Sevgili dostlar
Gelin hep beraber “kim ne istiyor?” sorusuna bir cevap bulalım.
Önce küçük şeylerden başlayalım sonra görüş açımızı büyütelim.
Öncelikle bir yoksulu ele alalım!
Bir yoksul karnını doyuran bir iş olsun ister kimseye muhtaç olmadan bir yaşam sürsün, sessiz ve sade, gözü yükseklerde değildir, Allah'a sığınır kaderine boyun eğer ve dünya işlerini bir kenara bırakır ne siyaset bilir ne de para-pul faiz banka tefeci zaten kredisi de yoktur…
Varsa bir iki ahlaklı namuslu Allah korkusu olan bir iki komşusu bir selam iki kelam hayatını geçirir kimseye karışmaz hayatına kimseyi karıştırmaz naiftir, acıları gizlidir, göz yaşları gizlidir, kimse görmez zaten göstermez zira kaderine isyan demek Allah'a isyan anlamına geldiğini çok iyi bilir haline şükür eder namazını kılar orucunu tutar çünkü bilir ki ,veren de Allah alan da Allah bu bir sınav ve yüce Allah kimseyi aç ve susuz bırakmaz, taşıyamayacağı bir yükü vermez…
Genelde ne isterler bilir misiniz?
Bir şefkat eli ve belki de içten sıcak bir merhaba ve
Allahtan şifa, bağışlanma, rahmet.
Gelelim mal mülk şan şöhret içinde olanlara;
Bu insanların çoğunun ilk unuttukları şey Allah’tır, genelde ondan gafildirler, bir kısmı anne-baba, dayı, amca artık bir diğerleridir onları zahmet edip sormaz, toplum içine beraber çıkmazlar aynı mekanı paylaşmazlar.
Onlar için her şey artık göstermeliktir her olgu kibirdir.
Tıpkı hastasını özel bir hastaneye koyup aşağıda çay kahve sohbeti yapanlar gibi, sohbet koyu hasta ecelle pençeleşmekte!
Ecel geldi mi de üç gün yine çay kahve ve biter her şey ölen öldüğü ile kalır kalan sağlar bizimdir oysa bir kişi eksiktir artık belki anne belki baba belki kardeş yok oldu ebediyete uğurlandı, ama çabuk unutulur zira ölümler en çabuk unutulan anlardır.
3 gün sonra TV açılır hayat devam eder oysa her cuma akşamı bir melek gelir kapıya ölünün yemeğini bekler ama ne kimsenin haberi olur ne de bileni para mal mülk şan şöhret hepsinden önemli mezar mermerden olsun ki şanımız havamız her şeyden önemli...
Dostluklar dengi dengine, evler dengi dengine, arabalar dengi dengine olmalı, yüz binler gitmiş kimin uğrunda bankada milyonlar her ayın başında gelsin paralar ortada fabrikalar Yok ama para çok yemekler restoranttan, arabayla çaya kahveye eve, bunca para ve sermayeye rağmen bir sürü işsiz genç kimin umurunda hiç kimsenin kimse kusura bakmasın Allah gelir akla Cuma'dan Cuma'ya bazen bir mesajdır “Hayırlı Cumalar” diye 7 sefer hacca giden de var hiç gitmeyen de
Peki bu insanlar ne ister tabi ki, biraz daha para ve biraz da ha şöhret ve nam...
Peki dünya ülkeleri ne ister?.
Büyük ülke küçük ülkenin petrolünü suyunu ekmeğini havasını ve toprağını,
“yeter” demez bir daha bir daha ve daha çok toprak ve daha çok petrol ve gaz, .bu uğurda elinden geleni arkasına koymaz bu dünya hepimize yeter demez bu dünya Allah'ın bilmez istekler bitmez yenilenir, boyun eğmeyen ülkeye nedensiz saldırır vurur kırar öldürür ve kılıfı da hazırdır!
“Demokrasi refah ve huzur adına yapıyoruz” derler sonra şu kadar masrafımız gitti şu kadar füze atık şu kadar mermi verin bakalım zararımızı para yoksa petrol var gaz var kırk yıl biz çekeriz borcunuz biter derler ve gitmezler kalırlar kalırlar bütün dünya gerçeği bilse de herkes dut yapmış bülbül gibi sesiz sedasız ötmez konuşmaz kınamaz kafalar kuma gömülür ve “hiç bir şey görmedim duymadım” denir sonra bu ülkeler ne ister tabi ki başka bir ülkenin altını veya gümüşünü madenini ister ve istediğini almak için acele eder...
Sevgili dostlar
Kudüs bizim eski kıblemiz miracımız biz Müslümanlar için kutsal bir kubbe ve cami bizim için önemli bir ibadet yeri olsa da artık o bölge Yahudilerin yerleşimi ne sınırları kendi topraklarına katmaya çalışıyorlar, katacaklar gibi de görünüyor hani bir cümle var “balık baştan kokar” bu söz çok doğru en başında İslam ülkeleri tarafından kırmızı çizgiler çizilmeliydi Kudüs için Filistinlilerin kaderine bırakılmamalıydı, sahip çıkılmalıydı bu saatten sonra ne yazıp çizersek boş artık geçmiş tarihe baktığımız da halifelik hala bizde olsa da elimiz kolumuz bağlıdır.
Tek başımıza ülke olarak yapacağımız tek şey ‘lanetleyip kınamak’ başka da bir adım atmamız söz konusu değil evet sinirlisiyiz bu konuda sinirliyiz hassas bir durumdayız, ama hepsi kimsenin yapacak bir şeyi yok, Arap birliği de bölünmüş durumda sesini çıkaran yok, bir iki cılız ses hepsi bu kimsede başka bir şey de kimse beklemesin maalesef durum bu…
Herkes gibi bizde Allah'a dua ediyoruz ve kutsallarımızı koru, Ya Rabbi miracımıza uzanan elleri felç et istiyoruz bu da bizim isteğimiz yüce Allah'tan.
Kalın sağlıcakla ..