Çocuklarımızı güçlükle zapt edebileceğimiz, etrafın ateş parçalarıyla dolu olduğu, bu ateş parçalarının he an onları da yakacağı bir çağda anne babaların vurdumduymaz, duyarsız bir tavız sergilemeleri telafisi mümkün olmayan yaralara neden olabileceğini bilmelidirler. Anne ve babaların çocukları üzerindeki sorumluluklarını hafife almaları, dertleriyle dertlenmeyip, sevinçleriyle sevinmemeleri onlar için onur kırıcı olup, aileden görmedikleri ilgiyi bu sefer dışarıdaki ortamda bulmaya çalışırlar, burada istedikleri sevgi ve muhabbetti elde etmeye başlayınca ailesiyle yavaş, yavaş ilişkisini keser ve bundan sonra aileden yoksun arkadaş ortamında hayatını sürdürmeye devam ederler. Böylece etrafımıza, çevremize rahatsızlık verici huzur bozucu bireylerin yetişmesinin önü açılır.


Yüce Allah kuranı kerimde şöyle buyurmaktadır: “ey iman edenler: kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allahın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır…’’(Tahrim süresi 6.ayet)


Bir çoban nasıl kendi elinin altındaki sürüden sorumluysa anne ve babalar da kendi aile bireylerinden sorumludurlar. Aile bireylerinden birisi nasıl ki çalışkan, topluma, milletine faydalı olarak yetiştiğinde anne babası övgülere layık görülüyorsa ahlaktan yoksun topluma Zararlı biri olarak yetiştiğinde de o anne babanın görevini yapmadığı düşünülür ve ayıplanırlar. Anne baba olarak biraz düşünmemiz gerekir. Görev ve sorumluluğumuz çocuğu dünyaya getirmek onun bütün maddi ihtiyaçlarını karşılamakla bitmiyor. Asıl ihtiyaç ahlak terbiye, Allahın kelamı kuranı kerim ve peygamberimiz HZ. Muhammed (s.a.v) sünnetini aşılamak ve o yolda yürümelerine ön ayak olmaktır. Biz anne babaların bakmakla mükellef olduğumuz bütün aile bireylerinin hesabı bizden sorulur. İslami terbiye ve ahlakından yoksun büyüyen çocuklar kıyamet günü Allahın huzurunda anne ve babalarından davacı olacaklar. Ve şöyle diyeceklerdir:’’bizi anne babamız cahil bıraktı haram lokma yedirdi haram elbise giydirdi. Biz bunları bilmiyorduk hakkımızı bunlardan al diyecekler.’’


Peygamberimiz(s.a.v)şöyle buyurmaktadır:’’hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi sizde evinizde ve emriniz altındakileri cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmelisiniz öğretmezseniz mesul olacaksınız.(buhari)

 

Ey anne ve babalar! Analık ve babalık duygusunu tattıktan sonra görevimiz bitmiyor. Çocuklarımız kaybetme tehlikesi karşı karşıya olduğumuz bir dönemdeyiz. Onları takip edelim. Takıldıkları ortam ve arkadaşlarını iyi tanıyalım. iş işten geçmeden dizimize vurmadan gerekli önlemi almak en büyük görevimiz olmalıdır. allaha emanet olun.