Dine ve dindara her türlü iftira ve eleştiriyi kendilerine şiar edinen insanların menfur tavrı değişmiyor. Fransız misyonerleri bütün asırlarda bu  iftira ve saldırıyı yaptı şimdi de yapıyor.  Ku’ran’ da ‘Ashabü’l- Uhdut’ adında bir grup din düşmanları kıssası var. Şöyle: bu din düşmanları içinde ateş yanan kanalların etrafında oturup kanala attıkları insanları seyir ederlerdi. Bu tecziye ve intikamın tek sebebi, inananların Allah’a iman etmeleri idi. Allah’a inandıkları için bu cezaya çarptırıyorlardı.

Allah buyurur ki (لا یرقبون  فی مؤمن الا و لا ذمة     ) “bu saldırgan ve müfteriler Müslüman’a dost olamaz, Müslüman’a verdikleri söze sahip çıkamazlar.”

 Evet,  bu gün dahi Müslümanlardan sayıldığı halde Müslüman’a karşı aynı saldırı, iftira ve düşmanlığı besleyenler devrede:

 Evet, bir partinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mansur Yavaş adındaki kişi, sokak hayvanlarının katledilmesinden ve işkence edilmesinden dindar aileleri sorumlu tuttu. Yavaş, konuyla ilgili, der ki “dini yönden bakan insanlar, hem derler ki 'Allah'ın yarattığı hiçbir varlık sebepsiz değil' ama bakarsınız, bu tür söylemlerde bulunanların çocukları bu işkenceleri yapıyor…"

İşte bir grubun inancını taşıyan bu kişilerin Müslümanlara yaptığı iftira, saldırı ve eleştiri bu kadardan da fazladır.

İslami ve gerçek Müslümanları bilmeyen ve fersahlarca İslam’dan uzaklaşan bu ukala, Müslümanların hayvanlar hakkındaki düşünce ve yaklaşımlarını bilmiyorlar; biz onlara öğretiriz; dinlesinler:

 Evet, Peygamber (sav) bir kedi ile bir köpek hakkında şöyle buyuruyor.  ( فَرَأَيْت فِيهَا اِمْرَأَة تُعَذَّب فِي هِرَّة لَهَا رَبَطَتْهَا )  “kedisini bağlayıp yemekten, içmekten mahrum eden ve cezalandıran bir kadını cehennemde,  azapta gördüm.”

فِي كُلِّ ذِي كَبِدٍ رَطْبَةٍ أَجْرٌ  ve keza buyurur ki

“ susayan bir adam kuyudan su çıkarıp içmiş ve kuyunun başında dili susuzluktançıkmış bir köpek görmüş, bu köpek de benim gibi susuzluktan perişan olmuş, diyerek kuyuya inmiş kendi ayakkabısına su doldurup ağzıyla dışarı çıkarıp köpeğe içirmiş. Allah (cc) bu adama lütuf edip bütün günahlarını af etmiştir.”

Bu mesaj üzerine sahabenin, Resulullah’a, bir köpeğe su içirmek bu kadar mükâfata sebep olur mu?  Sorusuna, Resulullah şu cevabı vermiştir:     فِي كُلِّ ذِي كَبِدٍ رَطْبَةٍ أَجْرٌ   “evet, yalnız köpek değil her ciğer sahibi olan canlıya iyi davranmakta büyük ecir vardır:”

Evet, Müslüman’a saldırı ve iftira edenlerin bakış açısı Müslüman’ın bakış açısından farklıdır. Şöyle: Onlar, köpeğin necis /mikroplu ağzını öpüyor, onunla şakalaşıyor, kucağına alıyor; bir tabaktan yemek yemeği dahi medeniyet biliyorlar.  Müslüman ise köpeğin ağzının necis ve mikroplu olduğunu biliyor ve uzmanların da kabul ettiği bu mikroptan uzak kalmanın lazım olduğunu tavsiye ediyor, amma hayvana eziyet vermeyi de yasaklıyor. Aradaki far budur.

Uzmanlar Uyarıyor: Köpeğinizle Temastan Uzak Durun!

Pek çok kişinin evinde beslediği evcil hayvanların birçok bakteri ve mikrop taşıdığı, gerekli temizlik ve bakım yapılmadığında çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabileceği belirlendi.

Bu gün Batman’ın sokakları sahipsiz köpek sürüsüne maruz kalmış vazıyette. Ne yapalım, bu köpeklerle haşir- neşir mi olalım? Hayır, olamayız, biz deriz ki Belediye mensupları buna çara arayıp sokaklardan toplasın. Ama bunlara eziyet vermeye fetva vermeyiz, ağzına dokunmayı da haram biliriz, soframıza yaklaştırmayız.  Ve Lakin süs köpeklerine değil, Çoban, ziraat, bekçi ve av köpeklerine aşı yaptıktan ve mikroptan arındırdıktan sonra eğitilmesine, beslenmesine farklı fetva veriyoruz.

İslam’a saldırana ültimatom var.

Müfteriye dur deriz, dinin sahibi var.

Sen sahip olmazsan bekçisini dinle

Müslüman’ı dinle vermiştir bir karar. Hakka namzet ol.