HANGİ KUŞAK DAHA İYİ?

insanların yaşamlarına göre yapılan değerlendirmeler neticesinde sosyologlar ve toplum bilimcileri tarafından, insanlar yaşam şekillerine göre kuşaklara ayrılarak değerlendirmelerde bulunmuşlardır.

Kuşaklar ile ilgi olarak Auguste Comte tarafından 1830-1840 lı yıllarda çalışma başlatıldığı bilinmektedir.

Her bir kuşak, yaşam sekişlerine göre, 15-20-25 yıllık, aynı zaman dilimini, yaşam dönemi olarak paylaşan ve bu zaman dilimindeki etkileşimleri sonucunda sosyal, siyasal ekonomik, bilimsel yaşamın her yönü  ile olumlu yada  olumsuz şartlarını paylaşmış ve insanların yaşadığı döneme göre  ayrılmış bir süreçtir.

İnsanlar hangi kuşaktan olursa olsun, Doğar, bebeklik, çocukluk, yetişkinlik, yaşlılık döneminden sonra dünya yaşamı ile vedalaşma ile yaşamlarının sonuna gelirler.

Dünyadaki bütün canlı varlıklar için yaşam aynı döngü içerisinde döner ve bu döngü bu güne kadar hiç değişme uğramamış hep aynı şekilde devam etmiştir.

İnsanların yaşamış oldukları döneme göre kuşaklar tespit edilmiş ve günümüze kadar 6 adet kuşak belirlemiştir.

İsimlendirme anlamında Kuşaklardan ilk olarak kabul gören kuşak sessiz kuşak denilen 1925 ve 1945 yıları arasında doğmuş olan kuşak olarak belirlenmiştir.

SESSİZ KUŞAK

Bu kuşak günümüzde en yaşlı kuşak olarak bilinmekle birlikte, Dünyadaki ekonomik sıkıntıları, en zorlu yaşamı, savaşları, kıtlığı yaşamış kuşak olarak bilinmektedir. Günümüzde bu kuşaktan olup yaşayan insan sayısı çok azdır.

Bu kuşağın Dünya geneli üzerindeki gelişmelerin, bilimsel, teknolojik, mekanik, ekonomik, sosyal, siyasal, biimsel vs.. yönü ile her konuda günümüz için temel oluşturulmasında sınırsız emeği olan azimli, cesaretli, gayretli  otoriter ve otoriteye saygılı olan, otoriterlikten rahatsız olmayan, saygıda ve  mütevazilikte kusur etmeyen hiyerarşiye önem veren bir kuşak olmuştur..

Bu kuşak çok acı çekmiş bir kuşak olarak bilmektedir. Zira birinci ve ikinci Dünya savaşını gören, Dünyanın 1929 ve sonrasındaki büyük ekonomik krizi ve acımasız etkilerini iliklerine kadar hisseden bir kuşaktır. Dolayısı ile kuşaklar arasında bilinen en şansız kuşak diyebileceğimiz bir kuşaktır.

İkinci kuşak olan ve en şanslı olan kuşak diyebileceğimiz Baby Boomer( bebek patlaması) denilen kuşaktır.

Bu kuşak ise 1946 ve 1960 yıları arasında doğan kuşak olarak kabul edilmektedir.

Bu kuşak birinci ve ikinci dünya savaşından sonra büyük insan kayıplarının yaşanması, savaşlar ile birlikte imkânsızlıklar nedeni ile de meydana gelen sağlık sorunlarının  ve bulaşıcı hastalıklardan dolayı da insan kayıplarının daha da artmış olması ile birlikte, Dünyanın küresel olarak ekonomik, sağlık, iş gücü anlamında, istihdamda, teknolojide sıçrama tahtasının kurulduğu dönem olarak söyleyebileceğimiz bir dönem girilmesi, daha rahat ve daha ferah bir döneme girilmesi, her sektörde büyük gelişmelerin hızlı başladığı bir dönem olması nedeni ile Dünyadaki insanlarında Savaş ve sağlık sorunları neticesinde  insan kayıplarının çokça  yaşanmış olması nedeni ile  hızlı çoğalma duygusu ile çok çocuk yapmaya başladığı ve çocukların, yani bebeklerin patlama olacak kadar hızla artması nedeni ile baby boomer (bebek patlaması) kuşağı adını almıştır.

