<div>Gelişmeleri yakından takip ettiğimiz halde Batman gazetesi olarak şimdiye kadar başlatılan “Barış süreci”yle ilgili herhangi bir yorumda bulunmadık, fikrimizi söylemedik. Çünkü gelişmelerin ortaya çıkmasını bekledik ve neler olabileceği konusunda kimlerin neler söyleyeceğini merak ettik.</div> <div>Terörden en çok etkilenen iller arasında ilk 5’te bulunan Batman, kesinlikle ve kesinlikle en çok barışı isteyen şehirlerin başında gelir. Çünkü gerçekten de 1980-2000 yılları döneminde faili meçhul cinayetleriyle, insan kaçırmalarıyla, bombalamalarıyla, silahla adam öldürmeleriyle, evlere, işyerlerine bomba konulmasıyla ve de genelde “faili meçhul” cinayetleriyle isim yapan bir şehirdi.</div> <div>O dönemlerde havanın kararmasıyla birlikte evlerine çekilen, bir komşunun gece saatinde diğer bir komşunun kapısını çalmasıyla korkan, paniğe kapılan insanlarıyla bu şehirde yaşayanlar gerçek olarak her zaman ölümü hissetti ve binlerce kişi de memleketi terk ederek başka illere taşındı.</div> <div>Bir müddet önce başlayan barış görüşmelerinde ve Abdullah Öcalan’a yapılan ziyaretlerde, Öcalan’ın söylediklerini paylaşan DEM heyeti hep güzelliklerden ve hiçbir pazarlık yapılmadan barıştan yana olduklarını açıkladılar ve bunların Öcalan’ın açıklamaları olduğunu söylediler.</div> <div>Bundan 20-25 gün önce kaleme aldığımız bir yazıda barış görüşmelerinin başlamasıyla birlikte ister siyasi partilerin il başkanları, ister milletvekilleri, ister ilgili bazı sivil toplum kuruluşları bu barışı desteklemek için şehrin değişik yerlerinde davul zurna çaldırıp yoldan geçen herkese durumu anlatıp halay çektirmelerini istemiştik.</div> <div>Çünkü barışa en çok ihtiyaç duyan illerin başındayız ve yıllarca terör yüzünden canlarımız gitti, şehitlerimiz oldu, kadınlar kocalarını yitirdi, çocuklar yetim kaldı, aileler parçalandı ve ailesinden ölü verenler devlete karşı büyük bir kin beslemeye başladı.</div> <div>Yazdıklarımızın hepsi ilimizde yaşanmadı mı? 1980-2000 dönemindeki insanların hepsi bundan etkilenmedi mi, bir dairenin fiyatı o dönemde 500 bin lira iken 150 bin liraya kadar düşmedi mi, Batmanlılar eşyalarını bırakıp gitmedi mi?</div> <div>Yazdıklarımızı her zaman için ispatlayabiliriz. Onun için barışı en çok, ama en çok isteyenler Batmanlılardır. Başlatılan gelişmelerden sonra yapılan basın açıklamalarında çok güzel şeylerin olacağı mesajı veriliyor. PKK ve diğer örgütlerin silah bırakmasından sonra belki hep birlikte yeniden birbirimizi kucaklayacağız ve bu kadim topraklarda binlerce yıldır yaşadığımız gibi bundan sonra daha mutlu ve daha özgür bir şekilde yaşayacağız. DEM adına konuşan Sırrı Süreyya Önder’in söylediklerini çok önemsiyorum. Barışta en çok emeği geçeceklerden biri olarak kabul ettiğim sayın Önder, hiçbir pazarlığın olmadığını şerefini ortaya koyarak söylerken hepimizin de umudunu arttırıyordu.</div> <div>40 yıldır süren ve kardeşin kardeşi öldürdüğü o zamanların artık geride kalması hepimizi ve herkesi memnun edecektir. İlimiz ve bölgemiz barışın gerçekleşmesinden sonra inanılmaz boyutta gelişecek ve devletin sağlayacağı olanaklarla çok büyük tesisler kurularak istihdam sağlanıp ihracatta yeni bir dönem başlatmış olacağız.</div> <div>Artık kimsenin adı “savaş” ya da “barış” olmayacak, geride kalan yılların izleri silinerek rahat ve huzur içinde yaşayıp çocuklarımızın geleceğini teminat altına almış olacağız. DEM partililerin bu konudaki açıklamaları, MHP. Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin çabası her türlü takdirin üstündedir. Sayın Bahçeli’nin de barışın zamanının geldiğini belirterek elini taşın altına koyması hepimizi umutlandırmış ve Bahçeli’ye olan saygımızı da arttırmıştır.</div> <div>Bu arada sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın barış sürecinin başlamasıyla birlikte kendilerinin de büyük katkılarının olacağı beklenmektedir. Genel af ilanı, ya da uygun görülecek kısmi afla aileler sevindirilecek ve belki de dağda ya da cezaevlerinde olanlara istihdam sağlanacak kararlar alınacaktır.</div> <div>Öyle veya böyle.</div> <div>Batman halkı, başlatılan süreçten yüzde yüz umutludur ve bunun bir an önce gerçekleşmesinden yanadır. Hiç kimsenin, hiçbir partinin bu süreci baltalamaya, eleştirmeye ve ortalığı bulandırmaya hakkı yoktur. Eğer süreç “mutlu son”la sonuçlanırsa muhtemelen bunu sağlayanların heykelleri dikilecek ya da ömür boyu barışı sağlamalarıyla anılacaklardır.</div> <div>O halde haydi barış, haydi barış, haydi barış.</div> <div>Hoşça kalınız.</div>