Bu senenin başlarıydı kayyum tarafından Batman’da kayyum tarafından “Çölyak Hastalarına Destek Projesi” kapsamında Belediye Glütensiz Cafe ve Fırını lansmanı yapıldı akabinde de bu tesis hayata geçirildi.
İlk başlarda çok bir anlam veremedik hatta “yahu kaç tane çölyak hastası var ki Batman’da onlara özel fırın kafe açılıyor” diye tepki gösterenlerin arasında bende kısmen yer almıştım.
İnsan belki o esnada pek bilmez ne olduğunu ancak ta ki yakınında birinde bu hastalığa denk gelene kadar.
Ne zaman denk geldim işte o zaman Glütensiz Cafe ve Fırınının önemini anladım.
Çünkü bu fırın sadece Batman’a değil bölge illerinin hepsine hizmet veriyormuş!
Özellikle kış aylarında evde sık sık çiğköfte yapmaktan kaçınmayız. Yine önceki gece oturup çiğköftemizi yoğurdum, sabah ziyaret edeceğim bir dostumun da payını ayırdım.
Sabah oldu bir hevesle fırına gidip özel lavaşını da yaptırıp içine koyduktan sonra tabağını alıp ziyaretine gittim ve “öğlen yersin diye getirdim” dedim.
Ama bir an duraksadı ve “ben bunu yiyemem ki ama mutlaka nasibinde olanlar nasibini almaya geleceklerdir” deyince şaşırdım nedenini sorunca da “Çölyak Hastasıyım” deyince dondum kaldım.
Neyse konumuz yanında kaldığım süre boyunca çölyak hastalığı oldu.
Bu hastalığın belirtileri ise unutkanlık, çarpıntı, aşırı agresiflik, şiddetli baş ağrıları, bulantı, sürekli ishal, kabızlık gibi birçok belirti varmış…
Dikkat etmediğin taktirde de unutkanlık; Alzheimer’a, çarpıntı; kalp yetmezliğine, kabızlık ve ishal kolon kanserine neden olan bir hastalıkmış çölyak!..
Yani anlayacağınız, bu hastaların her şeyleri ile normal insanlardan farklı olduğunu anlattı, yediği, içtiği bir yana yemek yapılan tavasına, tenceresine kadar da ayrıymış.
Düşünün bir yere misafirliğe veya tatile gideceksiniz o esnada çantanızda ekmeğinizle gidiyorsunuz!
Yaptığım kısa bir araştırma neticesinde Batman’da 1705’i raporlu çölyak hastası olduğunu ancak bir o kadar da raporlu olmayan da olduğunu öğrendim.
Bu hastalık, yüzde 80’i 7-12 yaş, yüzde 20’si ise 40 yaş üstünde çıkan bir hastalıkmış.
Bazı büyük marketlerde ekmek varmış ama çok pahalı olduğu için alamıyorlar bu yüzden de bu hastalar daha önce Ankara’dan, Bursa’dan ekmek istiyorlarmış.
Hatta şu meşhur üç harfli büyük zincir marketlere en az üç çeşit glütensiz ürün bulundurma zorunluluğu getirilmesine rağmen yine de ulaşmakta sıkıntı yaşadıklarını da öğrenmiş olduk.
Allah binlerce kez razı olsun bu projeyi hayata geçiren kayyumdan ki bu insanlar artık rahat bir şekilde glütensiz ekmek ve benzeri ürünlere rahatça ve ücretsiz bir şekilde ulaşabiliyor artık!
Üstelik öğrendim ki bu fırın sadece Batman’daki 1705 kişiye değil başta Siirt, Şırnak olmak üzere bölge illerindeki onlarca hastaya da ücretsiz bir şekilde destek oluyormuş, bölge illerinden gelen insanlar ihtiyaçlarını buradan karşılıyorlarmış çünkü bölgedeki tek glütensiz kafe fırın Batman’da kayyumun yaptırdığıymış!
Burada çölyak hastaları için tavuk, pizza, hamburger, kuru pasta gibi bazı ürünler çıkıyormuş. Öyle ki lahmacun da çıkıyormuş ancak yaklaşık 6 aydır lahmacun fırını bozulduğu için lahmacun alamadıklarından yakınan çölyak hastalarının Vali Bey’den de bir ricası var; bu fırının onarılarak yeniden lahmacun üretimine devam etmesi!..
Bu hastaların tek bir isteği var, ömür boyu mahkum oldukları bu hastalık karşısında sınırlı olan yiyeceklerinin çeşitlendirilmesi!..
Batman’da Glütensiz Cafe ve Fırınının açılmasında emeği geçen başta kayyum olmak üzere herkesten Allah binlerce kez razı olsun!