GÜNEŞ VAR AMA VİTAMİN YOK
- 18-04-2025 15:19

Güneş nihayet yüzünü göstermeye başladı. Hani şu koca kışı battaniyeyle geçiren bizler için yorganı sıyırıp pencereye koşma mevsimi geldi ya… Ama garip bir şey var: Güneş var, hava pırıl pırıl, ama biz hâlâ D vitamini fakiriyiz!
Geçenlerde bir arkadaş "Şu halsizlik ne zaman geçer?" diye dert yanınca, "Git bir tahlil yaptır," dedim. Gitti, geldi: D vitamini eksikliği! Bir diğeri sırt ağrısından şikâyet etti, aynı teşhis. Sonra bir ben, bir o, bir bu derken... Çıktı ortaya acı gerçek: Memlekette güneş var ama kimse güneşlenmiyor!
İlimiz güneş cenneti maşallah. Yılın on iki ayının on biri açık hava, cam gibi gökyüzü… Ama gel gör ki biz güneşten köşe bucak kaçıyoruz. Gölge arıyoruz, şemsiye açıyoruz, sabahın sekizinde “Çok sıcak bugün” diye söylenmeye başlıyoruz. Güneşten kaçarken, D vitaminini de kaybediyoruz.
Çocukken öyle miydi ama? Sokakta oynarken annem “Gölgeye geç!” demezdi, “Gölgeyi boşver, terleme, sonra üşütürsün,” derdi ama biz yine öğle sıcağında top oynardık. Şimdi sokağa çıkmadan 50 faktör sürüyoruz, güneş gözlüğü, şapka, hatta bazıları yazlık şemsiye bile taşıyor. Sanki güneşle küsüz.
Bir de şöyle komik bir durum var: D vitamini eksikliği deyince çoğu kişi hemen "Neyi eksikmiş? Ben her gün güneşte balkona çamaşır astım" diyor. E dostum, çamaşırı değil, kendini güneşe asacaksın ki faydasını göresin!
Bu işler öyle cam kenarında durmakla olmuyor. D vitamini için güneşi görmek yetmez, ona maruz kalmak lazım. Ama biz hep gölge peşindeyiz. Belki de o yüzden bu kadar yorgun, uykulu ve dalgınız. Güneş bizimle ama biz onunla değiliz.
Önerim şu: Sabahları 15-20 dakikanızı güneşe ayırın. Ne şapka, ne krem, ne gözlük. Biraz kol biraz bacak gösterin güneşe. Hani utanmayın demiyorum ama güneşin hakkını da verin.
Yoksa memleket yanarken biz hâlâ “D vitamini eksikliği yaşıyorum” diye eczane köşelerinde vitamin iğnesi peşinde koşarız.
Güneş orada, biz neredeyiz? İşte bütün mesele bu…