Hükümdar, himayesinde olan milletin üstü değil, normal bir fert sıfatıyla hüküm edecek, suçlu ile suçsuzu karıştırmadan yalnız suçluya ceza infaz edecektir. Evet, Bediüzzaman (k) Adnan Menderes’e şu mealda bir mektup yazmıştır: "Senin gibi mukaddesata hürmet eden hükümdarları tebrik eder, şu tavsiyelerimi dinlemenizi isterim: 1.Hadiste zikir edildiği gibi سید القوم خادمھم milletin reisi, hükümdarı milletin efendisi değil, hizmetçisidir. Sen de bu vasıfla milleti idare et, efendilik ulviyetini bir tarafa bırakıp hizmetçi kılıfına bürün, o gözle kendine bak ve hüküm et.” 2. kuranda zikir edildiği gibi لاتزر وازرة وزر اخریhiç kimse başkasının suçuyla cezalandırılmaz. Yani suçlunun cezası suçsuza verilmez. Sen da suçu olmayan masuma suçlunun cezasını çektirme. Zira hiç bir hükümde kıyasın terimi geçerli değildir, kıyas yapılamaz. Üstadın Menderes’e yaptığı bu manalı ve cihanşümul tavsiye adaletin temeli ve esasıdır. Eğer hükümdar efendi değil, hizmetçi gözüyle kendine baksa ve suçluya verdiği cezayı suçsuza da teşmil etmezse adalet esasını tatbik etmiş olur. Ama büyüklük, kibir sıfatıyla kendine baksa veya suçsuzu da suçlunun cezasıyla cezalandırırsa adaleti kayıp edecek, idaresinde kibir zulüm gerçekleşecek ve hükmün tahtında olan milletin dünyası ve ahreti yıkılmış olacak, anarşi terör, kavga hüküm sürmüş olacaktır. Üstadın bu tavsiyesi yalnız baş hükümdara, baş vezire has değildir, bütün idarecilere, vekillere, hâkimlere, savcılara şamildir. Hükümdar, üstadı iyice dinle. Verdiği dersini iyi ezberle. Bu ders umumidir, iyice kavra Hüküm tuşunu bununla tıkla. Hakka namzet ol.