HASRETİNDE KAVRULAN GÖNÜLLERE
- 16-04-2025 15:30
- 17-04-2025 10:32

Bazı türküler vardır; notalarıyla değil, yüreğin en derin yerinden çıkan iç çekişlerle başlar. Daha ilk mısrasında oturup şöyle bir durur insan… “Hasretinden yandı gönlüm” dediğinde biri, kim demişse demiş, hangi saatte, hangi şehirde dile gelmişse gelmiş, ama o söz artık hepimizin oluyor.
Düşünüyorum da… Bu türküyü dinleyip de içinde bir yerlerde kıpırdayan bir şeyler olmayan var mıdır acaba? Bir eski sevdaya mı gider aklın? Yıllar önce çekip giden bir dosta mı? Belki bir zamanlar gözünün içine baka baka gülen, sonra ansızın sırtını dönüp giden birine… Ya da kavuşulmamış bir hayale. Kim bilir…
"Evvel yükseklerden uçtun, düze indi şimdi gönlüm" diyor ya… Aşkın ilk günleri geliyor aklıma. O coşku, o uçsuz bucaksız umutlar. İnsanın ayakları yere değmez ya hani… Ama sonra bir şey olur. Hayat olur, ayrılık olur, yollar olur. Ve gönül, o yükseklerden yavaş yavaş düzlüğe iner. İner ama yorgun iner, eksik iner, yarım iner…
“Aramızda karlı dağlar” diyor türkü. Gerçekten de bazen bir dağ değil, bir kelime girer araya. Bazen bir suskunluk. Bazen bir yanlış anlaşılma. Ve insan ne yapsa ulaşamaz artık öbür tarafa. Dağ sadece kışın karı değil, içinde taşınan özlemdir bazen.
Bu türküyü dinlerken birden duruveriyor zaman. Çünkü her dizesinde bir hatıra gizli. Her kıtada bir iç sızısı var. Hele o son dize: “Yokluğunda öldü gönlüm.” Bakın, burada ne feryat var, ne isyan. Sadece bir kabulleniş var. Sessiz bir yıkım. “Seni sevdim, ama olmadı” diyen bir gönlün mezar taşı sanki o cümle…
Bazen bir türkü, bin kitap okutur insana. “Hasretinden Yandı Gönlüm” de öyle bir türkü işte. İçindeki hasreti yakıyor, söndürmüyor. Ama öyle bir anlatıyor ki, insan acısını bile sahipleniyor. Belki de bu yüzden biz türküleri bu kadar çok seviyoruz. Çünkü her biri, bizden bir parça.
Eğer içinizde hâlâ sızlayan bir yer varsa, bilin ki gönlünüz hâlâ yaşıyor. Çünkü seven, özleyen, hayal kuran gönül, bazen yanar, bazen söner… Ama hiç ölmez. Hele ki bir türküde adını duyduysa, sonsuza dek yaşar.