BİZ NE ANLARIZ?
- 15-09-2022 00:00
İnsanlar çok politikleşti, ben de apolitikliğimi ilan ediyorum.
Etrafınıza, yaşadığınız şehre bir bakın
Politika, örf ve adetler…
Çoğunun temelinde ‘iyilik, güzellik’ ile başlayan değerler vardır.
Zaten her ideoloji ‘hak-adalet, iyilik ve güzellik’ adı altında zırvalarla başlar.
Sonra diğer ideolojileri kabul etmez.
Politika Batmanda başka, Ankara’da başka, partilerin genel merkezlerinde başka…
Allah aşkına ideolojik ve siyaset yapan vatandaşın çevresine, toplumuna ne denli katkısını görüyorsunuz.
Menfaatin girmediği politik düşünce mi var Allah aşkına?
Zaten Politika birçok insana sıkıcı gelir.
Bunun sebebi, aslında kalın kitaplar veya haşmetli tespitler değildir.
Zaten bugün “aktif olarak politikacılık yapan” (aktif politikacılık mefhumuna daha sonra geleceğiz) kaç kişi, o kadar kafa yoruyor ki meseleye? Hayır, insanları apolitik olmaya iten şey bu değil. Politikanın “sıkıcılığı” ve etkilerinin direkt olarak gözlenememesi, “ne değişecek yahu, ben ne yapabilirim?” diyenlerin, aynı zamanda bireyselci oluşu ve topluluk halinde hareket etmek isteyenleri aşağılama gayretlerindeki çelişki gibi etkenler, bu konuda devreye giriyor olabilir.
Peki, politik olmak ne kadar gerekli, apolitik olmak ne kadar gerçekçi? Politika ile ilgilenmek sıkıcı, apolitik olmak “hayatı yaşamak, keyif almak” mı?
Her zaman kazanan haklı görülüyor ve “doğru olan, iyi olan her zaman kazanır” mantığı ile zafer kutsanıyor, gerçek mantıksal tutarlılık, hep kaçırılıyor.
Artık bir fikri, mevcut durum yok olduğu izlenimi yaratsa da, mantıklı olduğu, hayata daha iyi cevap verebildiği ve hem bugünün hem de yarının dünyasına en uygun düşecek düşünce olduğu için savunan kalmadı.
Herkes kazanma derdinde.
POLİTİKA UYUŞTURUR MU?
Kurumsal yönetimde bir hedefe ulaşmak için izlenecek yolun “stratejinin” üçüncü şahıslar tarafından öğrenilememesi için gereken kurumsal veya konumsal gizlilik önlemlerinin alınması çok doğaldır, hatta zorunludur. Ancak bireysel yaşamda; ortaklıklarda, birlikteliklerde, aile içi ilişikilerde; özetle ikili ilişkilerde gizli düşünce ile veya düşünceyi gizleyerek hareket etmek paylaşımın deforme olmasına, amacın karmaşıklaşmasına veya hedefin belirsizleşmesine neden olur. Gizli hareket eden ne yaptığını bilir ve amacına ulaştığında kendini başarmış hisseder, ama diğer taraf veya taraflar oluşan sonuçtan rahatsız olur, beyni karmaşıklaşır ve tavrı giderek olumsuzlaşır.
Bu durumda aslında her iki tarafta oluşan şartlardan rahatsız olur. Taraflardan biri açık şekilde ve olması gereken doğrultuda hareket ederken, diğer taraf gizliden gizliye şartları istediği yöne çekmeye çalışır ve ortaya bir çekiştirme durumu çıkar. Çekiştirme ortak amacın hedefin karışmasına olumlu şartların bozulmasına neden olur. İletişim ve paylaşım içinde olan çiftten biri düşüncelerini açıkça ortaya koyarken diğeri partnerinin düşüncelerine ve isteklerine evet derken, aslında şartları kafasındaki duruma nasıl ulaştıracağını düşündüşünü ve çabaladığını düşünelim oluşan kaosu dışarıdan hemen algılamak mümkün... ama diğer partner yaşayan taraf olduğu için genellikle durumu ortamın bir parçası olarak yaşadığından muhatabının “partnerinin” gizli düşüncesini farketmeyebilir ve çoğunlukla fark etmemektedir... İşte paylaşımlarda ortaya çıkan olumsuzlukların temel nedeni düşünce gizliliği içinde olan tarafken durum açıklık kazanmadığından kaos olağan karşılanabilmektedir.... Bu çerçevede düşünürsek yaşadığımız çelişik şartların gerilimlerin temelini irdelememiz, problemin gerçek nedenini bulmamızı yani gizli düşünce ile hareket etmek isteyen muhatabımızın basit ifade ile kurnazlıklarını fark etmemizi sağlayacaktır.... Fark edilsede fark edilmesede bu durum olumsuzluk doğurmaktan başka bir sonuç oluşturmayacaktır. Fark edilirse; erken teşhiş ile daha fazla zaman kaybetmekten ve daha fazla stresten kurtulmuş olur...