8 MART: SUSMAYAN SESLER, BİTMEYEN MÜCADELE

Bazı günler vardır, bir kutlamadan çok bir hatırlatmadır. 8 Mart da işte böyle bir gün… Sadece çiçeklerin verildiği, güzel sözlerin söylendiği bir gün değil; kadınların emeğini, mücadelesini ve varoluşlarının değerini hatırlama Günü dür.

Düşünün… Sabahın erken saatinde evin yükünü sırtlanıp işe yetişmeye çalışan, akşam yorgun argın dönüp ailesini ihmal etmeyen, aynı ANDA hem çalışan hem Anne olan kadınları… Düşünün, fabrikada, tarlada, okulda, hastanede, her alanda emeğiyle var olan ama çoğu Zaman emeği görünmeyen kadınları…

Kadınlar , yalnızca bir güne sığdırılamayacak kadar büyük bir gücün, sabrın ve mücadelenin temsilcisidir. Tarihte hakları için direnen, Eşitlik uğruna bedeller ödeyen nice kadın , bugün bize sesini miras bırakmıştır. 8 Mart 1857’de New York’ta fabrikada can veren işçi kadınların isyanı, yalnızca onların değil, tüm emekçi kadınların sesi olmuştur. O ses bugün hâlâ yankılanıyor: “Biz buradayız, varız ve emeğimizin karşılığını istiyoruz!”

Ama hâlâ birçok yerde kadınlar yok Sayı lıyor, emeği sömürülüyor, şiddete maruz kalıyor, sesi kısılmaya çalışılıyor. Oysa kadın güçlüdür. Kadın, yaşama dokunduğunda Hayat yeşerir. Kadın güldüğünde Dünya güzelleşir.

Bugün, tüm emekçi kadınlara sadece minnet duymak yetmez. Onların hak ettiği eşitliği, adaleti, güveni ve değeri her gün hatırlamalıyız. Çünkü kadınların sesi sustuğunda, aslında dünyanın nefesi kesilir.

Tüm emekçi kadınların 8 Mart’ı, gerçek anlamda eşit ve adil bir dünyanın habercisi olsun.