<div>Medya, basın ve sosyal medya üzerinden yalakalık yapıp millete akıl verenleri eleştirmek istiyorum.</div> <div>Bağırıp çağırmak istiyorum ama nafile.</div> <div>Duygularımı kelimelere yansıtmak istiyorum ama maalesef yeterince olmayacak.</div> <div>İsim isim yazmak isterdim, sosyal medyada insanların nasıl çirkefleştiğini, topluma, geleneğe, zihinlere nasıl zarar verdiği tek tek tek yazmak isterdim.</div> <div>Yaşını başını almış insanların yaşına, başına uygun olmayan davranışlarını, dünyaya kazık çakacak gibi sosyal medyada “ben”liklerini nasıl okşadıklarını yazmak isterdim.</div> <div>Sosyal medya çıktı mertlik bozuldu…</div> <div>Gazete bir şey yazarken onlarca muhatabı olur, bir haberi doğrulatmak teyit etmek için zaman harcar.</div> <div>Ama sosyal medya öyle değil, her duyduğunu yapıştırır ne arayanı olur ne soranı!</div> <div>Medya da sosyal medya gibi artık yalakalıktan öte iş yapamaz hale geldi.</div> <div>Gazetelerden bazen yağ damlıyor.</div> <div>Yağcılık, dalkavukluk, yardakçılık birilerinin mesleği haline gelmiş ama bunun gazete sütunlarına yansıması üzücü bir durum doğrusu.</div> <div>Sosyal medya yalan, dolan ve kibir abidesi olmuşken bildiğimiz medya da ondan aşağı kalır yanı kalmamıştır.</div> <div>Ya kaybolmamak, unutulmamak için bu hale gelmiştir, ya da çağa ayak uydurmak zorunda kalmıştır.</div> <div>Maalesef, son yıllarda değerini de, güvenirliğini de büyük ölçüde kaybetti. Öyle ki, atsan atılmaz, satsan satılmaz bir hale geldiler.</div> <div>Çünkü, hakikaten inanırlığını da, güvenirliğini de kendi eliyle berhava etmiş oldu.</div> <div>İsimlerini tek tek saymaya gerek yok. Arabaşlıkta gördüğünüz şu yüz kızartıcı tabirler, sözünü ettiğimiz medya kuruluşları için kullanıldı, kullanılıyor.</div> <div>Bu tâbirleri, ne yazık ki “gönüllü olarak” kabul ile bir cihette hak etmiş oldular.</div> <div>Hatta öyle ki, sadece bazı günler değil, çoğu zamanki manşet veya sürmanşetleri dahi kelime kelime birbirinin aynısının tıpkısının tâ kendisi...</div> <div>Üstelik, sayıları ve tirajları azımsanacak gibi değil bunların. Medya sektörünün neredeyse yüzde doksanı böyle.</div> <div>Hem tiraj ve reytingi yüksek olup, hem de aynı tornadan çıkmış gibi hep bir ağızdan “tıpkı yayın” yapmaları, cidden hayret verici bir durum.</div> <div>Ayrıca, şundan da eminiz ki, demokrasi tarihimizde böylesi bir medya kepazeliği hiç olmadı, görülmedi, duyulmadı...</div> <div>Temennimiz odur ki, bundan sonra da böyle “harakiri” tarzında bir yayıncılık faaliyeti hiç olmasın, görülmesin, duyulmasın.</div> <div>İşin bir de dini boyutuna bakalım…</div> <div>Allah’a inanan bir insan yalakalık yapamaz.</div> <div>İyi şeyleri över, kötü şeyleri eleştirir ama yalakalık yapamaz.</div> <div>Dini olan bir insan yağcılık, dalkavukluk yapamaz…</div> <div>Hiçbir aklı başında, faziletli ve hikmetli Müslüman olumlu ve faydalı tenkit ve uyarıları reddetmez, düşmanlık olarak görmez.</div> <div>Allah’ın sevmediği zalimlere, fasıklara hayır dua eden, Allah sizlere ömürler versin diyen kimse çok kötü meddahlardandır. Suratlarına toprak saçılsın onların.</div> <div>Para, dünya zenginlikleri, makam, mevki, riyaset, şan, ün, şeref için âhiretini satanlar, edebî saadetlerini tehlikeye atanlar beyinsizdir.</div> <div>Tarihe bak: Dünya saltanatları fanidir, bir varmış, bir yokmuştur. Bunlara bel bağlanmaz.</div> <div>Namaz kişiyi azgınlıklardan alıkoyar. Bir Müslüman ki, hem namaz kılıyor, hem de azgınlıklar sergiliyor, onun namazı yüzeydedir, yürekte değil.</div>