İNŞALLAH GERÇEKLEŞİR
- 09-12-2022 00:00
1987 yılı sonrası Türkiye’yi serbest piyasa ekonomisi ile liberalleştiren Turgut Özal, Türkiye’de insanların yatırım yapması için bir çok teşvik yasası uygulamıştı.
1990’lı yıllara doğru bu teşviklerden yararlanmak isteyenler Valiliklerden, Bakanlıklara kadar bir çok yerin kapısını aşındırmış ve teşvik primi almak için çaba göstermişlerdi.
Bir süre sonra bu teşviklerden en çok yararlanan illerin başında Batman geliyordu.
Yeni il olan Batmanda onlarca kişi yatırım için teşvik primi almış ve hızlı bir şekilde aldıkları teşvik paralarının yerinde kullanıldığını göstermek amacıyla dört duvar örmüşlerdi.
Ancak bu yatırımlar 4 duvarı inşa etmenin ötesine gidemedi.
Bugün bile Batman merkeze yakın yerleri dolaşırsanız, halen merhum Özal’ın teşvikleriyle yapılan eski çiftlik binalarını görebilirsiniz.
Bu son günlerde de Turgut Özal’ın teşvikli yıllarını hatırlatan gelişmeler yaşanıyor.
Yüzlerce kişi DİKA, KOSGEB, SODES ve bir çok yerden kredi, hibe desteği ve prim almak için birbirileriyle yarışıyor.
Herkes bu aralar proje yarışında.
Proje ve dosyalar adeta havada uçuşuyor.
Sadece DİKA’ya verilen proje sayısı 164.
Bu projelerin tutarı ise 1 Milyar 224 Milyon (1 Katrilyon 224 trilyon lira)
Sadece bular tutarsa bize yeter.
Umarız, bunlar sadece kağıt üzerinde kalmaz ve işsizliğin başkenti konumundaki Batmana ciddi yarar sağlar.
ÇOCUKLARIN SAĞLIĞINA DİKKAT
Mevzuatlara göre okullarda kantincilik yapanlar mecbur da olsa çocuklara verdikleri ürünlere dikkat ediyorlar.
Okul kantinlerini sorduk, insanlar memnun.
Öğrencilerde de sorun yok.
Ama insanlar okul çevrelerinde biriken seyyar satıcı ve kantinlerin karşısında 5-6 liraya tost satanlardan şikayetçi.
Kent merkezinde bulunan okullarımızın tümünü gezin, kantinlerde sorunlarla neredeyse karşılaşmayacaksınız.
Fakat okul çevrelerinde ise durum vahim.
Adam, okulun karşısına açmış bir bakkal dükkanı, içinde acayip şeyler satıyor.
Tost 5 liraya, markası acayip şekerler, çikolatalar, mısır ve kalitesiz içecekler.
Çocuk ne anlasın, birkaç kuruş ucuzluğu görünce oraya gider.
Yani öğrenci ucuz diye veya yol üzeri buradan alışveriş yapıyor.
Hastalandığında velisi ya da öğretmeni onun nerden ne aldığını sorgulamaz ama olan çocuklara oluyor.
Bu nedenle okul müdürleri ve öğretmenlerin gözü önünde çalışan, vergilerini veren ve kaliteye önem veren kantinlerin hem haksızlığa uğramamaları ve hem de öğrencilerin sağlığı için yetkili kurumların okul civarındaki bakkalları gözden geçirmeleri bugünden itibaren elzemdir.