BATMANI BÖYLE GÖRMEK

BATMANI BÖYLE GÖRMEK

Batman çorak, yeşil alanı az, ağaç sayısı çok düşük bir şehirdir.

Haliyle temiz havası ve görünümü iyi bir durumda değil.

Kocaman bir şehir, etrafı boş ve çorak alanlar

Yazın sıcak ve kurak, kışın kuru soğuklar

Yıllardır ağaç diyoruz, yeşil alan diyoruz ömrümüzden ömür gidiyor ama durum aynı.

Biraz genel düşünelim.

Dünyadaki bazı oluşumlar dünya mirasıdır bunlar korunmalı ve değer verilmelidir. 

Akan sular, göller, denizler, ormanlar ve yaşayan tüm canlılar ve tabi ki üstünde yaşadığımız dünya. 

Bazen televizyon izlerken seyrederken Asya, Afrika, Hindistan gibi bazı ülkeleri de görme imkanı buluyorum ve o an şükür ediyorum inanın… 

Her gün çeşmelerimizden akan suyu içmek için Afrika insanı kilometrelerce  yol kat ediyor, kuyuyu buluyor, sırada bekliyor, bazen su alabiliyor, bazen alamıyor…

Evet evet bildiğimiz su oysa biz suyu açıyoruz, döküyoruz, araba yıkıyoruz, israf ediyoruz .

Akarsularımıza, denizimize bir sürü sanayi atığı, kanalizasyonu bırakıyoruz.

Böylece dünya mirasına ihanet ediyoruz. 

Batman'a şöyle bir bakın, piknik yapmak için bir ormanımız yok, sulak bölgede olmamıza rağmen ağaç dikmeyi becerememişiz, olanda sahip çıkamamışız. oysa ağaçların gölgeliği dışın da oksijen filtre görevi de yaptığını yaşama sebebimiz olduğunu unutmamalıyız… Aallah’ın yarattığı bu müthiş ağaç, karbondioksidi alır oksijene çevirip dünyaya yayar… 

Arılar kışın meyveleri aşılar,  bunu yapmazsalar hiç bir meyve yetişmez,  büyük - küçük baş hayvanlar olmadan gübre olmaz. 

İşte bu bir kaç şey bile gördüğünüz gibi yaşam için çok büyük önem taşıyor. 

Güneşi yağmuru saymıyorum bile 

Sevgili dostlar 

Çevreye duyarlı olmak yeşili- suyu korumak ve kollamak aslında bir vatandaşlık, insani, İslami görevlerdir. 

Dünya üzerindeki bu yaşam kanallarını kaybedersek hem biz, hem gelecek nesil kaybolur. Bakın eskiler ağaç ekerdi, dut, ceviz, meşe, kavak ve meyve ağaçları  derelere yol açar karıncaya bile ekmek doğrardı peki bütün bunları neden yapardı? Bizim için,  “çocuklarım yetişecek bu ağaçtan ceviz yiyecek ve beni hatırlatacak derdi” çok doğru büyüdük ve her o ağacı gördüğümüzde atamızı hatırlarız rahmet dileriz… 

Günümüz de belki ağaç dikemeyiz ama olana sahip çıkabiliriz 

Yoksa ne olur ilerde sular çekilir,  ağaçlar biter ve fakirleşiriz. 

Asya ülkelerinin bazıların da at ve köpekler yeniyor, akrep, hamam böceği vs beden çünkü et yok, tarım yok, su yok ne yapsın insanlar olan şeyleri yemek zorundalar çünkü dünya mirasına sahip çıkamadılar zamanın da bol bol yediler yerine koymadılar ve şimdi acı faturayı ödüyorlar. 

Suyumuza ağacımıza canlımıza sahip çıkalım israf etmeyelim aldığımızın kestiğimizin iki katını dikelim  yoksa Allah bizden alır ve biz baka kalırız…