Bu kuşağın rahat büyümesi, küresel ve bölgesel anlamda sorunsuz bir süreç geçirmeleri nedeni ile bu gün Dünyanın genelinde bir çok alanda özgürlük hareketlerinin başlamasında temel rol oynamış olmaları ile birlikte, Dünyadaki değişim ve dönüşümde yer edinmek istemiş, küresel çapta toplumsal değişimlere damga vurmuş, siyasette, sanata, ekonomide, iş alanında  Dünya çapında etkide buluna bir kuşak olmuş, iş hayatında kariyer, çalışma hayatı anlamında da çok azimli ve Dünya düzenindeki iş iş işleyişinde  değişimlere neden olmuş bir kuşaktır.

Diğer bir kuşak olan X kuşağı ise; 1960 ve1980 yılına doğmuş olan kuşak olup bu kuşak kendinden önceki kuşak kadar olmasa da yine Dünya genelinde küresel çapta her sektörde olukça etkili olmuş, bu kuşak daha düzenli, daha sadık ve  daha başarılı bir iş hayatına önem vermiş bir kuşak olmuştur.

Doğurganlık önceki kuşaklara göre daha kontrollü bir şekilde sürdürülmüş, doğurganlıkta oran olarak azalma görülmeye başlamıştır.

Dünyada mal varlığına önem verme ve bu konuda hırs en yüksek noktaya ulaşmış, teknolojinin hızla hayatlarına girdiği ancak teknolojinin gelişmesinin üst noktaya ulaşması sonraki kuşağa bırakmış bir kuşaktır.

Kedinden önceki kuşak kadar sorgulayıcı olmayan, özgürlüğüne kendinden önceki kuşak kadar düşkün olmayan, çalışmaya daha fazla odaklanmış, biraza da durulma dönemi yaşayan ancak kadın erkek eşitliği açısından, kadınların eşitlik ve özgürlük yarışında yaşamın her yönü ile iş, sağlık, yönetim, kendine ifade etme, adalet  yönü ile erkekleri yakaladığı bir  kuşak olmuştur.

Şanslı Kuşak olan Y kuşağı;

1981 ve 1995 yılları arasına doğan bu kuşak teknoloji, internet, dijitalleşmenin başlama ve yükselişe geçtiği bir süreci tamamı ile yaşamış olan bir kuşaktır bu kuşak.

Her yönü ile nemli gelişmelerin temelini hazırlamış, yapay zekada ilerlemenin ilk olarak ciddi bir şekilde sağlandığı, kolay kolay yeter demeyen , bilgi, birikim  farklı yönelim olarak doyumsuz olan ve yaşam şekli ile sınır tanımayan bir kuşak olan bu kuşak  genelde anne ve babanın zaman zaman da çevrenin baskısı ile baskılanmış ama çokta dikkate almayan bir kuşak olmuştur.

Bu güne kadarki Hayatı her yönü ile en rahat ve kolay yaşan kuşatır Y kuşağı.

Z KUŞAĞI

Bu kuşak 1996-2012 yıları arasında doğan kuşak olarak kabul gören kuşak olup, bu kuşak günümüz teknoloji ve bilimsel araştırmaların çoğunun temelini olgunlaştırmış, bu gelişmelere ciddi katkıları olmuş bir kuşaktır.

Bu kuşak sosyal bir kuşak olmasına karşılık derinleşmeyi çok sorgulamayan, daha sığ ilişkiler ve daha az sorgulama ile yaşamlarını sürdüren  ve bu nedenle kolay risk alan bir kuşak olmuştur.

Yokluk sıkıntı hemen hemen hiç görmemiş, hayatı daha kolay yorumlayan yaşamın zaten kolay olduğunu algılayan, tedirginliği az hisseden bir kuşak olmuştur. Umursama daha az olması nedeni ile dirençleri ve tahammülleri de daha az olan bir kuşaktır.

2012 yılı ve sonrası doğumlu olan bu kuşak  Alfa kuşağı; bu kuşak ise X Y Z kuşaklarının bütün endişelerinin, beklentilerinin topyekün üzerlerinde toplandığı bir kuşak olarak ortaya çıkmıştır. Bu kuşakta küresel anlamda yaşamın sürdürülebilirliği, risklerin fazla olduğu bir dönemdir. Bu kuşak için.

teknolojinin hızlı gelişimi ve bu teknolojiyi algılamaları ve şimdiden yönetebilme konusundaki azimleri ile gelecekte küresel çapta çevresel, ekolojik, sosyolojik vs.. sorunların çözümünde kendilerinde beklentinin yüksek olduğu bir kuşaktır.

