Deprem, kuraklık, güneş ve ay tutulması, kasırga, fırtına, şimşek, sel ve ölüm gibi büyük ilahi afetlerin biz insanlar için birer ders, kıyamet numunesi ve uyarıdır. Bundan ötürü dinimiz bu hadiselerin vukuu halinde bizleri tövbeye, hatta iki rekât namaz kılmaya davet eder. Hatta bazı ulamaya göre bu namazın farziyeti söz konusudur.
Kuraklık da büyük felaketlerdendir. Çünkü kuraklık genel olduğunda deprem ve diğer afetlerin tümünden pek tehlikelidir. Yağmursuzluk ve küresel ısınma gibi etkenlerden meydana gelen ve gelecek olan kuraklık, kıtlığa yol açtığı için bir kısım yer ve insanlara mahsus değildir, tüm yer ve insanları etkileyen genel bir felakettir. Onun için dinimiz yağmur duasına çıkmayı ve iki rekât namaz kılıp yağmasını Allahtan talep etmeyi emreder.
Bu felaketlerin bir kısmı karşısında insanoğlunun tedbir alması mümkündür. Mesela depreme karşı Japonlar gibi binaları muhkem yapmak en iyi tedbirdir. Kuraklığa karşı her yeri ağaçlandırmak tedbir ve çaredir. Peygamber (sav) iki mezarın karşısından geçerken yanındaki sahabeye “bu iki mezarın üzerine birer fidan dikin” diye emir etmiş, sahabenin “faydası nedir? Ya Resulallah” sorusuna şu cevabı vermiştir: “Bu mezardaki iki kişiden biri fitneci idi, biri de idrar gibi pisliklerden kendini korumazdı. Bu ağaçlar mezarları üstünde kurumadıkça azapları hafifleşecektir.”
Peygamber (sav), bu hikmetli mesajıyla işaret eder ki ağaç yalnız sağlara değil ölülere de faydalıdır, ağaç yokluğu kuraklık ve kıtlıktır.
Bir sefer Resulullah ile Ebu Bekir, Ömer ve Osman Uhut dağı üzerinde iken dağ sallanmış Resulullah dağa hitaben اثبت احد انما علیك نبی و صدیق و شھیدان “Ey Uhud, dur, zelzeleye maruz olma, senin üstünde bir Nebi bir Sıddık iki şehit var diyerek dağın durmasını sağlamıştır. Rasulullah bu mesajı yayınlayınca henüz Ömer ve Osman hayatta idiler, sonra şehit oldular.
Afetlar doğaya değil, Allah’a mahsurdur
Bunların tümü uyarıdır, tedbir simgesidir.
Bizi gafletten uyandırma ve tedbire kapıdır..
Selamet isteriz ya Rap, lütfün bizlere kâfidir..
Babnirli Mele