Sahte deterjan olduğu gibi sahte dindar insanlar var, hatta sahte sosyalistler de…
Sahte para gibi sahte insanlarda vardır.
Hatta paranın sahtesi yasak ama iyi görünümlü sahte insanın yaygınlaşmasına herhangi bir mani yok.
Mesela; “başımlan beraber” cümleleri ile başlayan pazarlık esnasında “sana kurban olsun” diyen bazı esnafların sahteciliği.
Pazarlık süresince babanızın yapmadığı iyiliği yapmaya çalışır gözüken kişiler.
Aldığınız ürün iyi çıkmaz geri vermek isterseniz veya garantisi için giderseniz adam yüzünüze bakmaz.
Hatta sizi limoni karşılar.
Pazarlık, iş, para, menfaat sürecindeki iyilik rolünün kısa sürdüğü günümüzde artık sahte ürün ve mal gibi sahte insanlarla yuvarlanıp gidiyoruz.
Farkına varılması çok fazla sürmez.
Zira her yaptığınıza tamam diyen, sürekli sizi övüp, yere göğe sığdıramayan adamdan insan ister istemez şüphe duyar.
Ne yazık ki hayatın her alanına sıçramış bulunmakta bu davranış biçimi.
Nabza göre şerbet verip, olacakları bekleyenlerin arkasına gizlendikleri duvardır.
Fakat duvarda açılmış bir delik, görünenin arkasındakileri pek şahane gösterir.
Tabi bu süreç içerisinde yaşanılanlar ve ardından gelen etkileri, adına tecrübe dediğimiz sıfata dönüşür.
Sahte samimiyetler maalesef aslolan samimiyetlerinde üzerini kapar, tıpkı dört yanlışın bir doğruyu götürmesi gibi.
Ama hayat işte ? Her şeyin tadına ister istemez bakmalıyız.