BİLGE DİVANE BEHLÜL DANA’DAN DÜŞÜNDÜRÜCÜ HİKAYELER 2

Geçen haftaki yazımıza ek olarak yine Bilge Divane Behlül Dana’dan düşündürücü ve ibret verici hikayeleri sizinle paylaşmaya devam edeceğim.

Nereye Gömelim?

Harun Reşit Behlül Dana’ya sorar:

“Ey Behlül, öldüğünde seni nereye gömmemizi istersin? “

Behlül: “ Hiç fark etmez nereye isterseniz oraya gömün”

Harun: “Neden? “ diye sorunca Behlül:

“ Âhiret her yerden aynı uzaklıktadır da ondan”

Kıssadan hisse; Nerede gömüldüğünün bir önemi yok, önemli olan hangi amelle gittiğindir.

Toprak Ne Der?

İki adam bir toprak parçası yüzünden tartışıyorlar. Biri diğerine: “ Sen benim toprağımı da kendi toprağına katıyorsun!” demiş.

Diğer adam: “ Hayır asıl sen benim toprağımı kendi toprağına katıyorsun!”

Tartışma sonunda kavgaya dönüşmüş. Birbirlerini vuracak hale gelmişler. Oradan geçen Behlül, bunların Kavga ettiğini görünce yanlarına vararak kavganın sebebini sormuş. Kavganın toprak parçası yüzünden çıktığını anlayınca:

“Kavga etmeyin. Gelin tarlaya gidelim. Toprağın kime ait olduğunu size söyleyeyim demiş.

Beraberce tarlaya gitmişler. Behlül yere eğilip kulağını toprağa dayamış, toprağı dinler gibi yaparak doğrulmuş ve: “ Toprak diyor ki ikisi de yalan söylüyor. Ben ikisine de ait değilim. Onların ikisi bana ait. “

Adamlar Behlül’e  “olur mu öyle şey? Nasıl olur da biz toprağın oluruz?”

Behlül: “ Toprak; nasıl olsa ölünce toprak olacaksınız ve bana karışacaksınız. Daha önce de ‘bu topraklar bana aittir’ diyenler de gelip bana karıştılar. Akıl almaz mısınız? Demek istiyor” diye adamlara iyi bir ders verir.

Kıssadan hisse: sana kalmayacak bir dünya için sana kalacak günahlar biriktirme. Dünya hırsına kapılıp başkasının malına göz dikme. Unutma ki göz diktiğin malı kendinle götüremezsin ama yediğin haklar seni terk etmeyecektir.  Yunus Emre’nin ifadesiyle : “Malda yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan”

Rüyadaki Padişahlık

Bir gün Harun Reşid, Behlül ile görüşmek, hikmetli sözlerini duymak istedi. Bu şekilde adamlarını gönderip Behlül’ü getirmelerini söyledi. Gidenler Behlül’ü boş bir mezar içinde uyur buldular. Uyandırdıklarında: “siz ne yaptınız beni Padişahlık makamından indirdiniz. Şimdi ben ne yapacağım” dedi. Görevliler gidip bu sözleri halifeye bildirdiler. Harun Reşid onun bu haline bir mana veremedi, huzuruna geldiğinde: “Ey Behlül! Bu ne iş? Sen hangi padişahlıktan indirildi? “dedi. O, bu soru üzerine:

“Ey Halife! Rüyamda kendimi hükümdar olmuş gördüm. Tahtımda oturuyordum. Hizmetçilerim vardı. Saltanat ve ihtişam içinde idim. Lakin senin adamların beni uyandırdı ve tahtımdan oldum. “

Bu sözlere Harun Reşit gülerek: “ Ey Behlül rüyadaki padişahlığa itibar olur mu?” dedi.

Bunun üzerine Behlül: “ Ey müminleri emirleri! Benim hükümdarlığım ile seninki arasında ne fark var. Ben gözlerimi açınca padişahlığım bitti. Sen gözlerini kapayacak olsan ebediyen emirlikten düşecek , saltanatından olacaksın ve nedamet, pişmanlık günün başlayacak. O halde hangimizin hükümdarlığına itibar yoktur siz söyleyin.” Dedi. Bunun üzerine Harun Reşid söyleyecek söz bulamadı....