuna nerede ise hiç değinmeden Suriye de BAAS rejimi tarafından 12 yıldan beri Tutuklu bulunan ve hala bulunmayan gazetecinin bulunması için çalıştıklarını söyledi. (tabi ki Amerikalı da olsa bir gazetecinin tutuklanması doğru değildir.) İşte burada kendi insanına ne kadar önem verdiklerini bir daha bize gösterdiler
Evet değerli okuyucular manzara net ortada, başkasının sana cüret etmemesi için üreteceksin, ekonomik olarak güçlü olacaksın, teknolojide ileri olacaksın vs..