Hasan Canyiğit - KAZAN FOKUR FOKUR

A⁺ A^-

Genel seçimlere 9 ay gibi bir süre kaldı.

Bize sorarsanız belki de son yarım asrın en ilginç ve kritik seçimi olacak

Üslup, siyaset dili çok keskin, hatta çirkin

Bugün “ben bu davanın adamıyım” diyen yarın davasını rahatlıkla hem de ucuza satabiliyor

“Pazara kadar değil, mezara kadar” deyip daha Cumartesiden partisini değiştirenler var.

Öte yandan iktidar partisi için önce değişim denildi akabinde bir suskunluk

Bugün parti için teşkilat ve milletvekili ayrı ayrı isimler telaffuz ediliyor

Ama biz temkinliyiz, çünkü bugün bir karar veren partiler yarın kararını aniden değiştirebiliyor

Çünkü siyasette 24 saat bile çok fazla

İktidar partisinden muhalefete, kilit rolü partiden ittifaklara kadar siyaset alanı tamamen ateş gibi sıcak

Bekleyip görmekten başka ne desek havada kalır

“BÜYÜK DEĞİL KÜÇÜĞÜ ZORUMA GİDİYOR”

Büyük değil, küçüğü zoruma gidiyor!

Cümle ilk duyulduğunda anlaşılmıyor ama ufak bir açıklamada sizin de ona hak vereceğinden eminiz

Diyor ki; “zamlar büyük gelince herkesi telaş kaplıyor. Elektrik, doğalgaz, yakıt, gıda vs.

Her büyük zam için hazırlıklıyız, alışıyoruz ve bir müddet sonra umursamıyoruz

Ama bir porsiyon ızgaraya her hafta 2 lira zam, bazı gıda ürünlerine günlük kuruş kuruş zamlar beni çok kızdırıyor.

İnsanlar küçük zamları umursamıyor ama toplanınca büyük zamdan daha da kazık oluyor…”

Bunu duyunca kendisine hak verdik, inanın çaktırmadan yapılan küçük zamlar devasa kazık oluyor.

Yaşam her haliyle bir bütündür ve her şeye rağmen güzeldir.

İyiyi arayan kötülüklere, güzeli arzulayan zorluklara, başarı hedefleyen engellere ve şifa bulmak isteyen acıya tahammül etmeli.

Ne güzel anlar kalıcı, ne de kötü zamanlar. İmtihan gelince sabırla göğüs germeyi bilmeli.

Gel gör ki bir kırmızı ışığa bile tahammül kalmadı

Aile, akraba ve komşularda da birbirilerine karşı tahammül kalmadı

Bakalım bu tahammülsüzlük nereye kadar gidecek?