İmam Hatipler toplumun manevi rehberleridirler. İnsanlara hidayet yolunu göstermek,  iyiyi ve iyi kalmanın yollarını gösteren iyilik elçileridirler. Peygamber efendimiz Hz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem den) sonra Peygamber gelmeyeceği için peygamberin görevini devralan peygamber varisleridirler.

Bu yazımda Ürdün âlimlerinden merhum Şeyh Muhammed Musa Nasr'ın hatiplere tavsiyelerini sizinle paylaşacağım.

  • Hatip kardeşlerim, iyi biliniz ki: Minberin üzerimizde hakkı çoktur. Bazıları: Allah’tan korkmaktır, çünkü orası size, kendinizi yüceltmeniz, akranlarınıza üstünlük taslamanız ve size gıpta edilmesi için değil, aksine Allah’ı yüceltmeniz ve sadece ona ibadet etmeniz için Rabbinizin verdiği bir emanettir.
  • Faziletli Hatipler! Minber, İslam ümmetini hayra yönlendirme, iyiliği emredip kötülükten nehyetme ve Allah’ın adını yüceltme yeridir. Yoksa minber, ağız kavgası yapmak, hakaretler yağdırmak, kötü sözler sarf etmek, insanları cehaletle itham edip onları iğrenç şeylerle suçlamak yeri değildir.
  • Fazilet sahibi Hatipler! İnsanlar size saygı ve hürmet gözüyle bakarken, düşmanlarınız da açığınızı yakalamak için fırsat kollamaktadırlar. Düşmanlarınızı kendinize güldürmeyin. Dostunuzun hakkınızdaki ümitlerini boşa çıkarmayın. Değilse ümmet sizden elini çeker. Düşmanınızla hep birlikte mücadele edin. Şeytan sizi birbirinizle uğraştırmasın.
  • Değerli Hatipler! Dininizin esaslarına önem verin, onlarla meşgul olun, ayrılıp ihtilafa düşmeyin. Taassubunuz sizi kardeşlerinizden ayrılmaya ve minberden onlara saldırmaya, açıklarını ortaya çıkarmaya sevk etmesin. Çünkü orası, her şeyi söyleme yeri ve kendinizi üstün çıkaracağınız size ait bir mülk değildir.
  • Ey cami hatipleri! Dillerinizi, Müslüman alimlerin özelikle de Kur’an ve sünnete tabi olan, selefi salihin’in yolunda yürüyen, ilmiyle amil âlimlerin aleyhine konuşmaktan uzak tutun. Çünkü bu alimler, zifiri karanlıkları aydınlatan kandiller gibidir.
  • Kıymetli Hatipler! Ümmeti bir araya getirmek, açık ve gizli düşman karşısında saflarını birleştirmek sizin vazifenizdir ve bundan sorumlusunuz. Siz bu hususta ne söylüyorsunuz veya ne yapıyorsunuz?
  • Kıymetli Hatipler! Anlaşmazlıklarınızı, minber ortamından uzakta; yine fitneye, şaşkınlığa, kafa karışıklığına ve hakkınızda kötü zanna, hatta tenkit edilmenize sebep olmamak için, halkın duymayacağı uzak yerlerde halledin.
  • Değerli Hatipler! Müminlerin emiri Ömer (radiyallahu anhu’nun) “ Eğer hayra yorumlanma ihtimali varsa, kardeşinin ağzından çıkan hiçbir kelimeyi kötü olarak algılama” selef alimlerinden birinin: “ Kardeşinin doksan dokuz iyiliğini görmeyip bir kötülüğünü görmen ( sonra da onun hakkında olumsuz değerlendirme de bulunman) zulümdür” sözünü aklınızdan hiç çıkarmayın. Laf taşıyan, dedikodu yapan herkesten sakının. Çünkü bugün size laf taşıyan, yarın da sizden başkasına laf taşır.
  • Kıymetli Hatipler! Dostluğunuz Allah ve Rasûlü için olsun. Bir cemaat, parti ve tarikatın tarafını tutmayın. Sadece hakkın tarafını tutun. Nefsinize uymaktan sakının. Nice insan, hevasına uyduğu için doğru yoldan çıkarak sapıtmıştır. Konuyla ilgili olarak Yüce Allah şöyle buyurmuştur:  “ Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık. O halde insanlar arasında hak ve adaletle hükmet. Heva ve hevese uyma, yoksa bu, seni, Allah’ın yolundan saptırır. “ ( Sad 26)
  • Değerli Hatipler! Ümmeti, şirkin küçük ve büyüğünden sakındırın. Onları sadece, Allah’ı birlemeye, ibadeti yalnız O’na yapmaya çağırın. Gizli ve açık olan fitnelere karşı onları uyarın. Bilmediğiniz bir konuda konuşarak Allah’a, kendisinin söylemediği sözleri veya sıhhati bulunmayan rivayetleri /hadisleri nakletmek suretiyle de Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e iftirada bulunmayın.
  • Değerli Hatipler! Cemaate çok konuşmayın ki bıkmasınlar. Resûlullah(sallallahu aleyhi ve sellem) ‘in şu sözünü hatırlayınız: “ Kişinin kıldırdığı namazın uzunluğu ve okumakta olduğu hutbenin kısalığı, onun fakih/ bilgili olduğunun alametidir. “ (Müslim) Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ‘e benzeyin ki kurtuluşa eresiniz.
  • Kıymetli Hatipler! Sünnete tabi olun ve bid‘atçı olmayın! Size yeterli ilim ulaşmıştır. Dolayısıyla tabi olun, dinde bida’at çıkarmaktan sakının.
  • Sevgili Hatipler! Bu öğüdümü, hepinizi seven bir kardeşinizin nasihati olarak alın. Allah’tan bu nasihatlerin kabul görmesini ve sizlere fayda vermesini umuyorum.

“ Sen yine de nasihat et ; zira nasihat müminlere fayda verir.”  ( Zariyat 55)