13 NİSAN’DA SÖZ MEVLİD ALANINDA

Geçenlerde bir Basın Toplantı sı na katıldım. Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın düzenlediği... Yerli yerince, gayet net bir toplantıydı. Söz Büyü klerin, dinledik.

Vakıf Genel Başkanı Beşir Şimşek hoca başladı söze. Gönlünde ne varsa diline dökmüş belli ki. Nisan ayını bekliyorlar sabırsızlıkla. Kutlu Doğum’un heyecanı onlarda takvimden öte bir anlam taşıyor. "13 Nisan Pazar günü, saat 13.30’da, Otogar yanında Mevlid var" dedi. Ama bu sadece bir Davet değil, bir direniş çağrısı aynı zamanda. Çünkü bu yılki Tema : Direniş. Gazze’ye selam, zalime itiraz, yetime sahip çıkma hali...

Hoca’nın sesi bazen sitemli, bazen duygulu. “Peygamber Efendimizin gayrimüslim dahi olsa kimseye eziyet edilmemesini öğütlediğini anlatacağız” dedi. Sonra Gazze’ye döndü sözü. “Yahudiler yüzyıllardır eziyet ediyor, hâlâ bebek öldürüyorlar” dedi. Kırgınlık vardı cümlelerinde ama daha çok sorumluluk duygusu hakimdi.

23 NOKTADAN ÜCRETSİZ ULAŞIM

Mevlid günü 23 ayrı noktadan araç kaldıracaklarını söyledi. Yani “gelmek isteyene yol var, Engel yok” demek istiyorlar. Etkinlik öncesi de şehirde hummalı bir hazırlık var. Yöresel kıyafetli Gönüllü ler semt pazarlarında arbane eşliğinde broşür dağıtacakmış. Kapı kapı dolaşıp kadınları da davet edecekler. “Bu bir davet, ama düğün daveti değil; Resulullah’a Sadakat daveti” diyelim biz buna.

“VAKIFLAR REHABİLİTASYON MERKEZİ GİBİDİR”

Biz de sorduk elbette, özellikle genç ler ve uyuşturucu meselesi üzerine. Malum, hepimizin yüreğini dağlayan bir dert. Şimşek Hoca içtenlikle yanıtladı: “Bu meselede herkes şikayetçi ama kimse bir araya gelmiyor. Oysa STK’lar, aileler, yetkililer el birliği yapsa çok genç kurtulur. Vakıf şubelerimiz gençlere açık, orası aynı zamanda birer rehabilitasyon merkezidir. Gençlere Peygamber Efendimizin hayatını anlatıyoruz, güzel düşünmeyi, güzel konuşmayı öğretiyoruz” dedi.

“Çok Kişi Peygamberimizi hâlâ tanımıyor” diye de ekledi. Aslında en çarpıcı cümle buydu belki de. Bu çağda hâlâ tanımayanlar var ve bu etkinlik tam da o boşluğu doldurmaya çalışıyor.

SİYER OKUYAN ÇOCUKLAR, YÜZ BİNLERCE KİTAP

Vakfın medya sorumlusu Fevzi Aydın da bir başka kapıyı açtı bize. Dedi ki: “ Siyer kitapları dağıttık, çocuklara okuttuk, sonra sorular sorduk. Bu yöntem hem eğitici hem Koruyucu .” Açıkçası hoşuma gitti bu yaklaşım. Siyer öğrenen bir çocuğun bakışı değişir. O bakış değişirse kalbi de değişir. Ve kalbi değişen bir çocuk , eline uyuşturucu almaz. Basit bir denklem gibi görünse de Hayat kurtaran bir yöntem.

BASIN BİR ŞEHRİN DİLİ, GÖZÜ, KULAĞIDIR

Toplantının sonunda Hoca bir cümle etti ki basın mensubu olarak not defterime yıldızlı harflerle yazdım: “Basın o şehrin dilidir, gözüdür, kulağıdır. Onun için size ihtiyacımız var.” Ne güzel söyledi. Tarafsızlık zırhına bürünüp sadece izleyen değil, iyiliğe destek olan bir basın anlayışı arıyor. Ve bunun için bize de sorumluluk düşüyor.

Şimdi söz bende değil, söz meydanda. 13 Nisan Pazar günü saat 13.30’da, Otogar yanında o meydana gitmek isteyen herkes için bir çağrı var: Resul’e sevgiyle yürümek, Gazze’ye dua ile direnmek ve gençleri hayra çağırmak için bir araya gelme çağrısı...

Biz de duyurmuş olalım. Kimin nasibinde varsa yolu düşer zaten.