HAYATIN AKIŞINI DEĞİŞTİREMİYORSAN, HAYATA BAKIŞINI DEĞİŞTİR!

İnsan zihni karmaşık bir yapıdadır. Olayları algılama, anlama ve yorumlama biçimleri kişiden kişiye göre değişebilmektedir. Bazı insanlar iç dünyalarında ya da çevrelerinde gelişen Olay ve durumların her Zaman olumsuz ve kötü yanlarına odaklanırken bazıları da bu tip durumların zannedildiği kadar kötü olmadığını, hayatta herkesin bir dönem bunları yaşabileceğini söyleyerek daha makul ve iyimser bir tablo çizmektedir. Hatta problem durumlarına çok yönlü bakmaya ve zannedildiği kadar kötü bir Durum olmadığını anlatmaya çalışan bu kişileri çoğu zaman polyannacı olarak nitelendirilmektedir. Burada zihnin çalışma prensiplerinin farklı olmasının ve geçmiş yaşantıların payı oldukça yüksektir.

Dönem dönem özel hayatında, sosyal hayatında ve iş hayatında inişler ve çı kış lar yaşabilirsin. Bunlar yaşamın içerisinde olan ve insan hayatı için olağan şeylerdir aslında. Popülerken, Başarı lıyken, her şey yolunda giderken, duyguların ve coşkunun zirvesindeyken yalnız, tek ve vazgeçilmez olmak sana müthiş bir haz veriyorken; insanlar tarafından yanlış yorumlandığında, yalnızlığa itildiğinde ya da sen böyle hissettiğin zamanlarda ise artık bu Yalnızlık seni mutlu etmeyecektir. Bu gibi durumlar hayatın içerinde olan şeylerdir ve sen de benzer durumlarla alakalı Sayı sız örnekler görmüşsündür. Bu bağlamda duygular ve düşünceler asla durağan değillerdir, canlı yapıdadırlar, değişkenlik gösterebilirler.

Seni derinlemesine üzen, günlerce etkisinden kurtulamadığın bir problem ya da bir konu, bir başkasının gönül dünyasında aynı tahribatları yapmamış olabilir. Burada kişisel farklılıkların yanında olaylara ve durumlara yüklenen anlam da önemlidir. Çoğu zaman seni üzen şeyler bizzat olayın kendisi olmayabilir. Senin bu olay ya da durumlara yüklemiş olduğun anlam senin vereceğin tepkiyi de Büyü k oranda belirlemiş olacaktır. Özetle hayatın akışını değiştirmeye gücün yetmeyebilir ancak hayata bakışını değiştirmek bü Yük oranda senin elindedir ve buna gücün yetecektir. Bu sayede çözülmez sandığın pek çok problem çözüme kavuşacak, cehennem olarak nitelendirdiğin hayatının zannettiğin kadar kötü olmadığının farkına varacak, “zaten hep beni bulur” dediğin olumsuz duygu ve durumların az ya da çok diğer insanların da başına geldiği görebileceksin.

Bazen kendini problemlerin içerisine o kadar hapsedilmiş hissedersin ki yapman gereken şeyi düşünemeyebilir, çırpındıkça battığını hissedebilirsin. Bu tip durumlarda bir adım geri çekilmek, sorunları ve problemleri kabul edip onlarla yüzleşme cesareti gösterebilmek, bunları tanımlayıp çözüm yollarını mantıklı ve rasyonel bir zemine oturtabilmek sana kendini daha iyi hissettirecektir.

Belirsizlik insan zihinde Korku ve kaygı yaratır ve insan bilmediğinden korkar. Hal böyle olunca pek çok Kişi sürekli Panik ve endişe halinde kendini buluverir. Sürekli geleceğin belirsizliğine ve kaygılarına odaklanmak da senin şu anından çalacaktır. Sürekli bu kaygının içerisinde olmak senin hem zihnen hem de bedenen Hareket kabiliyetini kısıtlayacak, Yaşam enerjini en aza indirecek ve mutsuz bir insan haline getirecektir. Diğer tarafından geçmişin pişmanlıkları ve hataları da buna eklenince artık birey içerisinde yaşamış olduğu şu andan keyif alamaz, anı yaşayamaz ve geçmiş- gelecek arasında ruhu, duyguları ve düşünceleri sıkışıp kalır.

Hâlbuki insanın gücünün yettiği, değiştirmeye muktedir olduğu zaman dilimleri şu andır. Geçişte pek çok hataların ve kusurların olmuş olabilir. Tüm hayatın boyunca bunların sana ayak bağı olmasına, seni mutsuz etmesine izin vermeyeceksin. Geçmişteki pişmanlıklarında yüzleşip, nedenleri ve sonuçları üzerine yoğunlaşıp o duygusal boşluklara kalıcı çözümler bulabilmelisin. Dikiz aynasına bakarak araç kullanmanın sana Kaza yaptıracağından aşikârdır. Bunun gibi sürekli geçmişte yaşamak ve geçmişin yükleri de Hayat yolcuğunda sana ayak bağı olacak, performansının tam olarak ortaya çıkmasını engelleyecek ve geçmişe takılıp kalmaktan şu anı yaşamaya fırsat bulamayacaksın.