CAHİLİYE GURURU VE ATALARLA ÖVÜNME
- 18-10-2021 00:00
Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor: “Allah cahiliye gururunu ve atalarla övünme adetini ortadan kaldırmıştır. Takva sahibi mümin ve bedbaht günahkâr ayrımı vardır. İnsanlar Adem’in çocuklarıdır, Adem ise topraktan yaratılmıştır.”
Cahiliyenin kelime anlamı “bilgisizlik”tir. Cahiliye; Araplar’ın İslam’dan önceki inanç, tutum ve davranışlarının bütünüdür. Cahiliye döneminde putperestlik dini yaygındı. Kabileler arasında sürekli savaş olurdu. İçki, kumar, tefecilik, zina, rüşvet çok yaygındı. Güçlü, zayıfı ezer; kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü.
Cahiliye adetlerinden biri de gurur ve kibirdir. Gurur, “kişinin sahip olduğunu düşündüğü şeylerle yine sadece kendini oyalaması”dır. Kibir ise “kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi”dir. Kendisinin ateşten, Adem’in topraktan yaratıldığını söyleyen şeytan kibrinden dolayı Adem’e secde etmemiş ve cennetten kovulmuştur. En büyük kibirlenme kişinin Allah’ı tanımaması ve O’na kulluk etmemesidir. Günümüz toplumunda da gurur ve atalarla övünme adeti devam etmektedir.
Bazıları kendi mallarıyla, mallarının çokluğuyla övünürler ve her fırsatta bu malı nasıl kazandıklarını anlatırlar. Diğer taraftan mülkün asıl sahibinin Allah olduğunu, ölünce diğer dünyaya hiçbir şey götüremeyeceklerini unuturlar.
Bazıları çocuklarıyla, çocuklarının başarılarıyla övünür. Örneğin çocuğunun ne kadar çalışkan bir öğrenci olduğunu, sınavlarda kaç puan aldığını, hangi okuldan mezun olduğunu özellikle arkadaş ve akrabalarıyla her buluştuğunda anlatır. Bazıları da çocuklarının iş hayatında nasıl başarılı olduğunu, ne kadar para kazandıklarını her yerde anlatırlar.
Kimileri aşiretlerinin çok büyük ve güçlü olduğunu; çok işler başardığını gururla anlatırlar. Aşiretlerini yere göğe sığdıramazlar.
Kimileri ailelerinin çok geniş ve kalabalık olduğunu, her yerde ve her kurumda muhakkak bir akrabalarının olduğunu, çevrelerinin geniş olduğunu anlatır dururlar.
Kimi de babasının herkes tarafından tanınan, herkesin saygı gösterdiği, çalışkan, yetenekli, cesur, iş bitirici ve daha ne kadar özellik varsa hepsinin babasında toplandığını anlatır.
Kimi de vardır ki makam sahibidir. Makamı üzerinden insanlara tepeden bakar, insanları küçük görür, emrindekileri sürekli azarlar, kibrinden ve gururundan ona yaklaşamazsınız.
İnsanın ne makamı, mal ve evlatlarının çokluğu, ne çok geniş olan ailesi ve aşireti, ne de dedesi ve babasının çok büyük, güçlü kimseler olmaları o insana Allah katında artı bir değer katmaz. “Her insan ancak çalıştığının karşılığını alır.” (53;39 ) Annemizin, babamızın, dedemizin yaptığı iyilikler onlara aittir. Onların yaptığı iyiliklerle övünmemiz bize bir yarar sağlamaz. Çünkü kıyamet günü her insan atalarının iyilikleriyle değil; kendi yapıp ettiklerinin karşılığını alacaktır.
Allah bize şöyle sesleniyor: “…Muhakkak ki Allah katında en değerli olanınız O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.” (49;13)
Takva, günahlardan kaçınıp iyiliklere yönelmektir. Takva, günahlara karşı Allah’tan korkup yine O’na sığınmaktır. Takva, Allah’ın gazabından uzaklaşıp merhametine yaklaşmaktır.
Takva sahibi kimse kendini sürekli Allah’ın huzurunda hissederek ibadet eder ve yaşar. Allah’ın yanında değerimizin olmasını istiyorsak takva sahibi olmak için gayret göstermeliyiz. Takva sahibi insan, salih kimselerle arkadaşlık kurar. Diline hakim olur. Haramdan ve şüpheli şeylerden kaçınır. Kendini asla üstün görmez, Müslüman kardeşine tepeden bakmaz.
Peygamberimiz yine “İnsana günah olarak Müslüman kardeşini küçük görmesi yeter.” buyuruyor. Allah’ın yarattığı kulları hor görmek kibir hastalığından kaynaklanır. Bir kişide kibrin olması o kimsede takva elbisesinin olmayışından kaynaklanır.
İlk insan Hz. Adem’dir. Bütün insanlar da Adem’in çocuklarıdır. Hz. Adem topraktan yaratılmıştır. Yani insanın özünde toprak vardır. Onun için insan gururlanmamalı ve övünmemelidir; çünkü toprak gökte değil herkesin ayak bastığı yerdedir. İnsan öldüğü zaman da toprağın altına gömülür.
Aşiretimiz, soyumuz, ailemizle övünmemiz bize Allah katında puan kazandırmaz. Kıyamet günü Rabb’imizin karşısına alnımız ak bir şekilde çıkmak istiyorsak başkalarıyla övünmeyi bırakıp iyi ve güzel ameller için çalışmalıyız. Mütevazi olmalı; şeytanın, kibri yüzünden Allah katından kovulduğunu unutmamalıyız.