Peygamberimiz(sav) ümmetin tüm ferdini sever ve ümmetin mutluluk ve iyiliklerini his ettiğinde sevinir, mutsuzluk ve çirkinliklerini his ettiğinde üzülür. Allah (C.C.) buyuruyor: “size, sizden peygamber geldi, her türlü zararlarınız için sizden daha fazla üzülen, sizi ciddiyetle düşünen, her zaman merhametle size yaklaşan peygamber…” Tevbe süresi
Müslüman’ın da peygamberi ciddiyetle sevmesi, sevgisinin kalbine, ruhuna, yayılması, tüm azasının sevgisiyle nemalanması iman alametidir. Bunun tersi imanın eksikliğine işarettir. Evet, O,(sav) bir hadisinde der ki: “biriniz, beni, ebeveyninden, veledinden ve bütün insanlardan daha fazla sevmezse tam mümin olamaz.”
Allah buyurur: “ey Muhammed, insanlara de ki: Eğer siz Allah’(C.C.)ı seviyorsanız bana tabi olun, sünnetimi ihya edin ve yaşayın, yaşatın, beni bu icraatla beraber sevin ki Allah da sizleri sevsin, hatalarınızı af etsin...” Ali İmran 31
Sevmenin birinci alameti, Peygamber (S.A.V.) bahsi geçtiğinde onun şahsiyetini hatırlamak, üzerine salâvat getirmektir. Evet, insan; hangi malı sevse her zaman o maldan söz etmek ister, her yerde o malın konusunu açar, hatta o mal rüyasına da girer. İnsan bir insanı severse her yerde onu konuşur, ondan yana olduğunu ispat eder. Şair der ki “eğer benim kellemi keserlerse o kesik kellemle sevgilimin tarafına kayar, onu ararım...”
Binaenaleyh eğer Müslüman Peygamberi (S.A.V.) sevme iddiasında ise mutlaka her zaman onu hatırlamalı, onu konuşmalı, fiiliyatıyla sünnetine bağlılığını ispat etmelidir.
İslam hukukunda genel hüküm şu: Davada müddei (davacı) davasına şahit getirecek, müdda aleyhi (davalı) yemin edecek, eğer müddei, davasına şahit getirmezse yalancı durumuna düşer. Dolayısıyla eğer biz Peygamberi sevme iddiasında bunup sünnetine tabi olmazsak ve tabiiyetimizi davaya şahit kılmazsak yalancı durumuna düşeriz.
Bahusus, eğer biz onu sevme iddiasında bulunup onun sünnetini ya inkâr ya istihza, (alay) ya da hafife alırsak küfür vadisine kayarız.
(el-iyazu billah.)
Peygamberi sevmek, imanın şiarıdır.
Sünneti ihya etmek sevgi alametidir.
Seviyorsan uy, hilafa düşmek süflidir.
Yoldan sapma, geç kalan da nadimdir.
Hakka namzet ol.