İŞSİZLER İŞE KAVUŞUYOR YA…

İŞSİZLER İŞE KAVUŞUYOR YA…

Hiçbir dönemde, yaşadığımız bu günlere kadar kurumlara personel alımı yapılmamıştır.

Resmi gazeteye baktığımızda, Bakanlıkların ve bağlı kuruluşlarının sayfalarını incelediğimizde  hepsinde personel alımıyla ilgili ilanları görürsünüz.

Kötü mü?

Değil tabi.

Milyonlarca işsizin bulunduğu ülkemizde bir kişinin bile işe alınması bizleri mutlu ediyor.

Bakanlıklar, Belediyeler, ilgili Genel müdürlükler, hatta özel sektör duyurularla personel alacaklarını belirtiyorlar.

Bunları okuyan işsizler de büyük bir umutla başvurularını yapıyorlar.

Elbette kadrolar doldurulacak ve şanslı olanlar yıllardır bekledikleri işlerine kavuşmuş olacaklar.

Bundan güzel bir şey var mı?

Gelin görün ki; “buna seçim yatırımı” diyenler çoğunlukta.

Öyle olsa da binlerce kişi kısa zamanda iş sahibi olacaklar mı?

Evet.

Öyleyse bunu seçime, şuna, buna bağlamamak gerekir.

Sonuçta insanlar işe kavuşuyor ya.

Gerisi hikâye…

ZAMLARI YAPANLARA SOR…

Asgari ücretin artmasıyla birlikte zamlardan nasibini alan ilk kalem et oldu.

Batmanda yüzde 25-30 oranında artış gösteren Et’ten sonra herşey yavaş yavaş artmaya başladı.

Kalemler o kadar farklı ki, hangisini yazacağımızı bilemiyoruz.

Sakatat türündeki herşeyin fiyatı arttı.

Marketlerdeki ürünlerden söz etmeye gerek yok, onların nasıl pahalılandığını hergün etiketlerin değiştirilmesinden anlıyoruz.

Zincir marketlere takmışız ama, diğer işletmelerin ve dükkanların hepsi de kafalarına göre sattıkları ürünlere zam yapıyorlar.

Önceki gün bir arkadaş, evden istenen pul biberi almak için satıcıya gitti.

”Bir kilo pul biber verir misin” dedi.

Adam tartıp verdi ve fiyat sorulunca da “110 lira” dedi.

Alıcı ses çıkarmadan 110 lirayı ödedi ama dayanamayıp sordu:

“Daha 20 gün önce bana 80 liraya vermiştin, bu kadar kısa bir zamanda 30 lira zam gelmesi normal midir?”

Satıcı kollarını iki yana açıp şunları söyledi:

“Abi bunu bana değil, zam yapanlara sorsan daha iyi olur…”