“ÜLKEMİZİN DEPREM GERÇEĞİ
“ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER” (1)
24 Ocak 2020 tarihinde 20:55 sıralarında Elazığ İlinde merkez üssü Sivrice olan ve yaklaşık 40 saniye süren 6,8 büyüklüğündeki deprem, 41 kişinin vefatına ve 1607 kişinin ise yaralanmasına sebep olmuştur. Vefat edenlere Allah’tan rahmet ve yaralananlara da acil şifalar diliyorum.
Deprem, yerküre içerisindeki kırık(fay) düzlemleri üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden boşalması sonucunda meydana gelen yer değiştirme hareketinden kaynaklanan titreşimlerin, dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzünü sarsması olayıdır. Deprem sırasında yaşadığımız sarsıntı aslında yer kabuğunda birbirine takılan çıkıntıların bir anda kırılması ve toprağı sarsması yüzünden oluşur. Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.
Depremin önlenmesi mümkün değil ancak deprem neticesinde oluşan can ve mal kaybını önlemek mümkündür. Depremin şiddeti ile riski maalesef doğru orantılı değil. Örneğin Ülkemizde 6,8 şiddetinde meydana gelen deprem Japonya vb. bir Ülkede olması halinde muhtemelen herhangi bir can ve mal kaybına neden olmayacaktı. Çünkü alınan önlemler bu şiddetteki depremleri izole edecek seviyededir. Peki alınacak önlemler çok mu zor ve maliyetli derseniz de size cevabım şu olacaktır; deprem sonrasındaki kayıpları ve zorluğu düşünürseniz hiçbiri maliyetli ve zor değil. Biraz düşünüp empati yapalım lütfen Kış mevsiminin hafif geçtiği Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan İlimizde evlerimizde dahi üşürken kış mevsimin çetin geçtiği Doğu Anadolu Bölgesinde depreme maruz kalan halkın evleri yıkıldı dışarda kaldılar ve bu da yetmiyormuş gibi enkaz altında kurtulsa dahi enkaz altında ailesi ve sevdikleri var. Acının Gerçekten tarifi mümkün değil ve Rabbim kimseyi bu bu ve benzeri acılarla sınamasın inşallah.
Depremlerde Ülke ekonomimizin ve Vatandaşlarımızın zarar görmemesi veyahut en az zararla kurtulabilmesi için acil önlemlere ihtiyaç vardır. Öncelikle yerleşim yerleri deprem ve benzeri doğal afetlerden en az etkilenecek şekilde titizlikle seçilmelidir. Titizlikle seçilen yerleşim yerlerine yapılacak yapılar Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun, deprem etkilerine karşı dayanaklı sağlam inşa edilmelidir. Hazırlanan İmar planlarından kesinlikle taviz verilmemeli ve imar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmasına müsaade edilmemelidir. Mevcut yapılarda ivedi bir şekilde denetimler yapılarak gerekli testler yapılmalı ve dayanıklıları arttırmalıdır.
Deprem öncesinde vatandaşlarımız evlerindeki; dolaplar ve devrilebilecek benzeri eşyaları birbirine ve duvara sabitlemeli. Yataklarını pencereden ve devrilmesi muhtemel yerlerden uzakta güvenilir bir yere yerleştirmeli. Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirmelidir. Deprem esnasında evde olanlar dışarı çıkmaya çalışmamalı varsa sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına baş ve boyunu ellerle kapatacak şekilde çömelmeli veya uzanılmalı. Deprem esnasında dışarıda isek; enerji hatlarından, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılarak açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalı.
Peygamberimiz (s.a.s) bir Cuma günü minberde iken bir adam mescide girdi ve onun konuşmasını keserek, “Ey Allah’ın Resûlü, kıyamet ne zaman kopacak?” diye sordu. Peygamberimiz, “Kıyamet için ne hazırladın?” buyurdu. Bu sebeple depremin ne zaman olacağını değil, deprem için ne kadar hazırlıklı olduğumuzu irdelemek lazım. Sözün özü depremin ne zaman geleceğini ve ne şiddette olacağını bilmiyoruz ama devlet ve birey olarak gerekli önlemleri alarak oluşabilecek zararları minimize edebiliriz. Deprem gelmeden önce hiçbir şey için geç değil ancak geldiğinde hazırlıksız yakalanırsak her şey için çok geç olabilir. Allah Ülkemizi ve Vatandaşlarımız böylesi elim felaketlerden korusun.