Camilerimizde görev yapan imamların kendilerine verilen sorumluluğun çok ağır olduğunu, hakkıyla yapıldığı zaman bir o kadar zevk ve mutluluk verici olduğunu unutmamaları gerekir. İmam içinde bulunduğumuz bu çağda Allahın kelamını, peygamberimiz(s.a.v) in sünnetini büyük çaba göstererek, özverili bir şekilde kendi cemaat ve halkına bıkmadan yorulmadan anlatmakla görevlidir. İmam cemaatin öncüsüdür, yol göstericisidir. Çıkmaz sokaklarda olanların umudu, karanlığa girmiş yolunu şaşıranları aydınlığa kavuşturandır. Gittikçe kuran ve sünneti yaşamaktan uzaklaşan, umutsuz, ahretle ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığı için karamsarlığa düşmüş bir gençliğin umut kaynağı imamlardır. İmam: çoluk, çocuk genç yaşlı demeden yer mekâna bakmadan ilim dağıtandır. Sahip olunan ilim ancak başkasına anlatılarak değer bulur.
Peygamberimiz(s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır:’’sizin için deccal’dan daha çok deccal olmayanlardan korkarım onlar kimlerdir? Saptırıcı imamlardır.’’Ahmed Bin Hanbel
İmam resmi bir kurumda çalışan eve gitmeyi iple çeken bir memur gibi olmamalıdır, memur belki işin verdiği stresten dolayı evine gidip kafasını dinlendirerek rahatlamak ister. Ama imam öyle değil. İmam görev başında olduğu camii ve mescidinde ilim dağıtarak insanlara faydalı olmaya çalışarak rahatlamalıdır. İmamın gerçek evi camidir. Cemaat her istediğinde imama ulaşabilmeli ve sormak istediği soruya cevap alabilmelidir. Ama maalesef üzülerek belirtmek isterim ki bazı camilerde dört gözle beklediğimiz, belki birilerimizin kendisini teselli edeceği, çeki düzen vereceği vaazlar verilmemekle beraber cemaat namaz kılındıktan çaresi bir şekilde evin yolunu tutmaktadır. Namaz öncesi ve sonrası bir ayet yâda bir hadisle birçok hayat değişebilir. Belki hayatında ilk defa camiye gelen biri o ayet ve hadisi dinledikten sonra cami bağımlısı olur. Belki ahret bilgisinden mahrum bırakıldığı için psikolojik sorunlarla boğuşan biri yeni bir hayata merhaba der. Bunlar hepsi bir imamın dilinin ucundadır. Gerçek imamlığı Allah sevgisi ve peygamber aşkıyla yanıp tutuşan, hayatında zere kadar dünyalık olmayan, sahip olduğu ilmi herkese ulaştırmaya çalışan ve onunla huzura kavuşan yapar.
Peygamberimiz(s.a.v) başka bir hadisinde şöyle buyurmaktadır:’’insanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslam’ın yalnız ismi kuranın ise resmi kalacak mescitler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak onların âlimleri gök kubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir.BEYHAKi
Buradan müftü beye seslenmek istiyorum: lütfen kutsal dinimiz İslam dininin temsilcileri olan, görev ve sorumluluğun farkında olmayan, sadece namaz kıldırmakla görevli oldukları bilincini taşıyan, canı istediği zaman görevine giden, istemediği zaman gitmeyen çoğunlukta sabah namazında cemaatini yalnız bırakan, cemaatine bir ayet yâda bir hadis anlatmaktan üşenen imamlarınızı sıkça takip ve denetlemenizi büyük bir özlemle beklemekteyiz. Allah’a emanet olun.