Bu kuşaklardan sonra sırada olan kuşaklar ise Beta Gama ve Delta kuşaklarıdır.

Beta kuşağı ;

2025 ve 2039 yılları arasında doğacak olan bu kuşak gelecek ve çevresel kaygıların ve bilinmezliğin evrilme rotasının belirsiz olduğu,  teknolojinin yapay zekanın, uzay bilimlerinin hızlı buluşları araştırmaları nedeni ile tam olarak yaşam şekilleri ne olacağı bilinmemektedir. Ancak günümüzden çok farklı bir kuşak olacağı kesindir.

Gama kuşağı ise; gelecekte Beta kuşağının geliştireceği bilim teknolojinin devamı olacak olan belki de Dünya dışı bir yaşamı tespit edecek ve yaşayacak olan, evrende ve uzayda yenilikleri keşfeden, benimseyen bir kuşak olmakla birlikte bu günün yaşam şekillerinden nerde ise eser olmayacak bir kuşak olacağı düşünülüyor. Bu kuşakta artık ebeveynleri, belli olmayan ve insan üremesinin laboratuvarlarda olacağı, insan duygusunun, duygusal bağların belki hiç olmayacağı,  duygunun, duygusallığın sadece tarihte var olan bir hissiyat  olarak not edileceği bir  kuşak olacağı tahmin edilmektedir.

Delta kuşağı, Gama kuşağından sonraki kuşak olup artık bu gün insan olarak yaşam şeklimiz ile ilgi olarak belki de sadece dijital arşivlerde saklı bilgiler ile hatırlanıyor olacağımız bir kuşak olacaktır.

Yukarıda biraz değinmeye çalıştığımız kuşak ile günümüzden önceki kuşaklar ile karşılaştırma yapıldığından;  ilk kuşak olan sessiz kuşak ile Boomer baby kuşak insanlarını dineldiğimizde müthiş bir hayat hikayesi ile birlikte her iki kuşakta da macera dolu bir hayat ve  her bir hayat nerde ise roman olacak şekilde  zorlu ve hatıra dolu geçtiği, verilen emeklerin çok sınırsız ve sonsuz olduğu fedakarlıkların sahiplenmenin, duyguların çok yüklü olduğu kuşaklar oldukları, yaşanmış olan yaşam şekilleri ve bu yaşam şekli ile her zaman övünülen bu iki kuşak;  kendilerinden sonra gelen,  sonrasındaki kuşakların genelde bunu anlamadığını ve tabiri caizse  tırnak içerisinde boş kuşaklar olduğu söylenir dururlar.

Gerçekten Sessiz kuşak ile Boomer baby kuşak insanlarının hayat hikayeleri ve yaşanmışlıkları, dinlemeye değer olan, dolu dolu olan, cesaret dolu, fedakarlık dolu, duygu yüklü, sahiplenme olgusu vs.. kısacası insanın beynine,  insanın duygularına hitap eden birer hayat hikayesidir onların  hayatı.

Sesiz ve Boomer baby kuşakları kendi bakış açıları ile  hayata bakış açıları açısından haklı olabilirler.  Ama yukarıda kuşakların yaşamları döneminde anlatmaya çalıştığım ve görüldüğü kadarı ile  her kuşağın dönem olarak, önem derecesi ve emek verme şekli, yaşam şekli ile uğraş alanları ile dünyadaki küresel gelişmelere, göre kenedince son derece önemli ve çağın gerektirdiği şekilde yaşadıkları görülmektedir. Yani her kuşak kendi dönemine göre çok önemli ve emek sarf eden bir kuşaktır.

Sonuç olarak : Sesiz kuşak (1926-1946) döneminde Çin’deki ve Amerika’daki  Asya’daki Avrupa’ dakı yaşayan insanların, yaşadıkları dönem için dünyanın farklı yerlerinde yaşamış olması nedeni ile  ortak hiçbir noktası olmaması çok olası bir durum iken,  Z kuşağında Çin’de yaşayan bir insanın, Amerika’da yaşayan bir insanın ve  Avrupa yada Asya’da yaşayan  bir insanın yaşam şekli ile çok fazla ortak noktaları olması çok olası bir durumudur. Dolaysı ile dünyadaki kuşakları yaşam Şekilleri yaşadıkları dönemle önem derecesi  paralel olarak kendini ortaya göstermektedir.

Her kuşağın  Hayat hikayesi farklıdır.