EVREN VE İNSAN

Değerli okurlar bu yazımızda evrenin sınırlarında insan oğlunun yeri nerededir diye bir bakalım istedik.

Evren çok karmaşık sonsuz gibi görünen, insan oğlunun hala zerresini bile keşfedemediği  ve bu yönü ile tamamen gaipte olan  bir sonsuzluk gibi görünmektedir.

Bir sabah uyandığınızda şöyle bir düşünün, biz evrende neyiz, kimiz, neredeyiz diye. Aslında hiç düşünmeden yaşayıp gitmek, sorgulamadan, sadece hayatın güzel yönlerine kapılarak, normal Hayat akışına devam etmek, bize  daha güzel, daha kolay daha rahat geriyor değil mi?. Ama bazen de işte böyle olmuyor, sormadan, sorgulamadan,  insanın kendisi bunları düşünmekten kendisini almıyor.

Geçen medyada okuduğum bir yazıda ABD ve İsviçre fizikçilerinin yaptığı bir çalışma sonucunda; paralel everenin ilk kalıntılarını elde ettiklerini duyurmuşlar.

Bilim insanlarının Paralel evren ile kast ettikleri; yaşadığımız Samanyolu Galaksisinin içinde yer aldığı evrenin paralelini oluşturan yada alternatif everen diyebileceğimiz başka bir everenin varlığını kast etmektedirler.

Bizim yaşadığımız Dünyanın atmosferinin uygunluğu, yani kısa  ve kaba bir tabirle, Hava , su, Toprak ve üzerine biz yaşan varlıklar Dünyanın bütününü oluşturuyoruz.

Peki Güneş sistemi içerisinde  başka  bir gezegende   ilkel yada bizim gibi gelişmiş Yaşam formuna sahip varlıklar var mıdır?

Bilimsel araştırmalara göre henüz böyle bir bulguya Güneş sistemi içerisinde rastlanmamıştır. Bütün bir evreni, galaksiyi bırakın bir kenara, İnsanoğlu Güneş sistemi içerisindeki birkaç gezegene göndermiş olduğu birkaç araç tan ve bu araçların aldığı sınırlı bulgular dışında başka bir malumata sahip değiller. Öyle ki birkaç gezegene gönderilen araçlar içinde inanılmaz derecede enerji , emek, maddiyat ve uzun zamanlar sarf edilmektedir. Bunun ile amaçlanan Hedef evrende yada güneş  sistemi içerisinde canlı olabilecek ilkel yada gelişmiş başak varlıkların varlığını bulmaya çalışmaktır.

Bir başka gezegende yaşam formlarının olabilmesi için gezegenin yani Dünya gibi olan bir gezegenin, kendini yıldızına, yani Güneş benzeri bir yıldıza mesafesinin yaşanabilir bir aralıktaki-mesafede olması gerekmektedir. Dünyanın Güneşe olan mesafesinin uygunluğu, döndüğü yörüngenin Güneşe olan mesafesinin uygunluğu  Dünyada yaşamın kaynağının temelini oluşturmaktadır.

EVREN VE GALAKSİLERİN DEVASA BÜYÜKLÜKLERİ

Güneş sistemi, yani Güneş ve çevresindeki gezegen sisteminin, yapılan tahmini bilimsel ölçümlere göre 4.545 milyar  Km yarı çapına sahiptir.

Samanyolu galaksisinin ise yarı çapı yaklaşık 53 bin ışık yılı yarıçapında olan devasa bir büyüklüğe sahiptir.( bir ışık yılı 9 trilyon km dir).

Bildiğimiz evrenin yarı çapı ise 46,5 milyar ışık yılı olarak tahmin edilmektedir.

Evren de ise bu galaksilerden 2 trilyon  kadar var olduğu tahmin edilmektedir.

Tabii bunlar bilimsel araştırmalar sonucu tahmin edilen verilerdir. Bu anlatmaya çalıştıklarım tam olarak öylemi dir bilinmez, ancak tersi bir ispat yapılıncaya kadar şimdilik bu bilgiler geçerli bilgiler olarak kabul edilmektedir.

EVRENDE BAŞKA YAŞAM FORMLARI VARMIDIR

Var olduğunu bildiğimiz evrende, yada başak galaksilerde, başka Güneş sitemleri var mıdır? Dünyada olduğu gibi  başka gelişmiş yaşam formları var mıdır?  varsa bunlar ne şekilde yaşıyorlar, bizim gibi mi nefes alıp veriyorlar, yada bizim gibimi besleniyorlar, yada bizim gibi bir teknolojiye sahipler mi? yada teknolojileri bizden  daha mı geri? yada bizden ne kadar ileri bir teknolojiye sahiptirler? bütün bunları bilmiyoruz, bütün bunlar şimdilik bizim için  gaiptedirler.

Ancak bu konu ile ilgili olarak Dünyanın  en gelişmiş teknolojisine sahip ülkeler, bilim insanları en ufak bir bulguya rastlamak için gece gündüz çalışıp arayışlarını sürdürmekte, devasa bütçeler harcamakta ve Zaman ayırmaktadır

İnsanoğlu hep düşünüp durmakta; Acaba Cennet ve Cehennem bu galaksilerde, yada Güneş sistemleri gibi sistemlerde midir bilinmez?  Belki de cehennem Güneş gibi sürekli yanan ve  sıcaklığı 16 milyon Kelvin dereceye yakın olan  bir yıldızdır, yada cennet Dünya ya benzer  yıldızına en uygun mesafede olup her türlü yaşamın en uygun koşularının olduğu  bir gezegen midir?

İnsan oğlu olarak bütün bunları düşündüğümüzde yaşadığımız Evrenin, içinde bulunan Saman yolu Galaksisi ve Samanyolu galaksisinin içindeki Güneş sisteminin  devasa büyüklüklerini idrak etmeye çalıştığımızdan Dünya da bir insan oğlunun ne kadar bir hiç olduğu ortaya çıkmaktadır.

Şayet ABD ve İsviçre Fizikçilerinin iddia ettiği gibi paralel Evren yada Evrenler varsa Samanyolu galaksisi, Güneş sistemi,  Dünya ve biz insanoğlunun  bu sonsuzluk içerisinde Zerre-i miskal bile değildir.

Sokrates in dediği gibi;    “Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir"