USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

DUA İBADETİN ÖZÜDÜR

Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor: “Dua ibadetin özüdür.”
Dua; Allah’tan maddi ve manevi isteklerde bulunmaktır. İsteklerde bulunurken acziyetimizi, zayıflığımızı hatırlamaktır. Allah’ın azabından korkmak, rahmetini ummaktır. Bizi yoktan var edeni hatırlamaktır.
Allah Kuran’da bize şöyle sesleniyor: “Ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım.”  ( 51; 56 ) 
İnsanların kul olma görevlerini yerine getirmeleri için ibadet etmeleri gerekir. Bazı ibadetler mal ile bazıları beden ile bazıları da kalp ile yapılır.
Dua; bir Müslümanın yapması gereken önemli bir ibadettir. Fakat genellikle çok zor durumda kaldığımızda dua etmeye başlıyoruz. Ya bir yakınımız ölüm döşeğindedir, ya bir sevdiğimiz hapistedir, ya da maddi olarak sıkıntı içindeysek duaya sarılıyoruz. Hâlbuki dua, herkesin her zaman yapması gereken bir ibadettir. Hepimizin; zengin- fakir, genç- ihtiyar, kadın- erkek, duaya ihtiyacı vardır.
Zengin; malını Allah yolunda harcamak için dua etmeli, kibir hastalığına yakalanmamak için dua etmeli.
Fakir; kendisine rızık verilmesi için dua etmeli, namerde muhtaç olmamak için dua etmeli.
Genç; kendisine güç ve güzellik verildiği için dua etmeli, Allah’ın kendisine verdiği kuvveti ve zamanı; doğru ve faydalı işlerde kullanmak için dua etmeli.
İhtiyar; sağlığı yerinde olması için dua etmeli, hayırlı ve güzel bir ölüm için dua etmeli.
Anne-baba; sağlıklı, topluma faydalı, salih evlatları olması için dua etmeli.
Makam sahibi olanlar; başkalarına zulmetmemek ve haram yememek için dua etmeli.
Dua etmek için özel bir vakit aramaya gerek yoktur. Bize şah damarımızdan daha yakın olan Rabb’imiz dua ettiğimiz her an yanımızdadır. 
Peygamberimiz şöyle dua ederdi: “Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlayıp ele avuca düşmekten ve cimrilikten sana sığınırım.” 
Acizlik; insanın görevlerini ihmal etmesidir. Tembellik; gücü olduğu halde görevlerini yapmamaktır. “Namazı sonra kılarım, orucu seneye tutarım, zekatı ileriki zamanlarda veririm.” demek acizlik ve tembelliktir. Allah bizden O’nun yolunda olmamızı ister. Ama bazı insanlar; sırf başkaları onlara bir laf etmesin diye Allah’ın yoluna uymaktan korkarlar. Bazıları da Allah’ın yolunda olmadıkları için ölümden çok korkarlar. Allah’ın emirlerini yerine getiren bir Müslüman için böyle bir korku söz konusu değildir.
İhtiyarlık; insanın zayıf olduğu, elden ayaktan düştüğü, bir çocuk gibi bakıma muhtaç kaldığı bir dönemdir. İhtiyarlık çağında ihtiyarın; sabırlı, anlayışlı, merhametli kimsesi yoksa hayat çekilmez ve dayanılmaz bir hale gelir. İnsan bazen ölmeyi bile ister.
Cimrilik; insanın maddi durumu iyi olduğu halde harcama yapmayıp para biriktirmesidir. Cimri insan; yemez, içmez, kendine ve ailesine harcamaz. Yoksulu doyurmaz, yetimi giydirmez, fakire sadaka vermez. Sadece biriktirir. İmkanı olduğu halde harcamadığı için ahiret günü hesaba çekileceğini unutur.
Peygamberimiz yine şöyle dua etmiştir: “Allah’ım kötü ahlaklı olmaktan, fena işler yapmaktan ve yanlış inançlara sapmaktan sana sığınırım.” 
Kötü ahlak; kişinin kendisine, aileye, çevreye, topluma zarar veren ahlaktır. Fena işler, aslında kötü ahlakın birer sonucudurlar. Haksız yere bir cana kıymak, içki içmek, uyuşturucu kullanmak, zina yapmak gibi davranışlardır. 
Yanlış inanç; İslam dininde olmayan, insanın fıtratına ve doğasına uymayan bozuk fikirlerdir. 
Peki nasıl dua etmeliyiz?
Allah şöyle sesleniyor: “Rabb’inize gönülden ve gizlice dua edin…” (7; 55). “O’na korkarak ve ümit ederek dua edin.” (7; 56 )
Dua ederken öncelikle samimi olmalıyız. Gizli gizli veya alçak bir sesle, korkarak ve Allah’ın rahmetini umarak dua etmeliyiz. Dua büyük bir saygı ve teslimiyet içinde yapılmalıdır.
Sonuç olarak dua; insanın hayatı boyunca yapması gereken bir “eylem”dir. Duanın anahtarı samimi olmaktır. Hem bu dünyada hem de diğer dünyada “muhtaç” olan biz insanlar olduğuna göre hayatımızdan duayı eksik etmemeliyiz. 
Sözümüzü dua ile bitirelim:
 “Rahman ve rahim olan ey Rabb’im! 
Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz. 
Bizi doğru yola ilet. 
Nimet verdiklerinin yoluna. 
Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.” (1;1-7 )

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