İlimizde son günlerde kavga ve darp olaylarında artışın olduğunu görmekteyiz.


En ufak tartışmaların kavgaya dönüşmesi bizleri tedirgin etmektedir.


Hemen hemen hepimizin tanık olduğu sıkça karşılaştığımız bir konuyu siz değerli okuyucularımla paylaşmak isterim; gençlerimizin birbirlerine olan tahammülsüzlüğü ve bunun sonucunda fitneye yol açacak sonuçların oluşması, örneğin niye bana yan baktın, niye bana çarptın, benim oturduğum mekânda neden oturuyorsun gibi basit sebeplerden dolayı bir çok gencimiz hayatından oluyor, en önemlisi ailesi perişan oluyor. Delikanlılık bu değil, delikanlılığın kitabında kırmak dağıtmak, yok etmek yok, en büyük delikanlılık efendiliktir gençler bunu böyle bilelim. Dünya tarihinde yaptığı zulmü yanına Kâr kalan hiç kimse yoktur, eninde sonunda yaptığı zulmün bedelini ödeyecektir.


Peygamberimiz(s.a.v)şöyle buyurmaktadır: “insanlar içinde yüce Allah’ın en sevdiği kimse, kötülükleri terk edip, iyiliklere yönelen gençtir…”(Ebu Davut salât 26)


Değerli gençler … İçinde bulunduğunuz yıllar bir çeşit deliliğin muhtemel olacağı yıllar olabilir, hareketli bir dönem yaşıyor olabilirsiniz ama bu sizin bütün yıllarınızı kavga gürültü nefret ve hazmedememe duygusuyla geçirmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Size nasıl davranılmasını istiyorsanız sizde aynı öyle davranmalısınız. Aklımızı başımıza alalım, ülkemize, topluma ve ailemize faydalı bireyler olmaya çalışalım. Sana yan bakana sen gülücük gönder, sana saldırana sen kucak aç, sana taş atana çiçek at hayatı sürekli güzeleştir. Huzurlu mutlu olmanın yolu insanları sevmekten geçer. Huzursuzluğun yolu da nefretten geçer. Yüce Allah’ın bize verdiği hayat yaşamak ve yaşatılmak içindir. O yüzden aramızdaki kavga ve küfürleşmelerimiz yerini kucaklaşma ve iltifata bırakmalıdır. Bunun gerçekleşmesi de sizin kuranı kerimi iyi anlayıp hayatınıza uygulamak ve bol bol kitap okumakla olur.


 Peygamberimiz(s.a.v)başka bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Ggençliğinde ilim öğrenen taştaki damga gibi, yaşlılığında ilim öğrenen ise, su üzerine yazı yazan gibidir”(keşfül hafa 2- 66)


Buradan tüm gençlerimize sesleniyorum: siz bir toplumun, bir ülkenin hata dünyanın seyrini değiştirebilme gücü ve yeteneğine sahipsiniz gelin bu kavga ve sataşmaları bırakalım bizden sonra gelen nesillerimize huzurlu umutlu yarınlar bırakalım. Bu nedenle her türlü şiddete hayır diyoruz. Çünkü biz bir aileyiz, şiddeti birlikte yeneceğiz… Allah’a emanet olun.