<div>İnanın hiçbir çocuk suçlu dünyaya gelmez…</div> <div>Çocuk büyüdükçe çevresi, ailesi, rol model aldığı kişilerin ahlakı ile ahlaklanır.</div> <div>Çocuk, tam bir taklit makinasıdır. Ailesinden ve çevresinden gördüğünü uygulamak ister. Kişiliğin oluşması ve oturması için de aile ve çevre faktörü görmezden gelinmemelidir. Çocuğun gelişiminde aile mi çevre mi etkilidir sorusu bu yüzden tek cevapla bırakılamaz. Çocuk sağlıklı kişilik gelişimi için öncelikle ailesine ihtiyaç duyar. Daha sonra okul serüveni ailenin başlattığı bu gelişimin devamı niteliğinde olacaktır. Çocuğun çevresinden etkilenmesi ise kimi zaman olumlu kimi zaman ise olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Çünkü çevre her zaman iyi bir örnek teşkil etmez. </div> <div>Çocuğun gelişiminde çevrenin etkisi sürekli değişkenlik gösterir. Geçmişte ve günümüzde çevresel faktörler arasında bile belli başlı farklılıklar bulunmaktadır. Çevresel faktör oturduğunuz bölgenin kültürel yapısına göre de değişiklik gösterir. Birden fazla milletlerin bir arada bulduğu çevrede çocuğun gelişimi daha farklı olur.</div> <div>Çocuğun gelişiminde çevrenin önemi faydalı olduğu zaman ele alınabilir. Ancak çevrenin faydasız olduğunu gördüğünüz zaman hiçbir önemi kalmadığını anlarsınız. Çocuğun gelişiminde çevre etkendir fikri genellikle azdır. Çocukların gelişimi için aile eğitimi ve terbiyesi daha önemlidir.</div> <div>Çevremizde, mahallelerimizde, yürüdüğümüz yollarda, hemen hemen gittiğimiz birçok yerde madde bağımlısı genç ve çocuklarla karşılaşırız. Kimisinin elinde içki şişeleri, kimisinin de elinde uyuşturucu madde, gelen gidene aldırmadan etrafa tehlike saçıyorlar. Sanki birileri bunların elinden tutmuş sizler bu iş için yaratılmışsınız sizin göreviniz budur, bu görevden dolayı kendinizi mutlu hissedin yolunuz açık olsun demiş yahu! Allah aşkına Bu çocuk ve gençler uzaydan mı geldiler?<strong> Amerika ‘dan dan mı geldiler? Hayır, bunlar bizim bu memlekete yaşayan hepimizin </strong>çocuklarıdır.14 yaşındaki bir çocuk 17 yaşındaki birini bıçaklayıp öldürüyorsa geleceğimizin garanti altında olmasını, sağlıklı umut vadeden bir nesil beklemek hayalcilikten öteye Geçemez.</div> <div>Anasından canavar olarak doğan doğan hiçbir çocuk yoktur. Sahipsizlikten, bakımsızlıktan, ilgisizlikten canavarlığa terk edilen çocuk vardır. Baba, anne, ağabey, abla, öğretmen, imam ve tüm kurum ve kuruluşların yetkilileri biz hepimiz bu çocuk ve gençlerimizden mesulüz. Sadece kendi şahsımızın rahat ve güvenliği için çalışmak benciliktir. Çünkü bizden sonra Allah bilir kıyamette kadar kaç nesil gelir, bunlar hepsi bizim torunlarımız ve bizim kanımızdan olan çocuklar değil mi? bu neslimize sahip çıkmak, onlara güvenli bir ülke bırakmak biz bütün büyüklerin birinci görevi olmalıdır. Küfürden, şiddetten, kavgadan uzak, kucaklaşan sevgi gösteren merhamet duygularıyla bezenmiş bir nesil yetiştirmek hepimizin ruhuna bir su serper.</div> <div>Buradan tüm anne baba, öğretmen imam ve devlet kurumlarındaki amirlere sesleniyorum: sağlıklı güvenilir, umutlu bir ülkede yaşamak istiyor isek bu genç ve çocuklarımıza en içten duygularımızla sahip çıkmamamız lazım.</div>