Sevgili dostlar
Hani hep deriz ya; “Batman da şu hizmet eksik, bu yok” diye şikayet edip dururuz değil mi?
Aslında şükür etmeliyiz.
Neden mi?
Herkesin yolu büyük şehirler düşer gidip geliriz
Ama nereye eş, dost akrabaya onlarda bizi şehrin en güzel yerlerine götürür, gezdirir, yedirir-içirir akabinde d
Döndüğümüz de o şehri anlata anlata bitiremeyiz.
Fakat gerçekte o büyük şehir yeterince güzel mi, rahat mı?
Tabi ki değil…
Birincisi ulaşım başlı başına bir sıkıntı, işe mi gideceksiniz iş saati 08.00 ise saat 05.00’te şafağın kör karanlığında kalkmak zorundasınız, 05.00-05.30 durakta hazır olmalısınız, tabi birde şehir kartınız olmalı! gelen otobüste yer bulduysanız şanslısınız diyelim, buldunuz ayakta bir veya iki saat yol yapacaksınız demektir. Ha bir de tek ulaşım aracı yetmeyebilir!
Yani üç liradan altılara, bir de dönüş ücreti toplam 12 eder aylık üçyüz atmış eder ödediğimiz aylık para sadece sizin yol masrafınız.
İkincisi ev sizin değil kira ise 1.500 kira, 400 site aidatı, 300 doğalgaz, 200 elektrik, ayrıca suda pahalı 200’de su toplam 2.700, 360’da ulaşım demiştik, etti sana 3.060 TL, araban varsa daha fena bu toplam 5.000 oldu bir de otoparkı eklersek hesabı siz yapın.
Gelelim arka sokaklara; işimiz bitti akşam eve gideceksiniz en az üç dört tinerci yolunuzu kesecek harçlık ister onları bertraf ettiniz köşeyi döndünüz, bir arbede- silah bıçak sesleri hadi oradan da sağlam çıktınız başka sokağa daldınız arkanız da ayak sesleri bazı gölgeler his ediyorsunuz, telaş içinde adımlarınızı sıklaştırıyorsunuz ama ne fayda eli silahlı ya da bıçaklı karanlık kişiler ya paranızı ya telefonunuzu gasp ederler…
Büyükşehirlerde kuytu ve arka mahallelerde, kör sokakların tehlikeli olduğunu bilirsiniz zaten.
Her türlü insanlar karşılaşmak mümkün.
Canınızı kurtardığımıza şükür edersiniz, ha bir de aracınız varsa o da ayrı bir dert zincirle bağlayan mı dersiniz halatla bağlayan mı dersiniz, kamera ile talip eden mi ama ne fayda çalmak istediklerim çalıyorlar. Bu kadar da değil iş sahibisiniz dükkan veya deponuz hiç bir zaman güvende değil, sigorta yaptırıp yada kasko kaderinizi bekleyeceksiniz.
Bunları da geçtik, diyelim acil hastalandınız ve ambulans gerekli ambulansın size ulaşması trafiğe bağlı yani yarım ile bir saat arası, hadi geldi hastaneye geldiniz orda bırakıldınız sıra var bekletiyorlar, kızamıyorsunuz zira ortam mahşer alanı beklemek zorundasınız, güvenlik herkesle yaka yakaya itiş kalkış eroinmanı, ayaşı delisi hep aynı ortamda
Doktorlar bile stresli, ortada hemşire var-yok onlardan rica dahi edemiyorsunuz, zira işleri başlarından aşkın robot zannedersiniz sedye beklerken anons edilir, içeriye alırlar güvenlik zaten çoğu yere sokmuyor kimseyi refakatçi bir kişi olacak…
Hastaneyi tanıyorsanız iyi işler yürür, yok tanımıyorsanız işiniz gerçekten zor diyelim. Tahliller tamam yatmanız gerekiyor ha orda sıkıntı başlıyor zira ilk söylenen hastanede yer yok, hastanede tanıdık varsa bir ihtimal yatışınız yapılır, yoksa başlarsınız hastane aramaya…
Devlet hastanesi zaten bulamasınız yatışınız özel hastane olacak orda da her şey indirim altında para tuzağı sağlığınızla birlikte ekonomimiz de bozulur oldu ki operasyon gerekli ha ayvayı yediniz, bıçak parası artı hastane parası büyük şehir yaban eller böyle…
Hastanesi dert, yolu dert, masrafı dert…
Allah korusun oldu ki işiniz ters düştü, büyükşehirlerde işi ters düşenin dostu olmaz. İlk eşi terk eder, sonra dostları. Para kazandırdığınızı artık bulamazsanız, maalesef intiharların çoğu da büyükşehirlerde böyle oluyor.
Sonra tek tek dost ve arkadaşlar hatta kankalar bile ortada yok, kaldınız tek başınıza gidecek memleket varsa illa idare ederdiniz ama öyle bir şey yoksa geçmiş olsun.
Veya birinin annesi-babası öldü. Orda onları defnetmek dünyanın parası. 50-100 bin TL vereceksiniz mezarlık tapusu alıp defnedeceksiniz. Taziye yok, sadece mezarlıkta siyah giyinmniş insanlar “başın sağolsun” diyecek ve bitecek.
Seni teselli edecek ne dost, ne akraba…
Yani sevgili dostlar
Bu anlattıklarım büyük şehirlerde ya da başka yerde yaşanan olumsuzlukların sadece bir kaçı bunları neden anlatıyorum? Batman'ı karalayan, küçümseyen değer kıymet bilmeyen şükür etmeyen insanlar için anlatıyorum.
Zira Batman çoğu yerden iyi hizmet alıyor, ulaşımı rahat, yaşam tarzı yüksek, medeni, çağdaş ve modern bir şehir 600 nüfuslu bir şehir olsa da ufak-tefek kavgalar, yaralanmalar, anlaşmazlıklar olsa da kendi yaralarını kendisi sarmasını bilen bir yer… Huzurlu ve mutlu bir yer, işsiz her yerde var. Ama o işsiz en azından büyükşehirlerde kaybolup yok olup gideceğine Batmanda idare etmesini bilir. Batmanda hastane işi rahat, büyük şehirlerde on katı daha dazla hastaneler var ama insanların huzuru yok. Hizmete yollar, asfalt iyi durumda en azından Batmanın suyu içilebiliyor, alt yapısı iyi. İnsanlar burada büyükşehirlere göre daha az harcıyor. He yerde arabalar, lüks evler. En azından yoldan geçerken onlarca insanla selamlaşıyorsunuz. En azından kimin kapısını çalsan ekmek-su alabilirsiniz. En azından bir yakınınız öldüğünde günlerce insanlar sizi teselli etmek için sizi ziyaret eder.
Ey Batman, vallahi sen diğer şehirlere göre güzelsin, kimse yanına bile yaklaşamaz.
Allah nazardan saklasın!
Şükür etmesini bilelim değerli Batmanlılar…
Sevgilerimle